ŞAFAK 5

7.7K 388 25
                                    

Kalp asi olmasaydı, göğüs kafesinin içinde yaratılmazdı.

***

"Sıyırmış kurşun yaralarının derinliğine göre acı değişkendir. Kurşunun hangi silahtan çıktığı, mesafe ve açı derinliği etkiler. Derin sıyrılan yaranın hangi damar üzerine geldiği, hayati tehlikeyi de değiştirir. Kay kaybı turnikeyle engellenebilir ama şartların durumuna göre acilen tedavi gerektirebilir. Dayanıklılık ise tamamen kişisel bir durumdur. Bedenin gücü ile de paraleldir. Kişi ruhen ne kadar dayanıklıysa bedeni de ona uyum sağlar ve mutlak bir itaatle dayanıklı olur." Aras Üsteğmen durup bilgisayar ekranındaki sıyrılmış kurşun yaralarına küçümseyici bir bakış attı.

"Bunlar saçmalık. Direkt olası yaralanma şekillerini ve tedavilerini göstermeliydim."diye mırıldandı sıkılmış biçimde. Kaşlarımı kaldırıp "Kurşun sıyırması da olası yaralanma şekli?"dedim sorarcasına. Bana ters bir bakış atıp bilgisayarı kapattı. Arkasını dönüp dolapta bir şeyler aramaya başladı. İçimi çekip bilgisayarın karanlık ekranına baktım.

Yaklaşık bir saattir Aras Üsteğmenin ofisinde bu kurşun yaralarını dinliyordum ve biraz sıkılmıştım. Artı oturmaktan belim ağrımıştı. O kadar eğitimden sonra, o kadar atlayıp zıpladıktan sonra oturmak garip geliyordu.

"Kurşun sıyırmaları bizim gibilere işlemez." Bakışlarımı kaldırıp ensesine odakladım. "Dün aldığın eğitim alacaklarının binde biri bile değil. Belki kasların yırtılacak bazı eğitimlerde. Belki de gerçekten yaralanacaksın. Ama gerçek savaşa girdiğinde savaş sana eğitimlerden kolay gelecek. Ve olası bir kurşun sıyırmasını hissetmeyeceksin bile." Mantıklıydı. "Ama ruh-" diye konuşmaya başlayacaktım ki lafımı kesti. "Beni dinlemiyor musun asker?" Keskin bir biçimde arkasını dönüp öfkeyle bana baktı. "Bedenin gücü ruh gücüyle orantılı. Burda çekeceğin fiziksel acıyı başka bir yerde çekemezsin. Bu acı seni yoracak. Bitsin isteyeceksin. Kaldırmaz hale geleceksin. Aklından kendini sakat bırakmak geçecek, elin mesela testereye gidecek, bacağını kesmek isteyeceksin. Yapamayacaksın. Ama sonunda ne olur biliyor musun asker?" Cevap beklemiyordu.

"Seni öldürmeyen şey güçlendirir. Ruhun güçlenecek. Yanı sıra bedenin de."

Tek kaşımı kaldırıp yaşanmışlıkla dolu sözlerini düşündüm. O da mı böyle olmuştu? Kendini sakat bırakmak isteyip yapamamış mıydı? Ve her şeyin sonunda güçlenmiş miydi? O buna güçlenmek mi diyordu? Gözlerindeki o ulaşılamaz ifade bu yüzden miydi?

İçimden hah! diye geçirip başımı bu düşüncelerden kurtarmak istercesine iki yana salladım. Gözlerimi küçük devinimlerle hareket eden geniş omuzlarına diktim ve söyleyeceği bir diğer şeyleri beklemeye başladım.

Elinde makas, iplik ve iğneyle geri geldi Üsteğmen. Soğuk mavi gözlerini gözlerime dikti ve kaşlarını çatarak yüzümü inceledi bir süre. Yüzümde bir şey varmışçasına rahatsız oldum ama yüzümde bir şey olmadığını bilgisayarın monitöründen görmüştüm. Kaşlarımı hafifçe ne var? dercesine kaldırdım.  

"Kan tutuyor mu seni?"diye sordu ardından. Çok manasız gelen soru üzerine başımı iki yana salladım. Nefesini verip gözlerini nihayet çevirdi benden ve elindeki malzemeleri masaya bıraktı. Sonra tekrar arkasını dönüp dolaba doğru yürüdü. Ensemi kaşıyıp yanaklarımı şişirerek nefesimi bıraktım. İşte şimdi gerçekten sıkılmıştım. Hatta karargaha adım attığım andan beri ilk kez sıkılıyor olabilirdim. Daha öncesinde her an bir şeylerle uğraşıyor olurdum. Gerek sinirliydim, gerek fiziksel bir şeyler yapıyordum, gerek geçmişimi ve geleceğimi düşünüyordum ama sıkılmıyordum en azından.

Hayatım o kadar değişmişti ki, fark edememiştim bile. Kendim bile tepe taklak olmuştum. Sıradan, hatta gereğinden fazla sıradan bir kızken şimdi devletin gizli ordusunun askeriydim. Ya da asker adayı her neyse. Burada yüzlerce eğitime tabi tutulacaktım ve sonunda ne yapacağım meçhuldü. Çünkü herkesin bir bölümü varken benim yoktu ve bu bana kendimi dışlanmış hissettiriyordu. Ayrıca ne olacaktı ki yani, eğer hiçbir bölüme ait olamazsam, beni atacaklar mıydı? Öldürecekler miydi? Yoksa en iyi ihtimal olarak kalıp aşçı başı mı olurdum?

ŞAFAK AskerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin