0.0

42K 1.4K 759
                                    


"Annem zamanında bana bir şey söylemişti Jungkook,"

Nefesi yüzüme çarparken gömleğinin yakalarından tutup onu kendime çektim.

"Eğer biri, canını, kendinde olmadığı halde yakıyorsa... Bu gerçek istedikleriymiş,"

Burnunu burnuma sürttü. Acı çekiyordu, hissedebiliyordum ama benim hissettiklerimin yanında sıfırdı. Büyük bir sıfır.

O her zaman benden bir sıfır öndeydi. Kalp kırardı...

"Yapma..."

"Şş," Parmaklarımla kiraz kırmızısı olan dudaklarını örttüm. "Nefesini boşa harcama, çünkü sen en başından beni kaybettin, Jeon."

Elleri bileklerimi sardı ve avuç içimi öptü.

Fakat idrak edemediği şey; geç kalmıştı, benim için. Beni kazanamamıştı.

"Beni bırakma," Daha sonra kollarımı boynuna doladı. Kafasını omzuma gömerken nefeslerim tıkanmaya başladı. "Bunu bana yapma, Chaeyoung."

Kolları belimi sararken beni inanmak istemezcesine sardı. Parmaklarımla saç diplerini okşadım.

"Üzgünüm, kendine bunu yapan sendin, sevgilim."

Ellerim saçlarından kayıp boşluğa düşerken kafasını kaldırmadı. Gözünden bir damla yaş, hemen ayakkabımın ucuna düşmüştü.

Çenesini okşadım.

"Beni unutma, olur mu?"

Geriye bir adım attığımda arkamı döndüm. Sadece sık nefesleri duyuluyordu.

"Benim senin için döktüğüm gözyaşlarını da unutma, Jeon."

evet biliyorum, yine bir kurgu, yine durmuyorum, of..

tanıtımsı gibi olsun. :) beğenmeniz dileğiyle....

 :) beğenmeniz dileğiyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
red | jungkook • roséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin