0.9

19.3K 592 80
                                    

Resimdeki: Çınar Çelik

Tam videoyu kapatıcakken Rüya'nın ilk kelimesini duydum.

"Abi."

Şok içinde Rüya'ya bakarken duymuşlar mı diye kafamı mutfak kısmına kaldırdım. Özgür ve Derya sohbet ediyordu. Demek ki duymamışlardı. Ben 'anne' ya da 'baba' kelimesini beklerken o 'abi' demişti.

Rüya'yı yürütecinden kucağıma alıp mutfak kısmına geçtim.

"Size bir şey izletmek istiyorum."

Özgür ve Derya bana bakerken çektiğim videonun oynat tuşuna bastım ve biraz ilerlettim. Telefonu onlara tutum ve Rüya'ya baktım. Telefondan 'abi' sesi gelince Özgür'e baktım. Birden ayağa kalkıp boncuğu kucağımdan aldı ve ona sıkıca sarıldı.

"Senin ilk kelimen abi mi oldu şimdi?!"

Rüya gülünce hepimiz güldük. Derya da Rüya'yı kucağına alıp sulu sulu öptü. Özgür birden mutluluktan bana sarılınca ne yapacağımı bilemedim. Ama karşılık olarak ben de ona sarıldım. Sonra birden Özgür çekilince ben de çekildim. Birbirimize bakmaya başladık. En sonunda gülümseyip boncuğa döndük.

"Ya çok mutluyum şu an. Resmen ilk kelimesi abi oldu."

"Ben de tatlılığını çekerken bir şeyler mırıldandı. Bir şey söyleyecek diye bekledim. Ama sonra umudu kesip kapatacakken abi diyişini duydum."

Sonra boncuğu tekrar kucağıma aldım ve tam mutfaktan ayrılırken Rüya yine konuştu.

"Abi."

Gülerek mutfaktan ayrıldık ve yürütecine geri gittik. Onu yürütecine koyarken susmuyordu.

"Abi, abi, ABİĞĞ"

En son öyle bir bağırdı ki kahkaha atmadan duramadım. Aynı şekilde Özgür de mutfaktan gülüyordu.

Akşama kadar boncuk ile oynadık. Rüya şarkı bile yazdı. Şarkı tek kelimeden oluşuyordu. 'Abi'. Artık uykusunda bile sayıklar. Çıkış saatime doğru üzülüyordum çünkü yarın boncuk ile değil okulda vakit geçirecektim. Lise'de öğretmenlik yapıyordum. Saat akşam 7'ye doğru gelirken Çisil hanım geldi. Daha boncuğun abi dediğini ona haber vermemiştim.

"Hoşgeldiniz Çisil hanım."

"Merhaba Beril. Çok geçmiş olsun."

"Teşekkürler. Size izletmek istediğim bir video var."

"Neymiş o?"

Koltuğa, Çisil hanımın yanına oturdum. Rüya yürütecinde oyuncakları ile oynuyordu.
Videoyu oynatıp sonlara doğru sardım ve Çisil hanıma izlettim.

"İnanamıyorum!!!"

Çisil hanım telefonumu alıp videoyu tekrar geri sardı. Ve bunu üç kez falan yaptı. Sonra kalkıp boncuğu kucağına aldı ve sarıldı. Rüya da durur mu? Bugün yazdığı şarkısının bir konserini verdi. 

Çisil hanım daha da şok geçirirken ben de kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım. Çisil hanım bana döndü ve boş gözlerle bakmaya başladı. Ama sonra o da daha fazla dayanamayıp gülmeye başladı. ''Bugüne kadar hep kelimeyi yuvarlayarak 'baba' veya 'anne' derdi ama 'abi' kelimesini çok net söylüyor.''

Videoyu Çisil hanıma gönderdikten sonra eşyalarımı alıp çıktım. Bir taksi çevirip gideceğim hastanenin adını verdim.

15 dakika sonra hastanenin önündeydim. Babamı normal odaya almışlardı ama hangi odada kaldığını bilmiyordum. Tam danışmaya soracakken uzaktan Emre'yi gördüm. Yanında da bir kız. Güzel bir kız. Karamel rengi saçlı, mavi gözlü güzel bir kız. Bu kız, Dilan. Sınıfın en sessiz sakin kızlarından olan Dilan.

Kardeşimin BakıcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin