2.3

9.3K 683 458
                                    

Jungkook beni okulun bahçesinde bileğimden tutarak çekiştirmeye başladığında elimi kurtarmaya çalıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Jungkook beni okulun bahçesinde bileğimden tutarak çekiştirmeye başladığında elimi kurtarmaya çalıştım. Ama çok sıkı tutuyordu.

"Bıraksana! Ne yapıyorsun?" dedim sinirle. Beni takmayıp çekiştirmeye devam etti. Herkesin bakışları üzerimizde geziniyordu. Ve Jungkook yine araya girmiş herşeyi bozmuştu.

Okulun arka bahçesine doğru ilerlemeye başlayınca daha fazla dayanamayıp bileğimi sertçe çektim. "Dalga falan mı geçiyorsun benimle? Ne diye araya girip beni buraya getirdin?"

Karşımda durup elini saçlarının arasından geçirip göz devirdi. "Neden herşeyi sorguluyorsun? Seni kurtardım işte." dedi.

" Beni kurtardın mı? Cidden iyi misin sen? Her seferinde araya girip beni çekiştiriyorsun. Sonra önemsiyormuş gibi sarılıyorsun falan, ne yaptığını anlamıyorum ama şunu yapmaktan vazgeç anladın mı?"

Sinirden titreyen parmaklarımı avucumun içine bastırıp sakinleşmeye çalıştım.

" Ne tuhaf kızsın sen, şu çevrene bir bak senin yerinde olmak için can atan kaç kız var." dedi alayla.

" O salak kızların bir gururu yok. Senin gibi iyilik yaptığını düşünen erkeklerin dibine girmekten oldukça hoşnut duyuyorlar."

İki adımda yanımda bittiğinde yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Öyle mi? Peki sen neden karşı çıkamıyorsun?" dudakları hafif yukarıya doğru kıvrıldı.

Bu yakınlığı heyecanlamama sebep olsada şu aptal kalbime sahip çıkamıyordum. Bakışlarımı kaçırıp yanından geçmeye çalıştım. Ama dirseğimden tutup tekrar önüne çekti.

Sorarcasına tek kaşını kaldırdığında,
"Şunu yapmayı kes." dedim.

"Neden? Kalbine hakim olamıyor musun yoksa?"

" Saçmalıyorsun." Ellerimi göğsüne koyup geriye doğru ittirmeye çalıştım.
" Ben her istediğinde yakınlaşıp, sarılabileceğin bir oyuncak değilim. Sinirimi bozuyorsun o yüzden şunu yapmaktan vazgeç."

Yanında hızlıca geçip arka bahçeden çıktım.  Bana dönen bakışları umursamadan yerde duran gitarımı alıp omzuma astım. Okulun kapısından içeriye girdim.

Müdür yardımcısının  kapısının önüne gelip tıklatıp içeriye girdim.

Önündeki dosyalardan bakışlarını kaldırıp bana baktı. "Rose?"

"Hocam Merhaba," Kafamı önüme eğip selam verdim. "Bir istek de bulunacaktım."

Ellerini önünde kenetleyip "Tabi. Ne istiyorsun?" dedi.

Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin