1.4

16.6K 507 128
                                    

Resimdeki: Çınar Çelik

"Ölmüş mü?"

"Ölmüş."

Başımda konuşulanları işitiyordum. En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Bir silah sesi duymuştum. Yerde kan görmüştüm ama ben hiç acı hissetmemiştim. Korkudan zayıf düşmüştü bedenim. Bayılmıştım.

Gözlerim açılmıyordu. Sanki biri yapıştırmıştı göz kapaklarımı birbirine. Büyük çabalar ardından araladım gözlerimi. Başımda Emre ve Özgür konuşuyordu.

"Özgür abi uyanıyor."

Gözlerimi tamamen açtığımda önce yutkundum. Neler olduğunu sorarcasına bir Özgür'e, bir Emre'ye bakıyordum. Kimse bir şey demeden bana bakıyordu. Daha fazla merak etmemek adına aklımdaki soruyu dile getirdim.

"Ne oldu?"

Özgür anlatmaya başladı.

"Adam kendini vurdu. Sen de yorgunluktan bitkin düştün. 1 saattir ayakta dikiliyordun sonuçta. Korkudan da bayılmış olabilirsin."

"Neden kendini vurdu ki? Yerde bayılırken gördüğüm kan, onun kanımıydı?"

"Evet. Sen bayıldıktan sonra adam bir şeyler söyledi. Sonra da öldü. Tam kalbine sıkmış."

Emre atladı konuşmaya.

"Birden silahı senin omzundan çekip kendine çevirdi ve beklemeden sıktı. Herkes oraya doğru koştu. Zaten sen de bayıldın. Adam da 'Her şey Engin abinin suçu. Kimseyi cezalandıramam. Ben ablamın yanına gidiyorum.' dedi."

Bir Özgür'e bir Emre'ye bakıyordum. Gözlerimi odanın içinde gezdirdim biraz. Başka kimse yoktu.

"Annemler nerede?"

"Eve gönderdik onları. Bütün gün ağladı annen."

"Sahi, Özgür kaç gün oldu?"

"Dün oldu bütün olaylar."

Gözlerimi pencereye çevirdiğimde havanın karanlık olduğunu gördüm.

"Peki saat kaç?"

"Akşam 9'a geliyor. Bu arada refakatçi olarak ben kalıyorum Emre."

"Ama Özgür abi.."

"Emre, git eve. Sen de çok kötü oldun. Dilan'ın yanına git. Ben kalırım burda."

"Dilan nasıl harbi?"

"Senin halsizliğinden kendini sorumlu tutuyor."

"Emre, Dilan'a söyle onun hiçbir suçu yok."

"Ablam sen gerçekten iyi olduğuna eminsin değil mi?"

"İyiyim Emre, iyiyim."

Hepimiz birbirimize sessizce bakarken Özgür konuşmaya başladı.

"Ha bu arada Beril, Çınar da çok geçmiş olsunlarını iletti."

2 hafta sonra

Rüya ile aramızda çok değişik bir bağ oluştu. O olaydan sonra Rüya benim kucağımdan inmez oldu. Uyuduktan sonra beşiğine koyuyorum, anında ağlamaya başlıyor. Yere koyuyorum oyun oynamak için, hüzünlü gözlerle bakıyor. Sürekli kucağımda oyun oynuyoruz. Bu da beni çok yoruyor.

Hiçbiri yetmezmiş gibi bir de üstüne okul balosu çıktı. 2 hafta sonra lise 3'ler ve lise 4'ler için balo yapılacak. Emre ve Dilan da lise 3 öğrencisi olduğu için evde sürekli dans provası yapıyorlar. Evet Dilan artık bizimle yaşıyor. Annemin gönlü el vermemişti tek kalmasına. Misafir odası olmadığından salonda kalıyor. Her ne kadar 'gel benim odamda beraber kalalım' desem de rahatsızlık verme düşüncesiyle kabul etmemişti. Odam büyük. Bir yatak bir dolap daha rahat sığar ama Dilan istemedi.

Kardeşimin BakıcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin