Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]

1.5

Kapının açılma sesi geldiğinde telaşla kafamı o huzurlu göğsünden ayırdım.
Jungkook'ta belime sabitlediği elini kaldırıp geriye çekildi.

Oldukça karmaşık hissediyordum. Sarılmak neden böyle iyi hissettirmişti?

Daha önce Jisoo ve Tae'ye sarıldığımda kalbim hiç böyle atmamıştı. Bu çok farklı birşeydi. Yutkunup kafamı iki yana salladım. Belkide çok abartıyordum.

"Abi sonunda ya!"

Kapı açıldığında içeriye Jisoo, Tae ve Jimin girmişti. Onlar nereden bulmuştu bizi?

Şaşkın bakışlarla bize doğru yürüdüklerinde Tae'nin sonra görüşeceğiz bakışlarını hissedebiliyordum.

Jisoo'da kaşlarını çatarak bir bana bir de hemen yanımda duran Jungkook'a ters bir bakış attı. "Rose? Ne arıyorsun burada?"

Yanıma gelip oturdu. "Sana bir şey mi yaptı?" Parmağını Jungkook'a doğru uzatıp tehdit edercesine salladı. "Bana bak çocuk, onu sen getirdin dimi buraya? Hala ne istiyorsun bu kızdan ya? Onun yapmadığını gördün işte."

Elimi omzuna koydum. "Hayır Jisoo,
o bir şey yapmadı.Ben kendim geldim buraya." dedim.

"Ne?"

Tae kaşlarını çatıp cevap beklercesine bir bana bir de Jungkook'a baktı.

Jungkook oturduğu yerden doğrulup hiç birşey söylemeden kapıya doğru ilerlemeye başladı.

Ama Tae sinirle kolundan tutup "Bekle, açıklama yapmadan nereye gidiyorsun? Rose'nin yanında ne işin vardı?"

Jungkook göz devirip kolunu sertçe çekti. Kapıya tekrar yöneldiğinde Tae sinirlenip ona doğru ilerledi. "Sana diyorum!" Önüne geçip omzumdan ittirdiğinde Jungkook iki adım geriledi.

Yerimden doğrulmaya çalıştığımda bir an gözüm karardı. Geriye doğru sendelediğimde Jisoo kolumdan tuttu. "İyi misin? Ne oldu?"

"Ağzına sıçmadan çekil önümden." dedi Jungkook. Araya Jimin girip "Sakin olsanıza. Kavganızı sonra ederseniz. Görmüyor musunuz kız iyi değil."

İkisininde bakışları bana döndü. Jungkook gözlerini kaçırıp ellerini ceplerine koyarak kapıdan dışarıya çıktı. Peşinden Jimin'de gittiğinde Tae yanıma geldi.

"Ne oldu?"

Yüzümü buruşturup "Başım dönüyor çıkalım sadece." dedim.

O karanlık ve bunaltıcı kattan çıkıp bahçeye geldiğimizde banklardan birine çöküp başımı tuttum.

Başım çok ağrıyordu. "Kafayı yiyeceğim." dedim.