3.4

9.1K 660 313
                                    

Jungkook iki adım uzaklaşıp elini saçlarından geçirip şaşkınlıkla bana baktı. " Jimin mi?"

"E-evet."

Kafasını iki yana sallayıp güldü. "Bu saçmalık. Böyle bir şey mümkün değil." dedi.

Yaslandığım duvardan sırtımı çekip ona doğru ilerledim. "Jungkook gitarını o hale getirende Jimindi. Başından beri seni düşürmeye çalışıyormuş." dedim kolundan tutup yüzüne bakarak.

Yüzünü bana çevirip sinirle derin bir nefes aldı. "Rose bu imkansız." dedi tekrar kafasını sallayarak. " Bunu yapabilecek en son kişi Jimin, sen şimdi gelmiş bana bunları yapanın Jimin olduğunu söylüyorsun."

" Doğruyu söylüyorum Jungkook." dediğimde kolumdan tutup beni duvara yasladı. " Yanlış görmüş olabilirsin Rose, iyi düşün grupta en yakın en güvendiğim kişi Jimin. Ayrıca sana nasıl iyi niyetle davrandığını görmedin mi?"

Bakışlarımı kaçırdım. "Jungkook yanlış görmem mümkün değil. O gün beni dövüp anlaşmayı bozdun dedi. Senin sürekli onun önünde olduğundan kendisinin hiçbir şey beceremediğini söyleyip duruyordu. Bilinmeyen Numaranın o olduğuna bende inanamadım, o çok iyi biri gibi görünsede bunlar hepsi kimsenin ondan şüphelenmemesi için." dedim hızlıca.

Tuttuğu kolumu çekip eliyle yüzünü sıvazladı. Bir kaç saniye öyle durduktan sonra tekrar bakışlarını bana çevirdi.
"Rose, Jimin benim on senelik arkadaşım. Böyle bir şeye inanmamı bekleme benden. Yanlış bir şeyler var ortada. Jimin şu zamana kadar hiçbir kötü işe karışmadı. Beni en çok destekleyen kişi nasıl olurda yarışmadan çıkarılma mı ister?" dedi anlam veremeyerek.

" Bilmiyorum Jungkook, sana yemin ederim Jimindi. Ayrıca Hoseok'ta işin içindeydi." dediğimde geri çekilip ofladı. " Aklım almıyor, neden herkes Jimin'i kötülüyor."

"Herkes mi?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Bak Rose, biri daha vardı oda tıpkı senin gibi Jimin'in beni kötülediğinden başarılı olmam mı istemediğinden bahsedip  duruyordu."

"Biri mi? Kim?" dedim. Belki oda benim gibi Jimin'in tehdidine maruz kalan bir kızdı.

" Eski arkadaşım, tıpkı oda grup arkadaşımdı Rose. Onada Jimin kadar güveniyordum, ve üçümüz o kadar iyi anlaşıyorduk ki."

"Sonra?" dedim sorarcasına.

"Sonra aramız bozuldu. Bana sürekli Jimin'i kötülüyordu. Söylediği hiçbirine inanmak istemedim Rose, şimdi sen tıpkı onun söylediklerini söylüyorsun bana."

" Ona inanmadın mı?" dedim omuzlarım düştü. " Belkide doğruyu söylüyordu Jungkook."

Dudaklarını birbirine bastırıp bakışlarını kaçırdı. " O artık gruptan değil."

Sanırım arkadaş grubundan biriydi. Ve Jungkook ona inanmayınca aralarından ayrılmıştı.

" Bu anlattıklarıma inanmıyor musun?" dedim yüzüne bakarak. Elini ensesine atıp yüzünü buruşturdu. "Jimin'le de konuşacağım. Düşünmem gerek Rose. Bu  anlattıklarına hemen inanmamı bekleme benden." dediğinde kafamı sallayıp oradan ayrılmak için ilerlemeye başladım.

Banan hemen inanmasını beklemem saçmalıktı. Yinede verdiği tepkiye üzülmüştüm.

Artık aralarında olmayan arkadaşınada üzülmüştüm. Kim bilir Jimin nasılda kendini haklı çıkarmıştı?

___

Annemin dediği gibi gün boyu hiç yataktan ayrılmamıştım. Yatakhane boş olduğundan canım sıkılıyordu. Kızlar dersteydiler.

Ve Jungkook'a herşeyi anlatmama rağmen içimde gitmeyen bir sıkıntı vardı. Bana inanmasını istiyordum. Yoksa Jimin onu yaralamaya devam edecekti.

Daldığım duvardan bakışlarımı titreyen telefonuma çevirdim. Jisoo'dan mesaj vardı.

Jisoo: Rose sana göstermem gereken bir şey var.

Jisoo: Dün Tae'nin telefonu bende kalmıştı. Dayanamayıp şifresini kırmıştım. Ve şaşıracağın bir şey gördüm. Daha fazla saklayamadım.

Jisoo:

Galerisinde bu fotoyu gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Galerisinde bu fotoyu gördüm. Sana atmak istedim. Yanındaki Jungkook değil mi?

Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin