Herkese merhaba!! Yazım yanlışları affola, bugün atmak istiyordum bölümü :DBuraya bir şarkı bırakırsanız çok güzel olur(::
Bol bol yorum beklerim.
İyi okumalar!!
*
Yanımda titreşen telefona aldırmadan denizin sert dalgalarına bakmaya devam ettim. Kaç defa aramışlardı? Dört, beş, belki altı. Esen rüzgar saçlarımı savurduğunda derin bir iç çektim.
Vicdanımın altında eziliyordum.
Kime inanacaktım?
Işıl böylesine büyük bir konuda yalan söyler miydi?
Ve Stalker asla yalan bir şey söylememişti.
Yutkunarak elimdeki bilekliğe baktım. Işıl bunu yapar mıydı gerçekten?
Durdum.
Ya Yağız?
Ellerimle saçlarımı çekiştirdim. Yağız böyle bir şey yapar mıydı?
Yapmazdı.
O zaman neden öylesine kötü şeyler söylemiştim? Kafama vurarak denize baktım. Karanlıktı. Tek ses yoktu ve denizde olsam böylesine boğulacağımı sanmıyordum.
Ya Işıl yalan söylüyorsa o zaman Yağız'a ne diyebilirdim?
Pardon mu? Ben seni tacizci ilan ettim ama karışıklık olmuş mu?
Saçlarımı çekmeye devam ettim. Ne yapacaktım ben? Kutuyu çıkardım. Ses kaydını hala dinlememiştim. Kapağını açıp ses kaydını elime aldım. "Yüzleş Alara." Diyerek oynat düğmesine bastım.
"Alara'a ya ne söyledin?!" Diye bağırdı Yağız. "Konuşsana kızım? Dilini mi yuttun?! Her ne söylediysen şimdi gidip doğruları anlatıyorsun."
"Yapmayacağım."
"Sen delirmişsin."
"Senin yüzünden hayatım mahvoldu. Semih gitti. Okuldan atıldım ve annemlere söyleyemedim bile. Bunun bedelini ödemem gerekiyordu." Gözlerimi kapattım. "Aptal mısın sen Işıl? Semih'i böyle mi geri kazanacaksın? Gel benimle söyleyelim."
"Kazandım bile. Lara'da gelip özür diledi. Galiba tek kaybeden sensin ha?"
Yumruklarımı sıktım. "Sen bunu Alara'ya nasıl yaptın?" Dedi Yağız. "Çünkü seni seviyordum hep." Dedi Işıl. "Ben senin sevgini sikeyim." Kapı çarpma sesinden sonra kayıt da bitti. Ellerim titrerken ses kaydını kutuya koydum. Kutuyu sırt çantama koyup fermuarını kapattım.
Ayağa kalktım. Oturduğum kayalıktan yola çıktım. Bisikletimi bıraktığım ağacın altından onu alıp sürmeye başladım. Saat bir hayli geç olmuştu ama eve gitmek istemiyordum. Bisikleti sahildeki eskiden çalıştığım restorana doğru giden yola soktum. Hala ışıkları yanıyordu. Bisikleti bırakıp indim. Girişe gelip kapıyı ittirdiğimde içerde İlker ve İdil gülüşüyorlardı. Beni ilk fark eden İlker oldu.
"Sen buralara gelir miydin?" Diye sorduğunda İdil'de bana döndü. "İdil? Konuşmamız gerek." Dediğimde yanıma geldi İlker'le birlikte. "Sorun ne?" Diye sorduğunda İlker'e baktım. "Bizi yalnız bırakır mısın?" Dediğimde İdil onun kolunu tuttu. "Benim ondan gizlim saklım yok." Dediğinde kollarımı göğsümde birleştirdim. "Benim var ama."
İlker histerik bir gülüş attı. "Cidden onlar gibisin." Dediğinde bu sefer ben histerik bir gülüş attım. "İşinize gelmediğinde anında bizi damgalıyorsunuz. Haklısın özel konuşmak istediğim için anında zengin züppe olurum değil mi?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Sen?!
HumorBen Alara Yücegönül. Bir tane sevgili yapacağım demiştim. Onun bile gidip en karaktersizini bulmuştum. Burnumu çektim. "Ne ağlıyorum ben ya." dedim kendime kızarak. "O onun bunun evladı hiç üzgün değildi. Ben niye salak salak ağlıyorum!" etrafa ba...