Merhabalar... Bu kitap şu an için yazdığım ikinci kitap..."Geç'miş' Dönümü" adlı diğer kitabımın Buğra'sının kardeşinin hikayesi... Çağan'ın ve onun Bahar'ının hikayesini okuyacağız... Bu hikayenin Bahar'ı benim için özel bir yeri olan ve tanıştığımız günden beri benim küçük kız kardeşim olan kişi:)LinaKarlina97❤
Şimdi sizi Çağan Özoğlu ve Bahar Şule Ertekin'le başbaşa bırakıyorum. Umarım okur ve beğenirsiniz😊😊 İyi okumalar...
Bölüm 1
Bir insan hayatının aslında bir yalandan ibaret olduğunu öğrenince ne hisseder? Bundan tam bir buçuk yıl önce, bu sorunun yanıtını kendi hayatımda buldum. İnandığım, güvendiğim hatta sığındığım her şeyin bir yalandan oluştuğunu gördüm.
Sevgiyi ve sevgisizliği aynı anda yaşamayı öğrendim bu yalanın içinde. Geçmişin eksikleri, kaybolan bir yapboz parçası gibi geleceğime eklenmek istedi. O yalanın içinde öfkeyi öğrendim, kırılmayı öğrendim, kırıldığım kadar kırmayı öğrendim istemeden. Ama o yalanın içinde ben en çok aşkı öğrendim.
Adımda yaşayan baharın her zaman son değil ilk olabileceğini öğrendim gökyüzü bakışlı bir adam sayesinde. Mutlu olmayı öğrendim onunla, belki de kavga etmeyi. Kavga etsen bile sevmeyi, vazgeçmemeyi... Ne olursa olsun güçlü olmayı öğrendim.
Geçmişin yalanlarını arkamda bırakıp geleceğime yürürken, hayatımdaki tek gerçekle tanıştım. Bir adamın gerçekten severse neler yapabileceğini gördüm onunla. Ben Çağan'la belki de ilk defa hissederek, gerçekten yaşamayı öğrendim.
Bir buçuk yıl önce...
''Anne, işe yetişmem gerek lütfen izin verir misin?'' dedim annem inatla önümde durmaya çalışırken. Kayra Hanım, sorun etmezdi belki ama Ergin Bey'in bu durumu sakin karşılayacağını hiç zannetmiyordum.
''Hayır, efendim izin vermiyorum. Neden böyle yapıyorsun Bahar? Neden inat ediyorsun hala?''
Şaşkın gözlerle bakakaldım ona. ''Ben mi inat ediyorum anne? Ben bir şey yapmıyorum ki, bir şey yapan varsa o da babam!''
Annem yaşlı gözleriyle baktı bana. Onu böyle görünce içim gidiyordu ama benim de bir gururum vardı. ''Kızım, bak o sinirliydi. İstemeden, bir anda söyledi o sözleri.''
Mutluluktan yoksun bir gülümsemeyle baktım anneme. ''Babam bana o lafları ederken kızgın falan değildi. Beni, istediği gibi yönlendirmesine izin vermediğim için gayet isteyerek söyledi her şeyi.''
''Kızım, Bahar'ım yapma böyle annem. Hadi, gel gidelim evimize. Ne işin var senin buralarda böyle tek başına.''
''Anne, ben isteyerek mi geldim buraya?'' dedim sert bir sesle. Kızmaya başlamıştım artık. ''Beni evden gecenin bir yarısı kovan babamdı!'' Sakinleşmek için zorladım kendimi ve annemi yavaşça kapının önünden çekip kapıyı açtım.
''Anne benim işe yetişmem lazım, gerçekten. Bak... Sana her zaman kapım açık, ben de seni çok özlüyorum. Eğer beni özlediğin için, görmek istediğin için geleceksen her zaman gelebilirsin, burası senin de evin. Ama bana onu affet, geri dön demek için geleceksen... Çok özür diliyorum senden ama... Lütfen gelme!'' dedim kısılan ve titreyen sesimle. Sonra çantamı elime alıp kapıdan dışarıya adımımı attım ve bir kez daha dönüp baktım. ''Giderken kapıyı kapatırsın.''
Merdivenlerden hızlıca indiğimde arkama bir kez bile bakmadan yürümeye başladım. Çünkü bir kez arkama bakarsam, önüme bakamayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutluluk Baharı(YAYIMDA-TAMAMLANDI)
General Fiction''Geç kaldım değil mi?'' diye sordum ümitsizce bakışlarımı tekrar ona çevirirken. Gözlerimin en derinine baktı. ''Bana söylediklerin... Çok kırdı beni, kendimi çok kötü hissettim Bahar, senin canını yaktığımı düşündükçe kendimden nefret ettim.''...