BUZ KIRAĞI

BUZ KIRAĞI |FİNAL

Sıcak artık dayanılmaz bir hal almıştı. Nefes alışlarım sıklaşmış, kalp atışım hızlanmıştı. Terliyordum...
Her yer alev alev yanıyordu. Önümde bir kapı vardı ve ben ona doğru ilerledikçe sanki daha da uzaklaşıyordu.
Sıcaktan kaynaklı baş ağrısı başlamıştı.
Nefesimin kesildiğini hissettiğimde elimi boğazıma götürdüm. Boşta kalan elimle de bir yerlerden tutunmaya çalıştım.
En son hatırladığım şey yerin ayaklarımın altından kaymasıydı.
Sonrası karanlık...

"Afra? Kızım iyi misin? Evladım bir ses ver..." gözlerimi açtığımda karşımda endişeli gözlerle bana bakan babamı gördüm.

"Kötü bir rüya mı gördün kızım?" Uyandığımda korktuğumu hissettim. Korktum ama neyden? Net bir şey yoktu ki. Bir şey görmemiştim, hissettmiştim. Sıcak... Sadece sıcak ve baş ağrısı...

"Evet baba da sen nerden biliyorsun?" Diye sordum.

"Annen kahvaltı hazırlıyordu ben de duştaydım. Çıkıp aşağı inecekken senin odandan sesler duydum. 'İmdat, yardım edin!' gibi şeyler diyordun. Ne gördün rüyanda?" Babam komodinin üzerinde duran sürahi ve bardağı eline alarak bana su doldurdu. Onun uzattığı suyu içerken, dediği sözler üzerine, şaşkınlıktan kaşlarım havaya kalktı. Neyseki sadece rüyaydı.

"Ne gördüğümü hatırlamıyorum baba." Bu aralar garip garip rüyaları sıkça görüyordum. Hep o YKS! Allah belanı versin be!

"Hayra yoralım o halde. Hadi kalk bakalım, elini yüzünü yıka da annene yardıma inelim."

"Tamam." Babamın odadan çıkmasını izlerken, rüyanın tesirinden kurtulmaya çalışıyordum.

"Ee... Atakan oğlum... Dizinin yeni bölümü ne zaman yayınlanacak?" Babamın sözü üzerine annem ve ben şaşkınlıkla onlara döndük.

Annem:
"Korktuğum başıma geldi. Aman Allah'ım sen kocamın aklına mukayyet ol. İş psikolojisi adamı mahvetti!"

Babam:
"Ne diyorsun Ayça Allah aşkına. Bende sevmiyordum ama bir bölümünü izledim de..." Bir ah çekti ve devam etti. "Bağımlılık yapıyor." An itibariyle babamı kayıp etmiş bulunmaktayız...

Atakan güç bela ağzına doldurduğu yemekleri yutabildiğinde konuşmaya başladı.

Atakan:
"Hakan Amca o dizi biteli çok oldu ya. Ben sana tekrarını izletmiştim."

Babam yüzünü düşürerek "Yapma be." Dedi. Atakan'da ona cevap olarak 'üzgünüm' dercesine omuz silkti.

Bu ev artık normal olmaktan çıkmıştı. Hayır yani annemle beni sollayıp geçecek bir ikilinin daha var olduğunu bilmiyordum. Şaşırtıcı...

İlginç doğrusu... Sen KOZ Afra KOZ! Of bu ne ya! James daha güzel diyordu.

Kahvaltınından ardından İngiltere Kraliçesi III. Elizabeth'in isteği üzerine, mükemmel ellerimle bulaşıklara yöneldim.

Cümleye Cinderella gibi girip Külkedisi gibi çıkan tek kişisin.

Bulaşıkları bitirip ellerimi kuruladıktan sonra, masanın üzerindeki telefonumu alıp odama çıktım.
Saat öğleyi geçmişti. Duşa girme zamanı diye düşündüm. İki saat falan duşta kalsam akşama ancak yetişirim, diye düşünerek duşa girip küveti doldurmaya başladım.
Köpürmüş suyun içinde de bir başka güzelim ayol!