Dreadra

Oyanlar

Büyü Rezervi: 16 saniye

Para: 235 gümüş

Silahlar: Ahşap Yay + Kısaltılmış Demir Kılıç

Envanter: Meridianın Küresi + Gümüşümsü Cevher +Binek Atı

Bilinen Büyüler: İyileştirme(1) + Alev Rüzgarı(1) + Alev Topu(40) + Korku(1) + Cam Ward(1)

Ulva: Çelik Kılıç + Çelik Donatılı Kalkan + Mithril Tişört + Binek Atı

  

Tulkas:" Rezervimi bitirmeyi nasıl unutabilirim? Resmen 1 gün geride kaldım." dedi sıkıntıyla. Büyüsel gelişimi sekteye uğramıştı. Çıraklık seviyesine ulaşmayı dört gözle beklerken onu bir gün ileri atmak en son istediği şeydi.

Ulva: "Boşversene. Sen bu işe yıllarını vereceksin değil mi? 1 günün, yılların yanında pek önemi olmaz."

Tulkas: "Haksız değilsin."

Bozkır tepelerin arasından atlarını sürüyorlardı. Tulkas elini uzatarak önünde cam ward oluşturdu. Turkuaz renkli camsı madde, onu önünden gelen saldırılardan koruyacaktı. Tabii bir camı kırabilen şeyler, wardı da kırabilirdi. Wardı 2 saniye boyunca tuttuktan sonra bozdu. 14 birim büyü rezervi kalmıştı.

Ulva: "O cılız şey yerine bir kalkana güven daha iyi." dedi. Haksız sayılmazdı. Sadece en güçlü wardlar bir kalkandan daha güçlü olabilirdi. Fakat kalkan ağırdı.

Tulkas: "Haklısın, fakat benim yöntemlerim bu yönde olacak."

Atlarını sürmeye devam ettiler. Ulva ilerideki bir dağın yamacında bulunan kubbeli bir yapıya gözlerini dikmişti. Tulkas neye baktığını sordu.

Ulva: "Şu yapının mimarısı, Oyanların mimarisine benziyor. Oraya kesinlikle gitmeliyiz."

Tulkas: "Ne bulabiliriz ki?"

Ulva: "Oyanlar, diğer ırkların üretemediği bir metali kullanırlar. Bu metal çelik kadar ağırdır fakat ondan daha sağlamdır. Keskinleştirdiğin kenarları daha ince yaparsın ve silah daha ölümcül olur. Çelikte kenarı fazla inceltirsen kolayca yamulur fakat Oyan metalinde daha fazla keskinlik mümkündür. "

Tulkas: "Orada silah bulacağız yani?"

Ulva: "Hayır. Oyanlar silah kullanmazlar. Onların koruyucu robotları vardır. Biz o robotlardan metali söküp eriterek silah yapacağız."

Tulkas: "Vay be! Olur gidelim."

Fakat oraya varmaları uzun sürecektir. Akşam olunca uzaktan görülmeyecek şekilde kayalık bir araziye kamp kurdular. Ateşi 2 büyük kayanın arasında yakarak yabancıları çekmesini önlediler.  Tulkas kalan rezervini, yol sancılarını dindirmek için kullandı. Ulvanın eyeri tutmaktan ağrıyan elini tutarak, kızı iyileştirdi. Akşam yemeğinden sonra sırt sırta uyudular.