Oy ve yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim. Şimdiden Teşekkürler♥️
-
"Nereye?"Kafamı arkaya çevirip karanlıkta bana soru soran Yuqi'yi seçmeye çalıştım. Kafasını yastığından kaldırmış meraklı bakışlarla beni süzüyordu.
"Şey...uykum gelmedi. Hava alacağım biraz."
"Bu saatte?"
Gözlerimi kıstım. "Evet bu saatte ne olacak?"
"Ben de geleceğim bekle." Ranzadan inmek için ayaklandığında hızlı adımlarla yanına gittim.
Kolundan tutup ona engel olmaya çalıştım. "Sen yat uyu beş dakikaya geleceğim ben."
"Ama ben-"
"Yat diyorum haydi." kafasını yastığa bastırıp yorganını kafasına kadar çektim. Mızmızlanarak kalkmaya çalıştığında hızlıca kapıya koşup odadan çıktım.
Sabah olduğunda beni sorguya çekeceğini biliyordum ama şuan hiç sırası değildi.
Telefonumdan saate baktım.
Beş dakikadan az kalmıştı. Ses yapmadan hızlı adımlarla merdivenleri çıkmaya başladım.Dışarıdan içeriye sızan ışık dışında başka bir şey yoktu. Bu yüzden korkuyordum.
En üst kata geldiğimde elimi dizlerime götürüp soluklanmaya çalıştım. Nefes nefese kalmıştım. Ve her yer karanlık her an biri çıkacak gibi hissediyordum.
Yavaş adımlarla boş sınıflara bakınmaya başladığımda telefonum titredi.
Korkuyla irkildim. Derin nefes alıp telefonuma baktığımda yine ondan mesaj gelmişti.
Bilinmeyen Numara:Koridorun sonundaki sınıfa gel.
Başta geri dönmeyi düşünsemde merakıma yenik düşüp karanlık koridorun sonundaki sınıfa doğru yürüdüm.
Kapı kapalıydı. Terleyen avuç içimi eşofmanıma sürtüp kapıyı açtım. Işığı açmak için yeltendiğimde sınıfta yankılanan bir ses duymamla korkuyla yerimden sıçradım.
"Açma."
Daha önce duymadığım bir erkek sesiydi. Karanlıkta tam olarak seçemesemde duvara yaslandığını görebiliyordum.
Dediğini yapıp elimi geri çektim.
"Kimsin?" dedim. Olduğum yerde dikilmeye başladım.Sorduğum soruya alaylı bir şekilde gülerek tepki verdi. "Bunu daha öncede cevapladığımı düşünüyordum."
Bağdaş kurduğu kollarını çözüp bir kaç adım yaklaştığında sadece gözlerinin görüneceği şekilde bir maske takmıştı.
Neden yüzünü göstermediğine anlam veremesemde direk konuya girdim. "Videoyu gösterecek misin?"
"Tabii ki de."
Öğretmen masasının üzerindeki bilgisayara doğru yaklaştı. Birkaç yere tıkladıktan sonra ekranda bir görüntü belirdi.
Eliyle gel işareti yaptığında temkinli bir şekilde ondan biraz geride durup ekrana çevirdim bakışlarımı.
O gün girdiğim erkekler soyunma odası göründü başta, Jungkook omzuna astığı gitar çantasını köşeye bırakıp odadan çıktı.
Beş dakika sonra içeriye iki erkek girdiğinde biri kapıyı kapatıp önünde durdu. Bizim okula ait formaları vardı. Ama onları daha önce görmediğime yemin edebilirdim.
Kapıda duran çocuk dışarıyı kontrol edip diğerine komut verdiğinde, Jungkook'un beş dakika önce bıraktığı gitarını çantasından çıkartıp gülerek kırmaya başladı. Tellerini koparıp ayağıyla bir kaç kez vurdu. Kaşlarımı çatarak biraz uzağımda dikilen çocuğa döndüm. "Kim bu?Neden böyle birşey yapıyor?"
Video bittiğinde bana döndü.
"Bilmem. Birine zarar vermek istiyorsan onun değer verdiği şeyleri ortadan kaldırmalısın.""Bir gitar en fazla ne kadar değerli olabilir ki?"
Kafasını iki yana sallayıp "Jungkook için değeri oldukça büyük." dedi alayla. "Sana o gün nasıl davrandığını görmedin mi deliye döndü resmen."
Kahkaha attığında sesi boş sınıfta yankılandı. Bunda gülünecek ne vardı bilmiyordum.
"Neden onları kameraya aldın?" dediğimde duvara yaslanıp ellerini ceplerine yerleştirdi.
"Elimde koz olarak kullanabileceğimi düşündüm.Ve öyle oldu da."
Dudaklarımı birbirine bastırıp "Koz mu?" dedim sorarcasına.
Kafasını salladı."Anlamıyorum...bu görüntüleri kendinde Jungkook'a verebilirdin. Bunun yerine bana mesaj attın."
Güldü. "Saf olmasana,öylece görüntüleri ona verirsem benim ne gibi bir çıkarım olacak?"
"Pekala. Ne istiyorsun?" dediğimde derin nefes aldı.
"Jungkook'u vokal yarışmasından çıkarmanı istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Now Or Never, rosekook [Tamamlandı]
Fanfiction[TAMAMLANDI] "Bu kokuya sahip olduğun sürece benden kaçamazsın Rose."