♤ 34. ♤

788 50 28
                                    


  Teyze ikimizin arasındaki bakışmayı fark etmiş olmalıydı. "Ben sizi yalnız bırakıvereyim gare." Dedi. Doğruldu. Odadan çıktı. Kapıyı kapattı.. ve biz sessizliğe gömüldük. Onun mavi gözlerindeki sahtekarlığı gördüğümden beri ona inanmıyordum. Öylece bana bakıyordu. Gözlerimde aşk arıyordu. Afalladı. Dalga geçercesine gülümsedim. "Ne sandın? Seni sevdiğimden dolayı senin önüne atladığımı mı düşündün?" Dedim dalga geçercesine. Yutkundu.

"Sen, beni o herifin önüne ittiğin anda kaybettin leyla.." diye fısıldadım acıyla. "Bana sahte duygular gösterme.." dedim kırgınlıkla. Ellerimi iki yana açtım. "Seni yaşatmamın sebebi, bu yaşamı hak etmediğini düşünmem.. yoksa; daha sen ağzını açmadan yanından geçip giderdim. Sende o heriflerle birlikte patlardın!" Diye tısladım. İrkildi. Üzerimi gösterdim. "Bak!" Dedim nefretle. T-şört'ümü çıkarttım. Bedenimdeki yaraları gördüğü anda gözleri ardına kadar açıldı.

"Sırf senin hayatını düşündüm diye bu hale geldim.." dedim kırgınlıkla. "Sen hala hayatta gözüküyorsun." Dedim. Kendimi gösterdim. "Kayıtlarda ölü olarak geçiyorum.." diye fısıldadım. Yüzü beyazladı korkuyla. "Sevinebilirsin.. Babam kalp krizi geçirmiş benim acıma dayanamadan." Dedim. Kendimden utanıyordum. Acıyla gülümsedim. "Seni o zamanlar sevdiğim için.. kendimden utanıyorum." Dedim omuzlarımı kaldırarak. Gözleri doldu.

Başımı yavaşça iki yana salladım. "Hayır.." dedim titreyen sesimle. "Bana ağlayacakmış numarası yapma.." dedim zorlukla. "Gurur duyuyor olmalısın.. üvey babanın köpeği olduğun için kendinle inanılmaz gurur duyuyor olmalısın." Dedim keyifle. Yumruklarını sıktı. "Sana para vereceğim.. istediğin yere git, istediğini yap veya kendine bir hayat kur.." dedim boğazımdaki düğümlenmeyle birlikte.

Gözleri irileşti. "Ama.." dedim zorlukla. "Yalvarırım benden uzak dur.." dedim yalvarırcasına. Ağlıyordu. Başını iki yana salladı hızla. Elimi kaldırdım. "Senden boşanacağım.." dedim acıyla. "Lütfen.." diye fısıldadı. "Buradakiler beni fatih olarak biliyor. Hayatımı kurtaran bu iki insana can borcumu ödüyorum. Ama leyla.. lütfen.." dedim sonuna doğru pürüzleşen sesime.

"Lütfen bana yaklaşma. Yoksa pişman oluruz." Dedim zorlukla. Hıçkırdı. T-şört'ümü alıp odanın kapısına ilerledim. Yıkılmıştım. Leyla'yı gördüğüm anda gardımı indirmiştim. Gözyaşlarımı sildim hışımla yürürken. "Eeiyy.. kavga edivemişle.." dedi teyze. Evden çıktım. Çoğu iş hallolmuştu. Derin nefesler alıyordum. Celal koluma dokunduğu anda tüm gücümle haykırdım. Ellerimi saçlarıma daldırdım. Ben bağırarak ağlarken celal, sırtımı sıvazlıyordu. Celal'e tutundum acıyla.

Nefesini verdi sıkıntıyla. "Doğru olanı buydu." Diye mırıldandı. Ondan uzaklaştım hızla. "Ben ölüyüm! Ben kahrolası bir ölüyüm! Nefes alamıyorum celal! Ben sadece bana yalnızlığımı hissettirmeyen birisini istemiştim hayatımda. Bak.." dedim hıçkırarak ağlarken. "Ben ölüyüm! Bir ölü kadar yalnızım şimdi!" Diye gürledim.

Celal gözlerini kaçırdı. Eve döndüm. Tahmin ettiğim gibi.. kapıya tutunmuş bir halde bana bakıyordu. "Beğendin mi yaptığını?!" Diye kükredim boğazımı yırtarcasına. Ağlıyordu. "Ağlama!" Diye gürledim. Teyze onu zorla içeriye alırken sakinleşmeye çalıştım. Ellerimi saçlarıma daldırdım. Nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım. Başımı iki yana salladım. "Güçsüz olamam.. hayır. Dayanmalıyım." Dedim zorlukla.

Celal başını salladı. Bizi izleyen kalabalığa döndü. "Herkes işine!" Diye bağırdı. Baltayı aldım elime. Önümdeki köke indirdim tüm gücümle. Yutkundum. Doğruydu. Bu aşk saçmaydı zaten. Bir sadist ve sıradan bir kız mı? Hayır. O mazoşist falan değildi. O numaracı bir kızdı. Ben kökü hışımla parçalarken celal, elindeki listeye bakıyordu. Son darbeyi de indirdim ve kökü tamamen parçalamış oldum.

TAKIMIZ BE ABİ! (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin