Büyü Rezervi: 21 saniyeBilinen Büyüler: İyileştirme(1) + Alev Rüzgarı(1) + Alev Topu(40) + Korku(1) + Cam Ward(1)
Para: 20 gümüş
Silahlar: Ahşap Yay + Oyan Kılıcı
Envanter: Binek Atı + 3 mavi kristal +1 dolu kristal
Ulva: Çelik Kılıç + Çelik Donatılı Kalkan + Mithril Tişört + Binek Atı
Ve Tulkas uyandı. Fakat zaten ayaktaydı. Nasıl oluyorsa artık. Etrafı bembeyazdı. Önünde Meridia vardı. Bu sefer bir kadın figüründe karşısındaydı. Uzundu ve dev kanatları vardı. Teni gümüş bir ışıkla parlıyordu. Arkasında bir geçit vardı ve bir çeşit geçit vardı ve içinden yeşil bir alan görünüyordu.
"Bana iyi hizmet ettin Tulkas. Tapınağımı karanlıktan temizledim. Buna karşılık söyle benden isteğin nedir? Eğer arkamdan geçersen sonsuza kadar senin için tasarladığım cennetsi köşede yanımda kalabilirsin. Eğer yaşamı seçersen, benim şampiyonum olarak yeryüzünde gezecek ve karşılaştığın karanlıkları Şafak kıran ile def edeceksin. Şimdi! Ister peşimden geçide gel veya burada bekle." dedi. Ve engin kanatlarıyla beraber dönerek geçide doğru yürümeye başladı.
Tulkas onunla gitseydi yaşamın tüm dertleri artık onu ilgilendirmeyecekti. Fakat gözlerinin önüne Ulva geldi. Bir de babası. Güzel Meridianın peşinden, bir tanrının peşinden gidemedi. Gitmedi.
Meridia geçide ulaştı ve tereddüt etmeden girdi. Arkasından geçit kapandı. Bembeyaz olan çevre, şimdi kararmaya başladı. Kapkaranlık oldu. Tulkas gözlerini tapınak odasında açtı. Ayağa kalktı. Karnı iyi durumdaydı. Etrafı incelemeye karar verdi.
Alev cininden kalan kül yığını yerde duruyordu. Tulkas, Trup'ın yattığı yere geldi. Bulunduğu odada başka 2 kapı daha vardı. Ve biri şimdi kendiliğinden açıldı. Tulkas içerinin parlak olduğunu gördü. Merakla içeri girdi. Karşısındaki duvarda asılı Şafak Kıranı gördü. Kılıcın gövdesinin ortasında dairesel bir boşluk vardı ve ışık tam oradan geliyordu. Kılıcın gövdesi gümüştü. Sapı ise altın işlemeli gümüştü.
Tulkas keyifle kılıcı aldı. El değmemiş görünüyordu. İçinde bulunduğu oda Meridianın büyüleriyle kilitli kalmış Trup'un içeri girmesini engellemiş olmalıydı. Tulkas kılıçla beraber diğer odaya gitti. Odada bir sandık vardı. Görünüşe göre Trup burayı yatak odası olarak kullanıyordu.
Tulkas sandığı kaldırdığında içinin, Trup'ın yolculardan topladığı eşyalarla dolu olduğunu gördü. altın ve gümüş paralar, kıyafetler, silahlar. Tulkas 4 adet altın yüzük buldu. Bu insanlardan bazıları evliydi. 4 altın para ve 153 gümüş para vardı. Yani 553 gümüş ediyordu. Oldukça yeterliydi.
Tulkas belindeki Atrifact ile beraber tapınaktan çıktı. Resmen ölmüş ve dirilmişti. Bir daha belaya bulaşmamaya karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dreadra
FantasyEğer boyun eğersen, Ödülün Büyük olacak. Ben Belaların Prensi Clavicus Vile!