Bilinmeyen Numara: Alt çekmecede beyaz zarf var onu sana verdiğim zarfla değiştir.
Mesajı okuyup telefonumu pantolonumun cebine yerleştirdim.
Titreyen ellerimi hırkamın ceplerine yerleştirip odaya girmeden önce arkamı kontrol ettim.
Müdür yardımcısının odasına girdiğimde korkudan hızlı atan kalbime bastırıp soluklandım.
Dün attığım mesajdan sonra sıramın altına koyduğu zarfı almamı ve gece uyku saatinden sonra müdür yardımcısının odasına girmemi söylemişti.
Zarfı açmak gelsede içimden başta beni uyarmıştı. Oyunbozanlık yapmak istemiyordum. Karşılığında yarın videoyu okulun ekranında yayınlayacağını söylemişti.
Nasıl müdür yardımcısının kapısını açtmıştı, videoyu nasıl yayınlıcaktı aklım almıyordu. Oldukça profesyonel ve korkusuz olmalıydı.
Girdiğim odada kahverengi masaya yönelip çekmeceleri karıştırmaya başladım. Kafamı sürekli kaldırıp kapıya bakıyordum. Umarım biri girmezdi. Yoksa okuldan atılma ihtimalim oldukça yüksekti.
En alttaki çekmeceyi açtığımda bir kaç dosyanın arasından beyaz zarfı buldum. Yerine cebimdeki bilinmeyen numaranın verdiği zarfı koydum.
İkisinide açıp ne yazdığını okumak istiyordum. Ama kendimi riske atarsam birine yakalanırsam bu sefer ciddi anlamda başım belaya girecekti.
Çekmeceyi kapatıp doğruldum.
Kapıyı yavaşça açıp şapkamı düzelttim.
Ana merdivenleri kullanmak yerine yangın merdivenlerin olduğu kısma ilerlemeye başladım.Kestirme yoldan gitmek daha mantıklıydı. İkişer ikişer merdivenleri çıkıp üst kata geldiğimde birinin sesini duymamla refleks olarak iki adım geriledim.
Elimi ağzıma götürüp yüzümü buruşturdum.
Bu sefer boku yemiştim!
"Kazanacağım...o yarışmadan birinci olarak çıkacağımdan emin olabilirsin."
Oldukça kısık sesle konuşan biri vardı.
Hangi yarışmadan bahsediyordu?
Sesi oldukça yorgun kesik kesik geliyordu. Yaslandığım duvardan sadece kafamı çıkarıp sesin geldiği yöne bakmaya çalıştım.
Karanlıkta yüzünü seçemediğim biri duvara yaslanmış biriyle konuşuyordu.
Kafasına geçirdiği kapüşonu yüzünü gizlemişti."Ameliyat masraflarını karşılayacak kadar yüklü bir para."dedi.
Sesi o kadar kısıktı ki zar zor anlayabilmiştim.
"Lütfen...sadece onu bir kaç hafta daha hayatta tutabilmeye çalış. Sana yemin ederim ona yardım edeceğim."
Daha dikkatli bakmaya çalıştım.
Telefonla konuştuğunu farkettim.
Bir süre ses gelmedi. Sadece nefes alıp verişlerini duyuyordum.Yaslandığı duvardan doğrulup sersem adımlarla ilerlemeye başladığında kaşlarımı çattım.
Kim olduğunu merak ediyordum.
Gecenin bir yarısı ne arıyordu burada?Eğdiği kafasını kaldırıp daha yakınıma geldiğinde tanıdık yüzle karşılaştım.
Gözleri dolmuş dudakları titriyordu.
Ağzım şokla aralandı.
Kafamı geri çekip duvara yasladım.
Jungkook?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]
Fanfiction[TAMAMLANDI] "Bu kokuya sahip olduğun sürece benden kaçamazsın Rose."