"Hadi ama! Eğleneceğiz!"Jisoo'yu elinden tutup çekiştirirken bileğindeki zincir halkalı bilekliğe sırf çektiğimde kopmaması için parmağımı geçirmiş, onu yürütmeye çalışıyordum.
İtiraf etmeliydim ki, Idol Club, SooYoung'un bahsettiğinden çok daha devasa ve kaliteli bir yerdi. Sigara ya da içki kokmaması cabasıydı, hatta az önce Exo'dan Suho, Chanyeol ve Kai'yi görmüştük fakat selam verecek kadar yakın olduğumuzu düşünmüyordum, sadece Chanyeol'la küçük bir baş selamı yaşamıştık.
"Tüm gece locada oturmayı düşünmüyorsun değil mi?"
"Hayır fakat dans etmeyi de düşünmüyordum," Sonunda pes edip onu çekiştirmeme izin verdiğinde memnuniyetle bar bölümüne adımladım. Gençliğimi yaşayamamıştım, yaşayamamıştık. Stajyer dönemimizde de yasaktı, bu yüzden şu an kendimi 18'ine yeni basan ve içmeye gelen ergenler gibi hissediyordum. "Tanrım, içecek miyiz?"
Sevinçle bar taburesine kendimi attım, "Eğer istersen!" diye şakıdım, o kadar mutlu hissediyordum ki, lolipop almış kızlardan farkım yoktu.
Barmen bizi selamlayıp hayranımız olduğunu söylerken Jisoo onunla mutlulukla konuşuyordu fakat ilgim şu an dans alanındaydı. Sanırım az önce Seulgi'yi ve Wendy'i görmüştüm; deli gibi dans edip enerjimi tüketmeye ihtiyacım vardı.
Ve kafamdakileri boşaltmaya.
Gereksiz bilgilerden ve üzüntülerden kurtulmam gerekiyordu...
"Rosie?"
"Hm?" İlgi odağım danstan tekrar Jisoo'ya döndüğünde çoktan eline bir kokteyl almış yudumluyordu, içecek miyiz diyene de bakın.
"Ne içeceksin?"
Elmalı meyve suyu istiyorum.
"Şey, ağır olmayan bir şey olsun lütfen."
Zira, bir bardak biradan sonra sarhoş oluyordum çünkü.
Barmen saniyesinde önüme, içinde minik bir şemsiye ve kenarına çilek sıkıştırılmış bir kokteyl koyduğunda sevecen bir şekilde teşekkür ettim.
Bir yudum alıp umursamadan geri koyarken bakışlarım tekrardan dans pistine kaydı, kendimi oraya atmamak için zor tutuyordum.
"Jisoo, dans mı etsek?" dedim dizini dürterken fakat hiçbir pozitif elektrik alamıyordum, sadece içkisini yudumlayıp etrafı inceliyordu.
Sorumu duymadığından bana sorduğu soruyla emin olmuştum, müzik ortamı sağır edecek cinstendi bu yüzden kulağıma yaklaşıp bağırdı.
"Farkettin mi, gelenlerin hepsi idol değil, ünlü olmayan bir sürü insan da var."
Kafamı sallayıp etrafı inceledim; dediği gibiydi, fakat insanların çevresindeki idolleri umursadıklarını sanmıyordum çünkü hepsi imza istemek ve çıldırmak yerine kendi hallerinde eğleniyorlardı. Pekala...
Eğilip Jisoo'yu çekiştirdiğimde bana döndü.
"Ben dans edeceğim!" Umutla tabureden kalktım ve çantamı yanına bırakırken üstümü düzelttim. "Geliyor musun?"
"Burada takılacağım, sanırım Irene'yi gördüm." Demek ki Wendy ve Seulgi de cidden buradaydı.
"Pekala, gelirim birazdan!"
Arkamı döndüğüm gibi yüzümdeki gülümsemeyi eksiltmeden dans alanına ilerlediğimde bir anda koluma giren kolla afalladım. Çekileceğim sırada SooYoung'un gülüşünü duydum, bana sarılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red | jungkook • rosé
Fanfiction"Bana ait olmanı isterdim Chaeyoung, sadece bana." • 15.05.2018, İdol Kurgu. İkinci Kitap: Paint Me In All Red #rosekook : 1 (21.07.18) #fanfiction : 1 (13.12.18) #hayrankurgu : 1 (13.12.18) / (11.04.2021) #bangtanpink : 1 (14.12.18) / (16.12.2019...