Bölüm 30

3.1K 181 149
                                    

Sürpriz:) Çok bekletmeden geldim yine. Bu bölümden sonra beş ya da altı bölüm sonra finali yapıyoruz artık. Çağan ve Bahar'la vedalaşma zamanı yaklaşıyor.

Çok fazla uzatmadan bölüme geçiyorum. Kontrol ettim ama yazım yanlışları varsa yine de kusura bakmayın. Oy ve yorumları bekliyorum.

İyi okumalar:)

Bölüm 30

Üç Yıl Sonra...

Sabah uyandığımda yine her hafta sonu sabahı olduğu gibi Çağan'ı yanımda bulamamıştım. Bu cimcimeler hayatımıza girdikten sonra benim pabucum dama atılmıştı ve uzun zamandır da bulunduğu yerden aşağıya inmiyordu. Üzerimi değiştirdikten sonra odadan çıktım ve ilk önce çocuk odasına gittim. Kapıyı hafif aralayıp baktığımda gördüğüm manzara beni gülümsetmişti. Çağan, kızların minik yataklarını birleştirmişti ve ikisine de sarılmış bir şekilde uyuyordu. Kızlar da babalarına sarılmaya çalışmışlardı ama o kendileri gibi minik olan kollarıyla bunu pek de başaramamışlardı. Yavaşça içeriye girdim ve üstlerini örttüm. Üçünün de kokusunu içime çektim, öpersem uyanacaklarını bildiğim için öpmedim, daha saat oldukça erkendi. Yine yavaş adımlarla aşağıya indim ve ses çıkarmamaya dikkat ederek kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Kahvaltıyı hazırlayıp kendime bir kahve yaptım ve salon penceresinin önüne geçip denizi seyretmeye başladım.

Yanağıma değen dudaklar ve belime sıkıca sarılan kollarla yerimde sıçradım. Çağan, bana daha çok sarıldı, ben de elimdeki fincanı yanımdaki sehpaya bırakıp ona doğru döndüm ve kollarımı beline sardım.

''Korkuttun beni!'' dedim gözlerimiz birleştiğinde. Alnıma uzun bir öpücük kondurdu.

''Özür dilerim Bahar'ım.''

''Kızlarım uyandılar mı?'' diye sordum gülümseyerek. Başını olumlu anlamda salladı.

''Evet, uyandılar. Kendilerine elbise seçtiler ve şimdi beni bekliyorlar.'' Bu durumun altından ne çıkacağını merak ederek sordum.

''Peki, sen neden buradasın ömrüm?'' Küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzdü ve başını eğdi.

''Aslında senden bir şey istemeye geldim Bahar'ım.'' Ona doğru biraz daha yaklaştım ve gülümseyerek sordum.

''Hımm, neymiş o?''

''Bana bir konuda özel ders verebilir misin?'' Söylediği şeyi anlayamayarak kaşlarımı çattım ve emin olmak için bir kez daha sordum.

''Özel ders mi?''

Başıyla onayladı ilk önce ve sonra bombayı patlattı.

''Saç örmeyi öğrenmem için bana özel ders verebilir misin güzelim?'' dedi son derece masum çıkan sesiyle.

Duyduğum cümleyi tamamen anladığım an kendime engel olamadım ve kahkahalarla gülmeye başladım. Kaşları gitgide çatılırken kendimi zorlayarak durmaya çalıştım.

''Gerçekten bunu mu istiyorsun?'' dedim gülmemeye çalışarak.

''Evet, benim minik meleklerimin bugün çok güzel olması gerekiyor ve bunun için de saçlarını örmem gerekiyor Bahar'ım.'' dedi o da gülmeye başlayarak. Uzanıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. Tam cevap vereceği sırada üst kattan gelen sesler ikimizin de dudaklarında kocaman gülücükler oluşturdu.

''Babacığım, gel!''

''Geliyorum meleklerim...''

Çağan beni son kez öptü ve elimden tutarak yukarıya doğru çıkmaya başladı.

Mutluluk Baharı(YAYIMDA-TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin