2.6

9.4K 706 274
                                    

" Başıma bir şey gelirse sorumlusu sizsiniz." dedim yattığım yerden kalkarak.

"Ben sana bakarım." dedi Tae.

Bugün kamp gezisine gelmemekte ısrar etsemde Jisoo ve Tae laf anlamıyorlardı. Yattığım yatakta başımda dikilip gelmem için ısrar ediyorlardı.

Öksürüp gözlerimi ovuşturdum. Yanıyordum,sabah revire gidip ilaç alsamda pek bir faydasını görememiştim.

Dolabımın olduğu kısma yönelip siyah eşofmanımı aradım. Ama bulamadığımda kızlara baktım. "Hanginiz aldınız eşofmanı mı?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

Lisa dudağını ısırıp "Ben almış olabilirim." dedi.

Ofladım. " Diğer eşofmanlarım sepette,ne giyeceğim ben?" dediğimde Lisa yüzüme kot şort fırlattı. "Hep eşofman giyiyorsun. Bugün şort giy."

Şortu yüzümden çekip elime aldım. "Sen niye giymiyorsun?" dedim Lisa'ya bakarak. Benim eşofmanımı üzerine geçirmişti.

"Sıkıldım şort giymekten." dediğinde omuz silkip üzerine bol bir kapüşonlu aldım. Banyoya ilerleyip yüzümü yıkadım. Üzerime şortu ve kapüşonluyu geçirip altta kalan saçlarımı çıkardım.

Banyodan ayrıldığımda Tae başka birilerine yakalanmamak için çoktan çıkmıştı yatakhaneden.

Dolaba tekrar ilerleyip içinden boş sırt çantamı çıkardım. İçine orada gerekli olacak bir kaç kıyafetimi ve eşyalarımı koydum. 

" Biraz sonra okul servisleri kalkacak, çabuk ol Rose." dediğinde Jisoo çantamın fermuarını çekip tek omzuma astım. Ayakkabılarımıda ayağıma geçirdim. "Hazırım." dedim.

Onlara döndüğümde Jisoo'da benim gibi şort giymişti. Bir elinde sırt çantasını tutuyor diğer elindede kamp çantası vardı. Lisa'da oldukça rahat giyinmişti. Bana dönüp eliyle gel işaret yaptı. "Saçların çok dağınık, düzelteceğim." dediğinde yanına ilerledim.

Dolabın yanından tarak alıp saçımı taramaya başladı. Taradıktan sonra çantasından çıkardığı bir bandanayı  ensemden geçirip yukarıdan bağladı. "Tamam oldu,şimdi gidebiliriz." dedi gülümseyerek.

Ofladım. " İlla gelmek zorunda mıyım?" dediğimde Jisoo bileğimi yakalayıp çekiştirmeye başladı. "Evet gelmek zorundasın. Sana orada gözüm gibi bakacağım." dediğinde güldüm.

Üçümüz kamp çantalarıyla diğer kızlar gibi yatakhaneden ayrıldığımızda öğrenciler dün rehber hocasının ayarladığı yirmi kişilik gruplarla birlikte servislere biniyorlardı.

Tae yaslandığı yerden doğrulup yanımıza geldi. " Dördümüz aynı grupta olduğumuzdan şu servise bineceğiz." dedi. Eliyle işaret ettiği servise doğru ilerlemeye başladık.

En arkada ben yavaş adımlarla üçüsünü takip ediyordum. Bir ayakkabımın bağcığı açıldığında oflayıp adımlarımı durdurdum.

Eğilip açılan bağcığımı bağlayıp dorulduğumda tam önümden geçen biriyle sertçe çarpıştım.

Üzerime sıcak bir şey döküldüğünde inledim. Yüzümü buruşturup çarptığım kişiye baktığımda dün yine bana çarpan Hoseok olduğunu farkettim.

Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin