Dreadra

Yola devam

Büyü Rezervi: 13 saniye

Para: 400 gümüş

Silahlar: Ahşap Yay + Kısaltılmış Demir Kılıç

Envanter: Araştırma Malzemeleri + Meridianın Küresi

  Bilinen Büyüler: İyileştirme(1 BR/s)  

 Meridia bir Bela prensesiydi. Bela prens ve prensesleri dünyanın yaratılışına yardımcı olmayan, "iyi olmayan" tanrılardı. Onlar sadece kendilerinin yönettikleri, kendilerini feda etmeden küçük dünyalar oluşturmuşlardı. Sayıları 16-17 civarıydı. Bazılarının dünyası gece gökyüzünde ay olarak görünürdü. Kırmızı, mor, turuncu renkli küçük aylar. Bazı geceler 4 tanesi birden gökyüzünde olabilirdi. Bazı geceler hiç görünmezlerdi. Bu konulardan çocuklara bahsedilmezdi. Onları sadece ay olarak bilirlerdi.  

   Meridia: Onun burcu fanilerden gizlenmiştir. Meridia, canlıların enerjilerine ve güneş ışığına takıntılıdır.Kendi ışığı güneş ışığına benzemektedir. Fakat onun ışığı sarı olsa da, yıldız ışığı kadar soğuktur. Ölüm büyüsünü sevmez. Dünya üzerinde Şafak Kıran isimli bir eşyası olduğu biliniyor.  

 Ses kesildikten sonra Tulkas çıkışa yöneldi. Bu belalar, insanların onlar için hazır olda beklediğini düşünüyor olmalıydılar. Yeterince işi vardı ve bir de o manastırı bulmak için uğraşamazdı. Küreyi de başka birine satmayı düşünüyordu. Fakat Meridianın bahsettiği ödül ne olabilirdi? Tulkasta bir merak uyandı. Ödül Şafak Kıran olamazdı değil mi? Öyle bir şey altın kullanılarak satın dahi alınamazdı.

 Harabeden çıktığında biraz rahatlamıştı. Harabe beklediği kadar kötü değildi. Daha doğrusu beklediği kadar kötüydü fakat üstesinden gelemeyeceği bir şey çıkmamıştı. Yürümeye başladı. Biraz ileride, geçen yolculukta yaralandığı mağaranın çevresini kaplayan büyük kayalar vardı. Tulkas o kayaların yanından geçerken gözüne bir şey parladı. Normal kayalar güneş ışığını bu kadar yansıtmazdı. Biraz daha yakından bakmaya karar verdi. Demir damarları genelde kırmızı renkte olurdu. Fakat bu büyük kayanın kenarındaki beyazımsı parlaklık bir gümüş damarı olabilirdi. Şimdi Tulkasın gözleri de parlıyordu. Para şıkırtısını duyan Tulkas bir kazma bulmak için hızlı adımlarla köye yöneldi.

 Baltasını şaşırtıcı hızda bulup gelen Tulkas, kayaya tüm gücüyle vurdu ve parlak katman, büyük kayadan sıyrıldı. Yaklaşık 6 kiloluk bir cevherdi. Bu Tulkasın yükünü biraz arttıracaktı fakat buna değerdi. Doğruca Akçay şehrinin yolunu tuttu.