♤ 25. ♤

986 51 12
                                    


-Medyaya bir 'Ege ardaloğlu❤' bırakıp; Sabırsız okuyucum olan yavbahsevgisi 'ne öpücüklerimi gönderiyorum.. 😁

    "Nasıl yapacağım?" Dedi efecan bize döndükten sonra. "Şimdi.. al şu kütüğü." Dedim kenardaki kütüğü göstererek. Onayladı beni. Kütüğe ilerledi. Kütüğü tuttu. Durdu. "Ha ha ha! Çok komik!" Dedi doğrulurken. Tek kaşımı kaldırdım. Bizimkilere döndüm. "Espri mi yaptım beyler?" Dedim merakla. Emirhan ve Eren başlarını iki yana salladılar. "Kütüğü alsana lan.." dedim sakince. Kütüğe indirdi gözlerini. "Kalk-mı-yoor!" Dedi teker teker. Ellerimi yüzüme yasladım. İçimden 'ya sabır!' dedim oflayarak.

Ellerimi yüzümden çektim. Efecan'a doğru ilerledim. Kütüğe eğilip; "Bu.." dedim ve kütüğü kaldırdım. "Böyle alınıyor." Dedim çocuğa söyler gibi. Kaşlarını kaldırdı ilgiyle. "Al." Diyip ellerine bıraktım kütüğü. Aniden öne eğildi. Elimi yüzüme çarptım bıkmış bir halde. "Çok ağır!" Dedi sinirle. "Ağır olan tek şey; evli olduğun kadının sana yüz vermemesidir.." diye homurdandım. Kütüğü kaldırdım. "Sen nasıl erkek adamsın lan?" Dedim sorarcasına. "Kütük kaldırmakla erkek adam olunmuyor koçum." Dedi ağzını yüzünü yamultarak.

"Sana burdan bir koyarım.. görürsün erkek adam nasıl olunuyor." Dedim bir elimi kaldırarak. Dondu. Efecan, afallamış bir halde tek elimde tuttuğum kütüğe bakıyordu. "Ben.. birdaha denemek istiyorum." Dedi hipnoz olmuş gibi. Onayladım. Ellerini uzattı cesaretle. Çok güçsüzdü. Ellerine bıraktım kütüğü. Derin bir nefes aldı. "Tamam.." Dediği zaman elimi çektim. Zorlukla nefes aldı. "Eren'e ver onu." Dedim. Başını salladı ve zorlukla yürümeye başladı. Büyük ihtimalle kütük, efecan'ın göğsünü kesiyordu.

Efecan'a adım atmaya yeltenen eren'i elimi kaldırıp durdurdum. "Bekle." Dedim efecan'dan gözlerimi ayırmadan. Derin nefesler alırken yürümeye devam etti. Eren'in yanına vardı. Kütüğü eren'e verdiği anda kızlar ve biz alkışlamaya başladık. Ellerini kaldırdı heyecanla. Güldük. "Şimdi bana da getir bir tane." Dedim baltayı elime alırken. Başını salladı. Heyecanla kütük yığınına ilerledi. Bir tanesini kaldırdı güçlükle. Yanıma kadar zorlukla gelişini izledim. Ağaç kökünü gösterdim. "Şuraya koy." Dedim. Onayladı.

Kütüğü bırakıp geriye çekildi. Baltayı kaldırdım. "Bunu da.." dedim. Baltayı sertçe kütüğe geçirdim. Kütük ikiye bölünürken efecan irkildi. "Böyle yapacaksın." Dedim. Gözlerimi ona çevirdim. Heyecanlıydı. Baltayı ona uzattım. Elimden baltayı aldı yavaşça. Kütüğün bir yarısını koydum kökün üstüne. Geriye çekildim. Kollarımı çaprazlayıp; "Sıra sende. Tam ortasına." Dedim. Derin bir nefes aldı. Baltayı kaldırdı. Ardından kütüğe tüm gücüyle indirdi baltayı. Kollarım kendiliğinden çözülürken emirhan gülmeye başladı. Tüm gücü bu muydu?

Eren elini dizine vurdu kahkaha atarken. Ben ise; kütüğe saplanmış baltaya afallamış bir halde bakıyordum. "Güçsüzüm.." diye mırıldandı. Kırılmıştı. Gülenlere döndüm hışımla. Anında sustular. "Bence bu güçsüzlüğünü değerlendirmelisin." Dedim keyifle. "Dönme mi olayım? Karı gibi gücüm var zaten.." diye fısıldadı. Baltayı bıraktı yavaşça. Omzunu tuttum. "Sana dönme ol demiyorum. Gücünü arttırmak senin elinde. Bak.." dedim ormanı göstererek. Etrafına baktı.

"Burası senin spor salonun olabilir. Hem.." dedim ve kolumu omzuna attım. "Babalarımız birer mafya. Hepsi eğitimli. Onlardan ders alabilirsin." Dedim güven verircesine. Biraz biraz kendini topluyor gibiydi. "Biz onlardan ders alıyoruz.. her gün.. her sabah.." dedi emirhan baltasına yaslanırken. Onayladım. "Yani.." dedi anlamamışçasına. "Saat 6 da kalk.. bizimle spor yap. 4 saatlik spordan sonra eve gelir ve kendini krallara layık bir kahvaltı ile ödüllendirirsin." Dedi eren.

TAKIMIZ BE ABİ! (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin