Hey millet! Ben geldim :dYorum yapmayı unutmayın lütfen :d
Yazım hataları affola. Kontrol edemiyorum (:İyi okumalar!
*
Önceki bölümden
"Düşünüyorum. Büyük ihtimalle öyle olacak zaten. Benimkisi sadece bu işin hakkını verememek düşüncesi." Bir şey söylemeyip gökyüzüne baktığımda dizlerimi kendime çekmiştim. Fotoğraf çekme sesi duyduğumda Okyanus'a baktım. "Okyanus..." Dediğimde bana baktı. "Ne oldu?" Bizi gözetleyen her kimse anlamasın diye Okyanus'a doğru yaklaştım. Kaşlarını çatarak bana bakarken ellerimi yanaklarına koyup gözlerine baktım. "Lara?" Dediğinde yüzüne doğru eğilip saçlarımın kapatmasını sağladım bir kısmımızı.
"Çalılıkların orda sanırım birisi var ve bizim fotoğraflarımızı çekiyor." Dedim ürpererek.
"Stalker."
Devam
"Ne yapacağız?" Diye sormamla birlikte Okyanus'un hızla ayağa kalkıp çalılığa doğru koşması bir oldu. "Aptal! Biz anlamasın diye şekilde şekle girelim! Sazan gibi koş peşinden!" Bahçe duvarının olduğu kısımda durduğunda ayağa kalkıp yanına yürüdüm. Karanlık kalan bu kısım beni ürkütmüştü. "Ne oldu?" Diye sorduğumda elinin tekini lacivert şortunun içine sokup diğeriyle kutuyu göğüs hizasına kaldırdı. Yaklaşıp uzandığımda tişörtünün üzerinden göğsüne değen elimi bir an uyuşuk gibi hissettim. Gözleri gözlerime çıktığında ay ışığında mavi rengin daha güzel göründüğünü daha net anladım. Gözlerimi kaçırıp kutuyu aldım. Yere çöküp kutuyu açtığımda o da yanıma çöktü. "Bu ne?" Derken içinden çıkan kitapları çıkarıyordum.
"Pinokyo mu?" Dedi elimde duran kitaba bakarak. Kafa salladım. "Evet." Yıpranmış duruyordu. "Başka bir şey var mı?" Diye sorduğunda kutuyu ters çevirdim. "Küçük Prens ve Sindirella." İçinden bir de not çıktığında Okyanus eline aldı. "Ne yazıyor?"
"Gözüme batmayın, yazıyor." Kaşlarımı çattım. "Bu neydi şimdi?" Dediğimde kafasını iki yana salladı. "Bilmiyorum."
"Bizi tehdit mi ediyor?" Nefesini sertçe üfleyip "İlgimi çekmeyi başardı." Dedi. "Okyanus ona bulaşmayacaksın değil mi?"
"Herif hepimizi izliyor. Ya orda tek başına olsaydın. Bir başkası da olabilirdi. Mila mesela. Zarar verebilir." Dedi. "Ürkütücü olduğunu inkar etmiyorum ama polise gitmek en iyisi değil mi?"
"Elimizde bir delil yok. İlgilenmeyeceklerdir." Tüylerim diken diken olduğunda "Korktun mu?" Dedi. Kafa salladım. "Kalbim küt küt atıyor." Dediğimde "Bakayım mı?" Dedi. "Göğsüme mi?" Dedim bir an dalgınlıkla. Ne dediğimin farkına varınca "Yani—" gülerek kafa salladı. "Tamam niyetini anladım ben senin." Dediğinde tam laf çarpacağım sırada tekrar bir hışırtı sesi duydum. Korkuyla Okyanus'a yaklaşıp koluna sarıldığımda tir tir titriyordum. Okyanus kolunu açtığında daha rahat sarılmıştım. "Bizi öldürürse?" Diye fısıldadım. "Korkma dur. Sanırım Tornado." Dedi. Birlikte sese doğru gittiğimizde kolunun teki bana sarılıydı. Tornado bir an da çıktığında çığlık atarak kafamı Okyanus'un göğsüne yasladım. Okyanus gülerken bir an kafamı kaldırıp yakınımda olan yüzüne baktım.
"Çek elini." Dediğimde "Kendin sarıldın. Atıldın hemen kollarıma." Dedi. Kollarından çıktım. "Korktum ben korktum. Önce seni öldürsün diye yaptım."
"Hadi itiraf et artık Lara. Bilerek—" koluna vurup "Şu an hala bizi izliyor olabilir. Sen hala dalga geçiyorsun!" Dediğimde Tornado'yu eve doğru yönlendirip bana baktı. "Kaçıyorsa eğer zarar veremez demektir. Hem biz de bugüne bugün bir Türk erkeği olarak kendimizi savunuruz." Dediğinde bıkkınlıkla nefesimi verdim. "Başladı ego savaşları."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Sen?!
HumorBen Alara Yücegönül. Bir tane sevgili yapacağım demiştim. Onun bile gidip en karaktersizini bulmuştum. Burnumu çektim. "Ne ağlıyorum ben ya." dedim kendime kızarak. "O onun bunun evladı hiç üzgün değildi. Ben niye salak salak ağlıyorum!" etrafa ba...