2.1

8.6K 590 253
                                    


"Diğer poza geçelim, lütfen!"

Yerde duran papatyayı elime aldığım sırada daha kameraya bakamadan yüzüme patlayan flaş ve üzerime çullanan makyözlerle neye uğradığımı şaşırdım.

"Makyajını tazeleyin!"

Kendimi oyuncak gibi hissediyordum.

Şu pozu ver, dudaklarını ısır, elini havaya kaldır, eğil...

Amuda kalkmamı da isterler miydi acaba?

Yüzüme eğilip pamuğu yanağıma sertçe bastıran makyöze ters bakışlar attığım sırada Lisa'nın kahkahası kulaklarıma doldu.

"Hadi ama, bu onların işi. Şöyle bakma."

Yüzüm bittikten sonra hepsi benden uzaklaşırken arkalarında duran Lisa, sonunda görüş açıma girdi.

"Onların işi dövercesine makyaj mı yapmak?" Saatlerdir oturup poz verdiğim tabureden kalktım. "Öyleyse, evet, işlerini mükemmel bir şekilde yapıyorlar."

Bir şey demeyip elindeki krakeri bana doğru uzattığında gözlerim büyüdü.

Acaba atıştırmalıkları sütyeninde mi saklıyordu? Az önce elinde hiçbir şey yoktu, emindim.

"Lis, diyetteyiz."

"Evet ama," Ağzına aynı anda iki tane atıp gülerek çiğnedi. "Ama... Her neyse, yarın girerim diyete, şu an olmaz."

Klasik, şaşırmayı bırakmıştım.

"Fotoğraf çekimin bitti mi?"

"Evet," Karşımızda duran Jennie'yi gösterdi. "İki saattir dilli poz vermeye çalışıyor ama kameraman erkek olduğu için utanıyor."

Bakışlarım Jennie'ye döndüğünde seksi bir poz verdiğini gördüm.

Utanmak mı?

Öyle bir hali yoktu.

"Seninki bitti mi?"

"Evet..."

Boş boş konuşuyorduk.

Cidden, tamamen boştu.

Konu bulmaya çalışırken arkamdan biri sırtıma doğru atladı ve öne doğru savruldum.

Saçlarım yüzümü tamamen kaplarken bir çift el gözlerimi kapattı.

"Jisoo-ya! Düşebilirdik!"

"Ama düşmedin!" Gülerek sırtımdan indi. "Her şeye olumsuz bakmamalısın."

"Öyle bakmıyoru..." Durdum. "Bir dakika," İstemsizce onu taradığımda diğer günlere göre daha neşeli ve hiperaktif olduğu gözüme çarptı. "Neden ışık saçıyorsun?"

"Kim? Ben mi?"

Tanrım, salak değildim.

"Evet?"

"Haberin yok mu?" Lisa ağzındaki krakerleri tükürerek konuşurken umurunda değilmiş gibi devam etti. "Jinyoung'la randevuya çıkıyorl..."

"Lisa!"

"Ne? Yalan değil, sabahtan beri Hello Kitty gibisin."

"O değil seni zeki," dedim yüzümü silerken. Ah, iğrenç ama sevimliydi fakat bu iğrenç olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. "Tükürüklerinden bahsediyor!"

Ve sonra aklıma dank etti.

Oh My Gosh.

"Tanrım! Jinyoung'la randevuya mı çıkıyorsunuz!"

red | jungkook • roséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin