Elimdeki diyet, tadı saman gibi olan pudingi kaşıklamayı bırakıp elindeki cips lekelerini Luca'ya yalatan Lisa'ya baktım. Evet, cidden parmaklarını Luca'ya uzatıp yalamasını bekliyordu, harika."Beni dinler misin?"
"Hayır dinlemiyorum, çok safsın," Cips paketini sehpaya attı. Luca'yı kucağına alıp koynuna sokarken gözleri sonunda beni buldu. "Tanrı aşkına, çocuğun seni bir öpmediği kalmış, bana ne yapacağım diyorsun!"
"İyi de, ne yapabilirim ki!"
"Çok şey! Onu itip, kusura bakma gönlüm Jungkook'ta diyebilirdin, en kötü ihtimal sözlüyüm bile diyebilirdin!" Luca'yı kıskanan Leo, benim kucağıma atlayıp dikkatimi dağıtırken Lisa büyükannem gibi bana bağırmaya devam ediyordu, elbette bağırıyordu çünkü Jungkook'la resmen asker arkadaşı gibiydiler. "Pekala kabul ediyorum, Jimin seksi ve yakışıklı bir adam, fakat Jungkook'u... Bir dakika... Onlar ne zaman Los Angeles'tan döndüler Tanrı aşkına! Sen Jimin'le buluştuğun halde hala daha LA'deler zannediyorum!"
Bir anda ayağa kalktığında birkaç saat önceki üzgünlüğümü yaşıyordu; LA'den döndüklerinden haberi bile yoktu, demek Taehyung'da Jungkook gibi Lisa'ya haber vermemişti.
İkisini de dövecektim.
"Biliyor musun? Siktir et, git ve Jimin'le istediğini yap, tamam mı? Bende Instagram'a Kunpimook'la birlikte bir fotoğraf koyup Taehyung'a dersini vereceğim."
Seri adımlarla şarjdaki telefonuna koşarken ona inanmayarak baktım. O kadar değişken ruh halleri vardı ki... Anlamakta zorlanıyordum.
"Lisa anlamıyorsun, bu ilk olmuyor," Üzüntüyle iç geçirdim fakat faydası yoktu, aptal aptal yurtta oturup acımı dindirmeye devam ediyordum. "Ve ben daha ne kadar hatalara göz yumup affedeceğimi bilmiyorum, yoruldum, anlıyor musun?"
Anlayamazdı ki, böyle bir durum yaşamamıştı. Benim aksime, gayet sağlıklı bir ilişki yaşıyordu.
"Chaeyoung, sen aptal ve saf aşık olan biri değilsin. Kadınsı ve cesur birisin, kendine gel! Kıçını topla ve hesap sor!"
Sorun da buydu ya zaten, ben Jungkook'un yanında düşüncelerimi bile toplayıp düzgün cümle kuramıyordum, hesap sormayı nasıl becerecektim?
"Bir dakika, şirket ne ara toplantı düzenledi?" Dikkatimi kucağımdaki Leo'dan ona çevirdiğinde kaşlarını çatarak telefona baktığını gördüm. "Toplantıya yarım saat var, çıkmalıyız."
"Gecenin dokuzunda ne toplantısı?"
Açık olan ama başından beri izlemediğimiz televizyonu kapatırken acıyla gülümseyerek bana döndü.
"Belki rahmetli büyük dedem hakkında konuşacağız Chaeyoung," Gülümsemesini bir anda silip elindeki kumandayı koltuğa attı. "Nereden bilebilirim, gidince öğreneceğiz işte!"
-
"Yanıldın," diye fısıldadım. "Rahmetli deden değilmiş."
Bana yandan bir bakış attığında kahkahamı bastırmaya çalıştım fakat tuhaf sesler çıkarmak elimde değildi. Onunla kafa bulmayı seviyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red | jungkook • rosé
Fanfiction"Bana ait olmanı isterdim Chaeyoung, sadece bana." • 15.05.2018, İdol Kurgu. İkinci Kitap: Paint Me In All Red #rosekook : 1 (21.07.18) #fanfiction : 1 (13.12.18) #hayrankurgu : 1 (13.12.18) / (11.04.2021) #bangtanpink : 1 (14.12.18) / (16.12.2019...