Resimdeki: Çınar Çelik
İnci'den
"Baba?!"
"Kızım." 10 metre uzağımda duruyordu babam. Koştum ona doğru. Ben koştukça o uzaklaşıyordu benden.
"Baba gitme, bekle beni!"
"Burdayım ben kızım. Gitmiyorum."
Durdum. Gülümsedim ona bakarak. "Bilmiyorum baba. Sen burdasın."
Bir kaç adımda aramızdaki farkı kapattım. Elimi uzattım ona doğru. "Baba sen ölmedin değil mi?"
Güldü sadece. "Baba neden gülüyorsun? Ölmedin sen değil mi? Yalan söylüyorlar bana değil mi baba, babam.."
"İnci..."
"Baba ölmedin değil mi?" dedim son bir umutla.
Gözlerimi yumdum. 5 saniye ya geçti ya geçmedi. Açtım tekrar gözlerimi. Babam yoktu. "Baba?" dedim etrafıma bakınarak.
"Baba nerdesin?"
"Burdayım." Ses nerden geliyordu?
"Baba göremiyorum seni nerdesin?"
"Gökyüzünde." Kafamı kaldırdım.
"Hayır incim. O gökyüzünde değil. Senin gökyüzü gözlerinde."
"Baba çok korkuyorum nerdesin?"
Uzakta gördüğüm karartıyla gülümsedim. Babam ordaydı. Bir adım attım ona doğru. Sonra çekildi toprak ayağımın altından. Düştüm derin bir çukura. Kapkaranlık dar bir çukura. "BABA?!" dedim çırpınarak. "Baba kurtar beni!" duymadı sanki sesimi. Daha da çok bağırdım.
Gelmedi o geri. "Baba lütfen gel. Bak ben çok korkuyorum. Senin küçük incin çok korkuyor baba." Kafamın üstündeki açıklığa çevirdim bakışlarımı. "Baba gel.."
Uzandı bir el çukura doğru. "İnci burdayım birtanem. Tut elimi."
"Baba?! Biliyordum, biliyordum beni bırakmazsın."
"Bırakmam kızım. Hadi tut elimi." Uzattım ellerimi ona. Ama tutamadım ellerini. Ellerim babamın elinin içinden geçti.
"Baba seni tutamıyorum."
Çekti ellerini çukurdan. Birden kayboldu gözümüzün önünden. "Baba?"
"Baba?!" diye haykırdım yukarı doğru. Sonra küçük bir kız çocuğu baktı o çukura. Çukurdaki bana. Bu bendim. Benim küçüklüğüm. Onun ellerini tuttum. O çıkardı beni ordan.
Gülümsedi bana küçüklüğüm. Tek kelime etmedi sonra. Arkasına bile bakmadan kaçtı. Uzaktaki ağaçların arkasına gidip kayboldu.
"Ben ölmedim kızım." Arkamdan gelen ses ile hızla arkama döndüm. Babam ordaydı. Tam arkamda.
"Biliyorum baba. Sen ölmedin."
Gülümsedi. "Evet ölmedim. Seni çok özledim. Yanıma gelmek ister misin?"
"Evet! Evet çok isterim baba."
"O zaman gel İnci'm." Uzaklaştı babam benden. Yürüdü arkasına bile bakmadan. Gözden kayboldu bir anda. Arkasından baktım sadece. O an dudaklarımdan dökülen tek bir kelime vardı.
"Biliyorum baba, sen ölmedin."
Beril'den
İnci'nin yatağının başında ayılmasını bekliyorduk. Fatih abiyi de odasından çıkartıp bu odaya getirmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kardeşimin Bakıcısı
Teen FictionKapı durmaksızın çalarken yerimden zorla ayağa kalktım. Kapıya yaklaşıp, kapıyı açtım. Kapıyı açmam ile yere doğru bir adet Çınar yığıldı. "Çınar?!" "B-Beril.." Yere hızla çömeldim. Yoğun alkol kokusu burnumu doldurunca yüzümü ekşittim. "Çınar sen i...