0.4

12.7K 820 335
                                    

Başımı koyduğum sırada huzursuzca kıpırdandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Başımı koyduğum sırada huzursuzca kıpırdandım. Fizik hocasının sesi sınıfta yankılanıyordu. Ve ben oldukça rahatsız oluyordum. Ders dinleyecek psikolojide değildim.

Zihnim oldukça karmaşık ve gürültü içerisindeyken,ekstra bir gürültüye tahammül edemiyordum.

Bugün olanların ağırlığı üzerime çökmüş, yaşananlar baş ağırısı olarak geri dönmüştü bana. Migrenim vardı. Bazen dayanılmayacak sınıra ulaşıyordu.

Kafamı kaldırıp elimle başımı ovup kaşlarımı çattım. Yanımda oturan Jisoo'nun bakışları fizik hocasından ayrılıp bana döndüğünde kaşlarını çattı. "İyi misin?" dedi.

Elimi başımdan çekmeden kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Neden soruyorsam berbat görünüyorsun." dedi.

Önüne dönüp hocaya seslendi.
İyi olmadığımı, beni revire götürmek için izin istedi.

Fizik hocası kabul edip dersine devam etmeye başladığında Jisoo'da kolumdan tutup kalkmama yardım etti.

Sınıftaki meraklı bakışlar üzerimde gezinmeye başladığında kapıya doğru ilerlemeye başladık.

"Arkadaş yoruldu herhalde. Ee tabi,bu ayakla erkeklerin katına inmek zor." Bir kaç kahkaha sesi sınıfı doldurduğunda ellerimi yumruk yapıp sıktım.

"Kesin sesinizi!" Fizik hocası gülen öğrencileri uyardığında Jisoo kolumu bırakıp arkasına döndü. "Çeneni kapasana sen." dedi sinirle.

Kolundan tutup önüne döndürdüm.

"Yalan mı? Gördüm onu." Sınıftaki erkeklerden biri alayla konuşmaya başladığında tekrardan hareketlenmeye başlayan Jisoo'nun kolunu sıkıp ona engel oldum.

Hiçbir şey demeden sınıftan çıktığımızda Jisoo kolunu elimden kurtarıp sinirle konuşmaya başladı. "Neden birşey demedin? Ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum. Gitarı sen o hale getirmediğin halde evet dedin. Bir hafta cezalısın, okuldaki herkes seni konuşuyor. Neden gerçeği söylemedin."

"İnanacaklarını mı sanıyorsun?" dedim alayla. "Cidden kabul edeceklerini mi düşünüyorsun? O gün oraya ben girdim bunun için zaten ceza alacaktım. Ama neden girdiğimi bugün onlara söyleyemezdim anlıyor musun?"

Elimi saçlarımın arasından geçirip sinirle nefes verdim.

"Neden? Onlara Tae'nin ilaçları için girdiğini söyleyebilirdin."

Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Bu bir sır. Tae'nin zayıf noktasını öylece herkesin içinde ifşa etmemi bekleme benden."

"Herkesin basit hastalıkları olabilir Rose. Bunu söylemekte bir sakınca yok. Başın  hep Tae yüzünden belaya giriyor. Görmüyor musun? Şı ayağının haline bak."

Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin