BUZ KIRAĞI

BUZ KIRAĞI |ÖZEL BÖLÜM 3

"Öldün sandık yazar." diyenler burda mı 😂 yatak döşek yatıyordum hastalıktan. Kesin kem gözlü beceriksiz bir yazar nazar değdirdi 😒 özel bölümler burda bitiyor ama iki hafta sonra yeni kitaba başlayacağım. Bir duyuru bölümü daha atacağım, bilginize...

🌺

Kalbimdeki sızıyla odama ilerledim. Merdivenleri çıkarken ki annemin söylemlerini duymadım bile. Daha doğrusu arkada bir ses vardı fakat beynim bunu algılayamıyordu. Düşündüğüm tek bir şey vardı:

"Bir süre dönmeyeceğim. Lütfen beni aramayın."

Neden? Afra neden böyle desin ki? Tek bir sebep arıyordum kafamda. Bu mektubu mantıklı kılan tek sebep... Yok! Yine elde koca bir yok!

Odamın kapısının kulpunu indirdim ve neredeyse ayaklarımı sürüyerek içeri girdim. O kadar halsizdim ki, ne ayakta duracak ne de düşünecek mecalim vardı.
Yatağımın ucuna oturmuş, yüzümü avuçlarımın arasına almış öylece duruyordum.

Böyle manasızca oturmanın hiçbir şeye faydası olmayacağını bir kez daha hatırladım. Mektubu cebimden çıkarıp masaya doğru yürüdüm. Sandalyeyi çekip oturdum, mektubu açarak masaya koydum ve tekrar okumaya başladım:

"Canım sevgilim,
Biliyorum birden ortadan kaybolmam hepiniz için acı oldu. Belki benim için çok endişelendiniz ama merak etmeyin ben iyiyim..."

Bitmek bilmeyen şüphelerim ardı ardına sıralanıyordu. Bu kız mektupta iyi olduğunu söylüyor. Kaybolalı bir hafta oldu ve bu mektup daha yeni geliyor!

"...Yangından kaçarken pencereden düştüm. Neredeyse sürünerek caddeye çıktım..."

Caddeye çıkacak kadar ayık ama otelin arka kapısından ön kapısına gelemeyecek kadar aciz, öyle mi(!)

"...Kaçtım. Yangını İlayda çıkardı. Tüm sorumlu İlayda. Her şeyi tek başına yapmış ama dışarda adamları olmasından şüphelendiğim için bir akrabamın evine yerleştim. Beni bulamasın diye. Bir süre dönmeyeceğim..."

Sanki şikayet eder gibi değilde suçlar gibi. Tek suçlu İlayda... Sanki bizi buna inandırmaya çalışır gibi bastıra bastıra söylemesi... Hangi akrabası olabilir ki? Onu ailesine teslim etmek yerine saklayan kişi, kim olabilir?
Bir süre dönmeyeceğim... Bir evde saklanıyorsa ve yangını İlayda'nın çıkarttığını söylüyorsa, adamlarının onun peşini ne kadar sürede bırakacağını nerden biliyor? Bu işte bir terslik var. Afra'yı tanıyorum. Her cümle onun kişiliğiyle ve benim mantığımla çelişiyor. Az önce şoktan anlayamamıştım ama bu mektupta bir gariplik vardı. Zarfın ön yüzünü  çevirdim ve gördüğüm şey beni daha da karmaşık bir duruma düşürdü.

***

Sabahın erken saatinde gözlerimi açıp, uykunun vermiş olduğu sersemliği üstümden atmaya çalıştım. Bugün önemli bir gündü. Dinç olmalıydım. Bugün tüm defterler açılacak, kirliyi temizi ayırt edecektim. Bu kadar soru işareti bünyeme fazlaydı. Gruba girdim ve herkese görev dağılımı yaptım. Aşağı inip annemle babama "Günaydın" deyip masaya oturdum.

Annem:
"Günaydın oğlum. Bugün daha iyisin sanki?"

"Bugün önemli anne. Dinç olmaya çalışıyorum." Deyip masadakilerden tabağıma birkaç bir şey koyuyordum.