Iyi geceler millet!
Yorum yapmayı unutmayın lütfen!
İyi okumalar.
*
İlk öpücük klişesine takılan bir kız değildim. İlklere öyle çok önem vermezdim açıkçası. Çünkü hiçbir şey ilk olduğu gibi kalmıyordu. Arkadaşlarım böyle düşünmüyordu tabi. Hatta bazıları ilklerini bir deftere yazardı. Bir şeyin ilki varsa devamı da geliyordu. Ha o zaman bu zamana kadar neden kimseyi öpmedim? İlklerin anlamsız olduğunu düşünüyordum sadece. Yoksa bence öpüşmek çok duygusal bir olaydı. Bu zamana kadar da böyle büyük bir sevgiyi içimde tutup da yapmamıştım doğal olarak.
"Sence orda ne işi vardı?" diye soran Eray 'a baktım. Bende ilk andan beri bunu düşünüyordun. "Bilmiyorum." dedim aslında zihnimde dolanan teorileri ondan gizlerken. Saçımdan hala sular damlıyordu. Onu hastaneye biz getirmiştik. Eray' la acilin önünde oturmuş doktordan gelecek bir yanıt bekliyorduk. Çok üzülmüştüm böyle olmasına. Sanki sahipsiz gibi bir hastane köşesinde olmasına içim el vermemişti ve gidememiştim.
"Yaptığın şey çok iyiydi." dedi Eray üzerime bir bakış atıp. Bana hırkasını vermişti ama üşümüyordum zaten. "Çok soğuk kanlı bir hareketti. Herkesin eli ayağı birbirine girmişti. Ben bile dondum kaldım." dediğinde yanaklarımı şişirdim. "Onu daha önce gördüm. Bu daha çok etkili oldu sanırım." kaşlarını çattı. Sarı saçlarını karıştırıp "Bende tanıyorum ama sen? Nereden tanıyorsun ki?" Omuz silktim. "Sen nerden tanıyorsun?" diye sorduğumda "Basketbol oynuyordu. İleride bununla alakalı girişimleri olacağını duymuştum antrönerden." dedi dalgınca. O da üzülmüştü. Duvara sabitlediğim bakışlarım "Gençler." sesiyle bozulurken ayağa kalktım.
"Durumu nasıl?" diye sorduğumda karşımda duran doktora, bize anlayışla bakıp "Durumu iyi. Şükür ki ilk müdahale yapılmış. Ucuz kurtulmuş ama nefes alırken bir hafta kadar zorlanabilir." dediğinde Eray 'la birbirimize dönüp gülümsedi. En azından iyiydi. "Olayla ilgili polise ifade vermeniz gerekiyor yine de. Ailesinden kimse gelmedi mi?" diye sorduğumda Eray araya girip "Biz tanımıyoruz. Telefonu da ıslanmıştı." diye açıkladı.
"Kimlikte çıkmadı." dediğinde Eray ensesini kaşıdı. "Ben Yavuz hocadan öğrenirim ailesinin numarasını." dedi. Doktor yanımızdan "Geçmiş olsun." Diyerek uzaklaştığında bir hemşire yanıma gelip "Odaya alacağız. Gelin isterseniz." dedi bana bakarak. Eray tamam dercesine kafa sallayınca hemşire ile birlikte gittim. Okyanus odaya alındığında üzerinde mavi hastane kıyafeti vardı. Huzursuz bir yüz ifadesi vardı. Kaşları çatıktı. Elimi kaldırıp kaşlarına getirdim.
" Kötü çocukları sevmiyorlar gerçek hayatta." dedim hafif gülümseyerek. Kaşlarını düzelttim. "Huysuzları da." Diyerek elimi çektim. Yüzündeki huzursuz ifade silinmişti.
"Bunlar hastanın kıyafetleri." hemşirenin uzattığı poşeti aldım. İçindekileri çıkarıp kalorifer peteğine koyduğumda bir de bileklik çıkmıştı. Kaybolmasın diye cebime koyduğumda "Hayatını kurtarmışsınız." diyen hemşireye baktım. Serum takıyorum. Kızıl saçlı tatlı bir kızdı. "Evet. İyi yüzüyordum." dediğimde gülümsedi. "Sana bir hayat borçlu." dedi.
"Alara duyduklarına inanamayacaksın." Diyerek odaya giren Eray hemşire kızı görünce önce pis bir şekilde sırıttı. Uçkuruna düşkün pezevenk. "Ne duydun?" dediğimde sırıtarak yanıma geldi. Kolunu omzuma atıp telefonundan bir site gösterdi. "Çocuğun soyadına bak. Anlarsın." ekrana baktığımda dudaklarım vay be dercesine büküldü. "Huh. Şimdi o," diyerek işaret parmağımla Okyanus 'u gösterdim.
"Aynen. Hayatını kurtardığın çocuğun evindeki klozet bile altından." omzumdaki kolunu ittim.
"Ne fark eder ki?" diye homurdandım. "Senin ablan da farklı mı sanki?" dediğimde "Dedi ağabeyi basketbol kralı olan kız." dediğinde gözlerimi devirdim. "Bak ölüm para pul demiyormuş demek ki." dediğimde bir an sözlerimle kötü hissettim. Bazen ne dediğimi bilmiyordum. Gencecik çocuktu. "Ablan sana her şeyi sağlıyor. Bizimki sağolsun annem sayesinde bir tatil falan zorla ayarlıyor." dediğimde güldü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Sen?!
HumorBen Alara Yücegönül. Bir tane sevgili yapacağım demiştim. Onun bile gidip en karaktersizini bulmuştum. Burnumu çektim. "Ne ağlıyorum ben ya." dedim kendime kızarak. "O onun bunun evladı hiç üzgün değildi. Ben niye salak salak ağlıyorum!" etrafa ba...