Resimdeki: Dilan Uzun
Hâlâ birbirimize bakıyorduk. Elbise ise sıkmaya devam ediyordu. Gözlerimi kaçırarak elbiseme baktım. Biraz üstten çekiştirdim. Çınar'ın bakışları da elbiseme döndü. Sonra da elbisenin yırtmacının açıkta bıraktığı bacağıma.
Oraya baktığını görüp elbisemi düzelttim.
"Rahat bir şeyler ister misin?"
"Evet, lütfen."
"Kaldığın odaya git. Sürekli burda kaldığım için o dolapta eşyalarım var. Al bir tişört giy. En azından bol."
Kafa sallayıp yataktan sürünerek ayaklarımı sarkıttım. Sonra da kalkıp saçlarımı düzelttim. Ardından odadan çıkıp kaldığım odaya geldim. Dolabı açıp kıyafetlere baktım. Gri düz bir tişört alıp kapağı kapattım. Bu kısa kalacaktı ama en azından boldu.
Elbiseyi çıkartıp tişörtü giydim. Sıkmadığı için iyiydi. Aynanın karşısına geçip saçlarımı tepeden dağınık topuz yaptım. Ama önden iki tutam hafif çıkmıştı.
Gözüm komidinin üzerindeki küpeye takıldı. Çınar'ın kulağımdan çıkardığını hatırladım. Bunu hatırlamam ile nedensizce gülümsedim.
Odadan çıkıp koridordaki şeyi görünce çığlık attım. Çığlığıma Çınar koşarak gelmişti.
"Ne oldu?"
"Ödüm koptu birden görünce."
"Of ben de bir şey oldu sandım."
Eğildim ve yerdeki köpeği sevdim. Çok tatlı bir sibirya kurdu yavrusuydu. Çınar da yanıma eğilip sevdi. Sonra tasmanına bakıp konuştu.
"Bu Finy"
"Başka da mı var?"
"Evet."
Birden ayağa kalktım.
"Lütfen bana büyük köpek olduğunu söylemeyin. Ben yavru köpekleri severim."
"Bunlar 3 yavru. Anneleri de içeride. Şu ilerdeki oda onların odası."
"A-anneleri mi? OLMAZ!"
"Sorun ne?"
"Ben korkarım. Büyük köpeklere yaklaşamam."
"Yanlız kapı aralık. Hepsi çıkabilir."
"NE!"
Çınar'ın koluna yapıştım. Kafamı da koluna gömdüm. Kafamı kaldırdığımda odadan 2 yavru daha çıktı. Onlara gülümserken dev gibi bir sibirya kurdu çıktı. Bize doğru koşmaya başlayınca birden Çınar'ın kollarına atladım. Çınar kahkaha atıyordu.
"Yaa al şu köpeği. Ya da beni götür burdan lütfen."
Çınar gülmeye devam ediyordu.
"Daisy, otur."
Beni salona götürüyordu.
"Mutfağa gitsek? Acıktım da bir şeyler hazırlarım."
Kafa sallayıp mutfağa yöneldi. Gelince indirdi. Önce tedirginlikle bastım yere. Sanki her yerden o köpek fırlayacakmış gibi.
"Sen de aç mısın?"
"Evet."
Kafa sallayıp dolapları karıştırdım. Bir tava buldum. Dolaptan da yumurta çıkardım. Ben bunları yaparken Çınar içeri gitmişti.
Bir süre mutfakta oyalandım. Sıra salatalıklara gelince de yavaşça salatalık doğramaya başladım.
Doğradıktan sonra çıkardığım tabağa yerleştirdim. Çekmeceden çatal bıçak çıkarmaya yöneldiğimde ise Çınar'ın beni izlediğini o an fark ettim. Kapıya yaslanmış beni izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardeşimin Bakıcısı
Roman pour AdolescentsKapı durmaksızın çalarken yerimden zorla ayağa kalktım. Kapıya yaklaşıp, kapıyı açtım. Kapıyı açmam ile yere doğru bir adet Çınar yığıldı. "Çınar?!" "B-Beril.." Yere hızla çömeldim. Yoğun alkol kokusu burnumu doldurunca yüzümü ekşittim. "Çınar sen i...