[ Düzenlendi ]
Sonunda misafirleri uğurladıktan sonra -bana kalsa def ederdim- kızlarla, terasa çıkıp biraz hava alalım, dedik. Otururken Bade lafa girdi:
"Afra bugün Aras'ın sana bakışlarını gördün mü?"
"Sen de mi farkettin?" dedi Burçak.
"Yani fark edilmeyecek gibi değildi ki." dedi imalı imalı. Mallar ya!..
"N'oluyor lan? Saçmalamayın."
"Doğru, sen sokakta güzelim diye dolaşsan kafana kuş sıçar. O derece yani." dedi canı arkadaşım Burçak.
"Sağ ol moral verdiğin için."
"Rica bebeq."
Q ne ya? Karizma yerlerde gözler yaşlı isyanqar 26 arsız bela 2012. Tmm sstm.
Kızların dediklerini düşündüm. Acaba haklılar mı?
Kuş konusunda mı?
İç ses.
Efendim?
Terket burayı.
Pki.
Aras ile ben kulağa çok saçma geliyordu. Saçmaydı zaten daha çocukla yeni tanışmıştım. Aman neyse sonra düşünürüz canım, dedim kendi kendime kelimelerin sonunu uzatarak.
Biri şu kızın içindeki Bülent Ersoy'a 'dur' desin artık.
Sıkıntıdan kızlarla uğraşmaya başladım.
"Lan Afra çek lan o ayağını kafamdan. Pislik ya!"
"N'oldu Burçak kuş falan diyordun."
"Ya tamam demiyorum bir şey çek şunu mundar ettin saçımı yaa."
Biz böyle mallaşırken Bade hanımda bir köşeye çekilmiş bizi videoya alıyor. Gerzek. Neyse sıkıntı yok bakar bakar gülerim ben de.
Daha sonra Bade ortaya ondan beklenmedik şekilde mantıklı bir laf attı.
"Lan mallar derneği. Bana bakın hele. Bu gece bize gelin kızım süper eğleniriz lan."
Ben çenemi sıvazlayıp "Hmm ilgiinç. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz Madam Burçak?" Dedim.
Burçak'da aynı şekilde "Neden olmasın Matmazel." Deyince Bade bize mal mal bakmaya başladı. Sonra da ikimize bakıp;
"Yanii?" Dedi. Bizde "yaniiiii" diye bağırıp aynı anda "Ayça Sultaaaan" deyip aşağı doğru dört nala koşturduk.
Yani annem ister izin versin ister vermesin ben özgür bir insanım. Canım isterse şu kapıyı çeker çıkarım.--
"Ya anne n'olur ya n'olur." dedim son heceyi arşa kadar uzatarak.
"Bir şartla."
Üçümüz aynı anda:
"Kabul." dedik. Demez olaydık o şart ne biçim şart aney?!
Ben annemin ayaklarını ovuyor, Burçak omzuna masaj yapıyor ve Bade'de yastık ile hava yelliyordu. Zalımsın ana!
"Ayh biraz sağ sağ evet orası. Kız Afra gıdıklama o ayağımı bak geçiririm bir tane."
"Ya anne hasta mısın sen ya?"
"Hastayım tabi o kadar misafir ağırladım. Üzerimden kasırga geçti sanki."
Hepimiz ofladık. Yorulunca -her ne kadar annem tatmin olmasa da- pijamalarımı almak için yukarı çıktım. Kızlar da benimle gelip çanta hazırlamama yardım ettiler. En sonunda annemin öğütlerinden kurtulup kendimi evden atabildiğimde bir 'oh' çektim. O nasıl bi öğüt verme ya? Sanırsın oğlunu askere yolluyor.
Sessizliği bozan Bade oldu:
"Evet Ayça teyzenin bitmek tükenmek bilmeyen öğüt girdabından kurtulduğumuza göre istikamet bizim ev ileri!"
Diye bağıran Bade'ye bir tane geçirdim.Eve geldiğimizde her şeyi bir tarafa fırlatıp abur cuburları da alıp dedikodu platformumuzu hazırladık.
Yatağa dökmeyin lan. Vallahi çarpılırsınız.
Birden telefonum çaldı. Aşk böcüğüm ne lan? Töbesteyşın. Burçak:
"Noluyo lan bizden habersiz sevgili mi yaptın, şerefsiz!"
"Kanka vallahi bende bilmiyorum."
Bade:"Hadi lan ordan şerro."
"Lan gerizekalı mısınız, bilmiyorum işte bilmiyorum. Bekleyin şimdi anlarız." Deyip telefonu açıp hoparlöre aldım.
***

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUZ KIRAĞI
Humor~Kitabın amacı yüzlerinizi güldürmek ve kıymetli dakikalarınızı eğlenceli hale getirmektir. Edebi değer amacı güdülmeden yazılmıştır. Şimdiden teşekkürler... #lise #1 (09.03.2020) #buz #1 (20.06.2020) #ask #1 (?-04.11.2020)