Han

117 18 0
                                    


Büyü Rezervi: 24 saniye

Bilinen Büyüler: İyileştirme(1) + Alev Rüzgarı(1) + Alev Topu(40) + Korku(1) + Cam Ward(1)

Para:4 altın 173gümüş

Silahlar: Ahşap Yay + Oyan Kılıcı + Şafak Kıran

Envanter: Binek Atı + 3 mavi kristal +1 dolu kristal

Ulva: Çelik Kılıç + Çelik Donatılı Kalkan + Mithril Tişört + Binek Atı


  Tulkas 2 gün sonra öğleden sonra seher yıldızı şehrindeydi. Hancıya Ulvayı sordu. Bu sabah temelli ayrıldığını öğrendi. Ne tarafa gittiğini bilmiyordu. Bunun üzerine demirciye yöneldi. Adam Ulvanın dün gece atolyeyi kiralamadığını söyledi. Ulvadan bir iz yoktu. Tulkas, şehrin lordunun bilgisi olabileceğini düşündü. 

********************

 Lord Skald: "Bakın kim gelmiş! Araştırmacı Asistant Tulkas! Nasıl gidiyor?"

Tulkas: "Teşekkürler Lordum. Arkadaşım Ulvayı arıyorum. Acaba sizden bir iş mi aldı?"

Lord Skald: "Aa evet o kızı geldiğinizden beri izliyorduk. Epey iyi bir demirci. Dövüşmeyi de biliyor. Ona bir iş teklif ettik. Gezici demirci olma şartıyla kabul etti. Artık hem asker, hem de teknisyen. Biraz önce çıktılar. İstersen onlara yetişebilirsin."

-"Teşekkürler."

  Tulkas hızla çıkıp atına atladı. Dörtnala sürüyordu. Şehrin batısından çıktı. İlerideki kafileyi görebiliyordu. Imparator, isyanları bastırmak için ordu toplamaya devam ediyordu. Tulkasın atı 15 dakika boyunca koştuktan sonra onlara yetişti. Görevli erlerden biri:

 "Dur! İmperial bir operasyonun yolu üzerindesin. Buradan ayrıl sivil!"

"Ulvayı görmeye geldim!" Ulva, erden daha rütbeli olduğu için er Tulkasa beklemesini söyledi. Biraz sonra Ulva geldi.

"Neden geldin Tulkas?"

"Sen neden gittin Ulva?"

"Bana teknisyenlik rütbesi verdiler. Bu tam istediğim şey Tulkas. Seninle kışyarına gelemem ki. Orada bir şehir bile yok sayılır. Ne yapacağım, evde oturup senin mezuniyetini mi bekleyeceğim? Biliyorsun ben öyle biri değilim. Aklını büyüne ver. Mezun olunca istersen gelip beni bul."

 Tulkas bir şey diyemedi. Yanında kalması için bir şeyler söylemek istiyordu. Ağzı açıldı. Ama ondan yanında kalmasını nasıl isterdi? Biraz sustu ve Ulvaya hüzünle baktı.

Yaklaşıp fısıltıyla konuştu.

 "Şafak kıranı buldum."

 Ulvanın ağzı şaşkınlıkla açıldı. 

 Ulva: "Onu kesinlikle incelemem lazım Tulkas. Ama şimdi olmaz. İzin alır almaz yanına koleje geleceğim tamam mı? Yanında tut. Belki de beni Kışyarına atarlar. Belli olmaz. Hoşçakal sevgili Tulkas." 

Bu Tulkas'a buruk bir sevinç verdi.

  Ulva, oyan sarısı miğferini giydi. Sarı eldiveni, miğferi, kalkanı, kılıcı ve gümüşümsü zincir gömleğiyle görkemli ve güzel bir dövüşçü olmuştu. Arkasını dönüp kafiledeki sırasına geçti. 

 Tulkas Kafilenin arkasından izledi. Gidiyordu. Cennetten vazgeçmesine sebep olan iki insandan biri. Kafileyle güneş, beraber ufka vardılar. Beraber kayboldular. Gece, Tulkasın üzerine çöktü.

 Son

DreadraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin