red | jungkook • rosé

1.3

Üzerimdeki hırkaya biraz daha sarınıp etrafa baktım.

Evet, aptal gibi aşağıya inmiş, bu soğukta Jungkook'u bekliyordum.

Ne kadar mükemmel.

Aniden önümdeki beyaz Mercedes'in ışıkları yandığında yerimde sektim.

Hangi gerizekalıydı da ışığı aval aval bana doğru açıyordu?

Ah, bir dakika. O gerizekalı, Jungkook'tu.

Soğukta daha fazla durmamak için pijamamın üzerinde giydiğim hırka ve terliklerimle arabaya doğru koştum.

Arabayı açtığım anda yüzüme çarpan sıcak hava yüzünden klimayı açtığını anlamıştım fakat bu öfkelenmeme engel değildi.

Kapıyı kapattığım anda ellerimi birbirine sürterek ısıtmaya çalıştım.

"Jungkook kafayı mı yedin? Ne diye beni soğukta bekletiyorsun, madem önümdesin!"

Cevap vermediği için sinirle nefesimi verdim. Şükür ki vücudum ısınmıştı.

Vücudumun ısınması Jungkook'la aynı ortamda bulunduğum için değildi, kesinlikle hayır.

"Jungkook..." Kafamı ona doğru çevirdiğimde ağzımdan çıkan diğer sözler boşluğa düşmüştü.

Ulu Tanrım, bana böyle bakmayı kes.

Kapıya yasladığı koluna kafasını koymuş bir şekilde beni izliyordu. Evet, makyajsız ve pijamalı halimle gelmiş ve ona bağırmaya başlamış olan beni izliyordu.

Kafamı yere gömmek istiyordum. Gömmek ve bir daha çıkarmamak.

"Neden... Neden öyle bakıyorsun?"

Kafasını kolundan kaldırdığında yüzlerimizi hizalamıştı.

Ah, ne güzel. Ona bakma isteğimi körüklüyordu.

"Nasıl bakıyorum?"

Nasıl baktığının farkındasın seni zeki.

Kafamı tamamen ona doğru çevirdiğimde dışımdan ne kadar cesaretli görünüyorsam içimden de o kadar dua ediyordum, lütfen şu utangaç hallerime bürünmeyeyim diye.

"Şu an baktığın gibi." dedim boğazımdan aşağı bir sıcaklık kayarken.

Terliyor muydum? Az önce donarken şu an terliyor muydum?

"Ah," dedi kirazımsı dudaklarını kıvırırken. Acaba tadları da kiraz gibi miydi? "Sadece... Çok güzelsin."

Ben mi?

Makyajsız ben? Makyajsız Park Chaeyoung?

"Dalga geçme," dedim ona inanmayarak. Şu an makyajsız olmam rezillik değilmiş gibi karşısında pijamalarımlaydım.

Ne harika.

"Konu senken dalga geçmem, Chaeyoung."

Bakışlarımı önüme çevirdiğimde güldüğünü işittim.

Konuyu değiştirmem gerek.

"Şu an burada ne işimiz var?"

"Kendine sormalısın. Bana gelen sensin." dediğinde ağzımdan bir hah nidası çıktı.

Benimle kesinlikle dalga geçiyordu.

"Mesaj atan sen değildin sanki!"

Bir dakika...