Para: 200+200 gümüş
Silahlar: Ahşap Yay + Kısaltılmış Demir Kılıç
Tulkas bir büyücüyle aynı salonda olmanın heyecanı içerisindeydi. Yemeğini bitirmeden kalktı. Zaten bulantıdan dolayı canı istemiyordu. Bacağındaki ağrı ile hafifçe sekerek Farangarın odasına doğru gittiler. İçeri girdiğinde kendini, laboratuvar denen odanın içinde buldu. Odada ışıldayan boya ile büyülenmiş ritüel masası ve simya malzemeleri vardı.Farangar: "Lütfen otur, bacağında iyileştirmemiz gereken bir durum var sanırım."
Tulkas hayatı boyunca hep bir büyücü olmak istemişti. Ona göre büyü, insanların bütün acılarına ve zahmetlerine son verebilecek bir araçtı. Fakat bunun önüne geçen şey büyünün tekelleşmesi, büyü kitaplarının aşırı pahalı olmasıydı. Büyü kitaplarının bir özelliği ise bir kere okunduğu zaman buharlaşarak yok olmasıydı. Yani büyü kitapları çok kısıtlı bir kaynaktı. Sadece zenginler ve güç odakları kolayca erişebiliyordu. Bir de Kışyarı Koleji üyeleri. Sürekli kar yağan şehirde kurulu olan büyü okuluna girmeyi, cahil bir köylü olan Tulkas, hayal dahi edemiyordu. Koleje katılmanın şartlarından biri zaten birden fazla büyüyü bilmekti.
Farangar, Tulkasın önünde durdu. Ellerini omuz seviyesine kaldırdı. Avucunu sıktı. O zaman Farangarın avucunun içi parlamaya başladı. Elini biraz gevşeterek Tulkasın bacağına koydu. O anda Tulkasın bacağındaki ağrı kayboldu. Ateşi düştü. Bu sırada Farangar söze girdi.
"Ejderleri araştırabilmem için, benim için bir şeyler yapman gerekiyor Tulkas. Köyüne dönüp ejderin izlerini incelemelisin. Bir yerleri yaktıysa oranın külünü topla, pulu düştüyse, kanı aktıysa, ne bulursan topla ve bana getir. Ben de istediğin şeyi vereyim. Yaptığım büyüye bakışından, büyücü olabilmek için can attığını görebiliyorum. Şimdi sana iyileştirme büyüsü vereceğim. Eğer işi düzgün yaparsan, bir yıkım büyü kitabı daha verebilirim. Ne dersin?"
Farangar kitaplığına yöneldi. Sarı bir kitap bulup çıkardı ve Tulkasa uzattı. Tulkas kitabı alıp kapağına baktı. Üzerinde sadece daire kabartma vardı. Kitabı açtı. İlk sayfalar gece mavisi altında siyah bir deniz resmiydi. İlerledikçe aynı görüntü aydınlandı. Sayfalarda ilerledikçe Güneşin ışıkları yükseldi. Kafasını kaldırıp Farangara baktı. Farangar önce Tulkasa, sonra kitaba baktı. O zaman Tulkas yeniden kitaba döndü var sayfaları tek tek geçmeye başladı. Sonunda kitabın son sayfasında güneş denizden iyice yükselmiş tek başına parlar haldeydi. Parlaklığı o kadar artmıştı ki Tulkas kitaba zor bakıyordu. Tulkasın yüzü sanki gün doğmuş gibi aydınlandı. Kitapta ilerledikçe sanki gün odanın içinde doğmuştu. Işığa dönüşen kitap birden kayboldu. Bu sırada Tulkasın avuçları, altın renginde ışıkla parlıyordu. Kısa süre sonra o da söndü.
Farangar söze girdi:
" Kutsal Ana, ilk çocuğunu doğurduğu gecenin sabahında görmüştü bu güneş doğuşunu. Görüntünün sihri onun doğum yaralarını iyileştirdi. Sadece kutsal kadın değil, her kadının ilk çocuğunu doğurduğu gecenin sabahında görebileceği gün doğumu, aynı derecede kutsaldır. O kadına iyileştirme gücü verir. Malesef çoğu kadın o gecenin ardından gelen gün doğumunu kaçırır."
"Resim, bu büyüyü başkalarına aktarmanın bir yoludur. Kutsal olayı başından sonuna kadar resmedersin ve büyü resimlere bakan kişiye aktarılır. Sırf bu iş için Kralın görevlendirdiği resim öğretmenleri, duydukları her kutsal olayı resmettirmek için yurdu dolaşırlar."
Tulkas büyünün kaynağını şimdi anlıyordu. Nadir tecrübelerden sonra karşımıza çıkan görüntülerin sihir gücü vardı. Hem görebilene güç veriyor, hem de resim yoluyla aktarılabiliyordu. Tabii bu denli iyi resim yeteneğini elde etmek çok zor olmalıydı. Bu nedenle şanslı kişiler büyü elde ederken, çok azı diğerlerine aktarılabiliyordu.
Farangar: "İyileştirme ışığın yaklaşık 10 saniye sürdü. Bu, büyü rezervinin 10 saniyelik olduğunu gösterir. Büyü rezervin sadece uyurken dolar buna dikkat et. Ne zaman bu büyüyü tekrar etmek istersen, kitabın gösterdiği görüntüyü gözlerinin önüne getir. Tabii büyü rezervin bitmesini istemiyorsan gözünün önüne başka şey getirmelisin. Büyü başlatma ve sonlandırma böyle yapılır. Bu arada büyü rezervini tükettiğin her gün, büyü rezervin bir saniyelik büyür. Her gün uyumadan önce idman yapmayı unutma. Hizmetçi sana odanı göstersin. Yarın yola çıkıyorsun."
Tulkas, Farangara teşekkür etti. Görevliyle beraber kendi için hazırlanan odaya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreadra
FantasyEğer boyun eğersen, Ödülün Büyük olacak. Ben Belaların Prensi Clavicus Vile!