"Ne? Lisa be-"
Arkamdan adım sesleri gelmeye başladı. Önümdeki gölgemin yanında birinin gölgesi belirdiğinde telefonum korkuyla elimden kayıp düştü.
Yutkunup arkama yavaşça döndüğümde bana doğru gelen Jimin'i farkettim.
Korkumun boşa olduğunu düşünüp derin bir nefes aldım. "Korkuttun Jimin." dedim gülümsemeye çalışarak, yerdeki telefonumu almak için eğildiğimde alaylı gülüşü kulaklarımı doldurdu. "Demek korktun ha? Daha başlamadık güzelim." dediğinde kaşlarım çatıldı. Sesi neden bu kadar ürkütücü gelmişti?
Adımları yaklaşmaya başladığında telefonumu elime aldım. Tekrar doğrulup telefonun ekranına bakıp Lisa'ya dönecektim ki saçımı sertçe kavrayan el buna engel oldu. Dudaklarımdan bir çığlık koptu.
" Sonunda yanlız kalabildik."
Jimin saçımı geriye doğru çekip telefonu elimden alıp yere fırlattı. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında ürkütücü bir şekilde sırıttı.Yüzümü acıyla buruşturup inledim. "J-jimin dur, Ne yapıyorsun?"
"Acaba sana ne yapsam?"dedi pis pis sırıtarak. Saçımı bırakıp kolumu sertçe kavradı. Bir eliyle ağzımı kapatıp çığlıklarıma engel olmaya çalıştı. Diğer elini belime sarıp kendine bastırdı.
Dudaklarını kulağıma yaklaştırıp konuşmaya başladı. " Sana güvenmiştim Rose. Ama sen sandığım kadar masum değilmişsin. Anlaşmayı bozdun." dedi gülerek. Ama gülüşü kötü şeylerin habercisi gibiydi.
Korkuyla yutkundum.
Bilinmeyen Numara Jimin miydi?
Dudaklarını boynuma bastırdığında çırpınmaya başladım. Omzuma doğru öpücükler bıraktı. Çığlık atmaya çalışıyordum ama ağzımı kapatan eli buna engel oluyordu.
Bu tanıdığım Jimin değildi. O nasıl bu kadar korkunç olabilirdi.
Dudaklarını tekrar kulağıma yaklaştırdı. " Herşey o kadar güzel ilerliyordu ki Rose... Jungkook benden bir kez olsun bile şüphelenmedi. O gün o gitarı o hale getirmelerini ben söylemiştim. Jungkook'un canını yakmak,onun başarısız olmasını görmek o kadar istiyordum ki...ama o yine her zaman olduğu gibi başarılı oldu!"
Birden sinirle bağırdığında korkuyla titredim. Kolumu tutup beni sertçe ağaca yasladı. Tek eliyle boğazımı sıkmaya başladığında gözlerim irileşti. Ellerimi sıktığı boynuma götürüp ellerinden kurtulmaya çalıştı.
" Senin yüzünden! Herşeyi mahvettin!"
Kafamı ağaca çarpıp konuşmaya devam etti. " Seni suçlamasına rağmen aptal gibi kendini tehlikeye atarak onu korudun! Ve o yine başarılı olup önüme geçti! Şu halime bak! Hiçbir zaman Jungkook'un ilerisinde duramadım. O hep benden önde Rose!"Delirmiş gibi sinirle kafasını salladı. Kafamı bir kez daha ağaca vurup beni bıraktı. Acıdan dolayı yere doğru yığıldım. Elimi başımın arkasına götürüp yüzümü buruşturdum.
Jimin elini saçlarının arasından geçirip başını tuttu. Çıldırmış gibiydi. Boynundaki damarlar belirginleşmişti.
"B-ben bir şey yapmadım." dedim yalvarırcasına. "Jimin lütfen...".
Güldü. Üzerime doğru eğildi. "Bir şey yapmadın mı? Dalga mı geçiyorsun benimle! Eğer o gün anlaşmaya uysaydın her şey istediğim gibi ilerleyecekti. Ama sen..." iki eliyle omuzlarımdan tutup beni kaldırdı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp tükürürcesine konuştu. "Sen soktuğumun anlaşmasına uymayıp sana kötü davranan Jungkook'u korudun!"
Yüzüme tokadı geçirdiğinde dizlerimin üzerine düştüm. Dikenler çoktan kollarımı bacaklarımı kanatmaya başlamıştı. Elim yanağıma gittiğinde dudağımın patladığını farkettim.
"Bu yaptığına seni pişman edeceğim...sen burada çürüyüp gideceksin ve kimse seni bulamayacak Rose."
Bileğimden tutup düşen bedenimi kaldırmaya zorladı. Diğer eliyle saçlarımı kavrayıp geriye doğru çekti. "Bunu hiç yapmayacaktın. Sana acımayacağım Rose."
Beni karanlık ormanın aşağısına doğru çekiştirmeye başladı. Gözlerim kararıyordu. Bütün gücüm çekilmiş gibiydi. Her yerim acıyla kavruluyordu.
"Alo Hoseok? Onları oradan uzaklaştırdın mı?"
Jimin'in sesi çok uzaklardan geliyor gibi hissediyordum.
"Evet, onu şimdi kilitleyeceğim. Kimse bir şey çakmasın. Onların yönünü değiştirmeye bak sen."
Hoseok'ta mı bu işin içindeydi?
Beni nereye götürüyordu?
Gözlerim kararıp bilincim kapanmadan önce Jimin'in alaylı sesi kulaklarımı doldurdu.
"Bakalım o çok güvendiğin Jungkook ve arkadaşların seni bulabilecek mi?"
Bölüm baya kısa oldu. Uyku sersemiyle yazdığım bir bölümdü. Bölüm atmadan da uyumak istemedim. Umarım beğenmişsinizdir. Yarın uzun bölüm atarak bugünü telafi etmeye çalışacağım.Görüşmek üzere,Kendinize iyi bakın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]
Fanfiction[TAMAMLANDI] "Bu kokuya sahip olduğun sürece benden kaçamazsın Rose."