3.5

10.7K 347 6
                                    

Resimdeki: Fernando Bernard

Bir dakika onlar öpüşüyor mu?

İnci'nin saçları rüzgardan yüzlerini kapatmıştı. Yüzleri o kadar yakındı ki o saçların ardında neler oluyor seçemiyordum.

Fatih abi ise gram tepki vermemişti. Onlara sadece gülerek bakıyordu.

İnci adamın üstünden inince Fatih abiyle sarıldılar. Onlar sarılırken İnci benim yanıma geldi. Ben ona 'ne ayak?' bakışları atarken o ise abisi ve Fernando'yu izliyordu.

Kafamı Özgür'e çevirdim. Adamın ağzı açık kalmış İnci'ye bakıyordu. Ona bakınca gülme isteği geldi. O da onların öpüştüğünü düşünüyor olmalıydı.

İnci, Milano'yu tasmasından tutup Fernando'nun yanına gitti. Bir şeyler söyledi ama onu dinlemedim. O an hâlâ ağzını kapatmamış Özgür'e bakıyordum.

Az sonra Fernando, Milano'yu da alıp çaprazımızda olan eve doğru gitti. İnci de tekrar yanıma gelip koluma girdi.

Kulağına eğilip "O kim ve neler oluyor?"

"Önemli bir şey değil anlatırım.." diyip kestirip attı.

Hep birlikte eve girip oturduk. Bir süre sonra evin hizmetlisi bize kahve yapıp getirdi.

Kahvelerimizi içerken daha fazla dayanamayıp -ki Özgür de patlamak üzereydi- aklımdaki soruyu sordum.

"İnci o adam kimdi? O kadar samimi falan?"

İnci kahvesini sehpaya koyup bana döndü. Kıkırdayıp konuşmaya başladı.

"Fernando benim en en en yakın arkadaşım."

Özgür bu cümleden sonra çok kısık bir sesle konuştu. Ama Özgür'ün yanında oturduğumdan onu duymuştum. "Kesin arkadaşındır."

Özgür'e sessizce gülüp İnci'ye döndüm. "Benden bile sevdiğin bir arkadaşın yani?"

"Ya yok hayatımın incisi. Sen benim kardeşimsin. Fernando biz buraya taşıdığımızdan beri en yakın arkadaşım. Aramızda farklı bir bağ var sadece." Duraksadı. "Ya biz sevgili falan değiliz saçmalamayın!" dedi odadakilere dönerek.

Fatih abi güldü bir tek.

"Sormayın, bu ikisinin arasında bir bağ var. Çok yakın arkadaşlar ama uzaktan görenler sevgili sanıyor."

"Kimsenin bizim aramızdaki ilişkiyi bilmesine gerek yok. Onları gram ilgilendirmez."

"Sen de haklısın.."

Yerimden kalkıp İnci'nin yanına oturdum. İyice ona sokulup fısıldamaya başladım.

"Bana bak deli. Bu adam aşırı yakışıklı lan. Sen bunu niye tavlamıyorsun."

"Saçmalama kız. Ayrıca sus sus. Abim falan duycak şimdi."

"Kızım siz sarılırken öpüşüyormuşsunuz gibi bir görüntü vardı. Daha abin ne duycak?"

"Yo orda gerçekten öpüşüyorduk."

Gözlerimi büyütüp kendimi geri çektim. "Ne?"

Kahkaha attı. "Şaka şaka. Ne öpüşmesi kız?" Sonra durdu. "Ayrıca Fernando'nun sevgilisi var." dedi bağırarak. Bunu bilerek söylemişti. Özgür duysun diye.

Gelen gülme isteği ile kendimi serbest bıraktım. Kahkaha atarak gülüyordum. İnci de benimle gülüyordu.

Sonra durduk. Aynı anda konuştuk.

"Ee? Babam?.."

"Ee? Ulaş amcam?.."

.....

Kardeşimin BakıcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin