BUZ KIRAĞI |36

5.5K 254 134
                                    

Bize kalan tek şey yarın annelerimiz konuşurken yan odadan bardakla dinlemekti.

"Ya Aras çekilsene şurdan." diye çıkıştım. Mutfakta zaten boş duvar yok. Masa bir yerde, tezgah bir yerde... Küçücük bir alan boş orda da Aras ile sıkışıp duruyoruz. Ben bardağımı boyumla aynı yükseklikte tutuyorum, o benden destek alarak daha da yükseğe çıkıyor. Neymiş, daha iyi duyarmış!

Anten mi bu yükseğe çıktıkça daha çok çekecek?

"Afra sen gidip onların yanına otursana. Sen kızsın seni garipsemezler. Ben gidersem 'Kadın kadına konuşuyoruz, çekil ayak altından.' derler."
Bak bak bir de akıl veriyor.

"La bi git-" Arasla boğuşurken içerden annemin sesini duydum.

"Çocuklar! Buraya gelin bakalım!" Bize seslendiklerini anlayınca ikimizde içeri doğru adımla- koştuk!

Feride Hanım gülümseyerek ikimize bakıp "Geçin bakalım şöyle." diyerek bizi ikili koltuğa yönlendirdi.

Annem:
"Biz Ferideciğimle düşündük, taşındık. Üniversite sınavından sonra iki aile toplanıp bir yemek yiyeceğiz. Bu sayede babanında haberi olur kızım, Aras'ın ailesini de tanımış olur."

Feride Hanım:
"Ayça doğru söylüyor biz ne kadar kaynaşırsak düğün o kadar yakın hahhahahah." Deyip zengin gülüşü attı. Bu kadın kafayı düğünle bozdu yahu.

Aras:
"Anne iki de bir düğün deyip durmasana."

Feride Hanım:
"Amaan... Er ya da geç olacak zaten. Değil mi Ayçacığım?"

Annem:
"Aynen öyle Ferideciğim." deyip 'çak' dercesine ellerini birbirlerine vurdular. Tövbe yarabbi ya resulullah.

Annemlerin muhabbeti bizi sarmayınca, Arasla çaktırmadan tüydük. Annemde maşallah yani... Allahtan arıyormuş "Kızımın sevgilisi olaydıda anasıyla tanışaydım." diye. Arasla beraber arabaya bindiğimizde aynı yamuk sırıtış vardı yüzünde.

"Sen yine neye gülüyorsun?" deyip sırıttım. Acilen ciddi olmayı öğrenmem gerek.

"Ailelerimiz tanışacak. Düşündükçe gülüyorum. İstemsizce oluyor." Heyecanını bastırırcasına sesli bir nefes verdi. Seni ısırırım ben!

Şşş... Vahşileşme!

"Iıımm... Nereye gidiyoruz?" dedim.

"Bilmem. AVM'ye gidelim mi? Mezuniyet için." Garipser bir şekilde ona baktım.

"İyide daha tarihi belli değil ki." Şimdi de aynı bakışı bana o atıyordu.

"10 gün sonra." birkaç saniye algılamada sıkıntı çektim.

"Ne!" Aras sesimin yüksekliğinden dolayı irkildi.

"Canım sakin olsana. Ne bağırıyorsun?"

"Sana kim söyledi Aras? Sana söylüyorlarda Aras, bana niye söylemiyorlar Aras? Sen evdeki konsolsun da ben dış kapının dış mandalı mıyım Aras? Bir tek sen mi mezun oluyormuşsun Aras-"

Eliyle ağzımı kapatınca susmak zorunda kaldım. "Yo Oros çok şo olono yoooğğğ!"

"Tamam çekeceğim elimi. Ama gözünü seveyim konuşurken nefes al." Bir yola bir bana bakıyordu. Ona gözlerimle onaylar bir biçimde işaret verdim. O da temkinli bir şekilde çekti elini. Sanki çok konuştuk he!

BUZ KIRAĞI  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin