Hey Sen?!

1 \ Yörünge

Multi : Alara Yücegönül

Yazım hataları affola :)

Yorum yapmayı unutmayın olur mu?

İyi okumalar!

*

"Sabır, sabır, ya sabır!"

"Sabır, sabır, ya sabır!"

Elimdeki yastığa birkaç kez vurdum. "Belki de aptal Alara, akıllanır..." diye şarkıyı kendime uyarladığımda sinirimi atmanın güzel bir yolunu bulmuştum. Yastığı yerine koyup sarı renk mutfak bezini elime aldım. Koltuğun ahşap kısımlarını silerken "Çalış bakalım." diyen annemin keyifli sesini duydum. Gülümseyerek sandalyeye oturduğunda "Hey sen, benim melek anneme ne yaptın? Çabuk söyle!" dedim ve bezi sağa sola hızla sallayıp dövüş pozisyonu aldığımda gülerek beni izledi. Eski halime geri döndüm. Bir hafta evden çıkmayıp eve hergün temizlik yapmam benim cezamdı. Ben daha fazlasını hak etmiştim de annem insaflı kadındı şimdi.

" Oyunculuk yeteneğin kadar iyi mi bakalım temizliğin de." elimdeki bezi bırakıp koltuğa oturdum. "Anne ya, Reyhan teyzede kızına ceza veriyor muydu?" Annem iç çekti. "Hala alışamadın mı sen? Yengen o senin yengen." gözlerimi devirdim. "Sağolsun ya." dedim beni her seferinde ağabeyimin yanından şutlayışı geldikçe aklıma deli oluyordum. "Cadı o kız, cadı."

"Bir tanedir benim gelinim." ayağa kalktım. "Abi kız kaleyi içten fethetmiş. Yapacak bir şey yok." dediğimde annem bana ters bir bakış attı. "Sen bu konuda ciddi misin?" dediğinde "Yok be anne." dedim. "Tatlı kız." dediğimde alay ettiğimi anlayıp bir şey diyecek gibi oldu ama kapı zili evi doldurduğu için bana bir şey demeden ayağa kalktı. Temizliğe geri dönerken küskün küskün dışarıya baktım.

"Ah bu güneşli havada denize girmek vardı ah..." hüzünlü bir şekilde bezin suyunu sıktım. "Alara abla?" kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Gördüğüm sarı kafayla bir iki adım geri çekildim. "Sakın anam buraya bırakıyor deme. Seni bezle sallandırırım bu sef-" içeriye giren Merve ablayla Samet 'in saçlarına giden elim okşamaya döndü. "Canım Samet' cim. Hoş geldin," Merve abla gülümseyip "Ay ne de güzel anlaşıyorlar." deyince gözlerimi devirip "Ya tabi. Elimde olsa uzay mekiğine bağlayıp marsa yollarım da işte sevgiden hep bunlar..."

"Bir şey mi dedin canım?" dedi Merve abla. "Yok be Merve abla. Sen iyice yaşlandın mı ne yaptın? O beyaz saç mı?" Merve abla korkulu gözlerle anneme bakıp "Öyle mi Hülya! Nerde beyaz saç?" Annem bana ters bir bakış attığında omuz silkip sırıttım. Bezi ve suyunu sıktığım kabı alıp "Ben odamdayım o zaman." dediğimde annem benden kurtulmanın yolunu bulmanın huzuruyla "Git zaten kalmadı bir şey." diyerek omzumdan ittirip dışarı çıkardı. Odama girip telefonuma doğru zıpladım.

Yağız 'dan beş cevapsız çağrı vardı. Telefona sinirli gözlerle baktım. "Sen daha çok ararsın beni pezevenk!" beni eklemiş oldukları yaz grubuna girip attıkları fotoğraflara baktım. Sağolsunlar her şeyi attıkları için gitmiş, görmüş, gezmiş kadar olmuştum. Ekranı kapatıp sırtımı geriye doğru bıraktım. "Bir mucize olsun." diyerek tavana baktım. "Mümkünse çabucak olsun."

Doğruldum. "Yok şimdi sıra falan vardı. Bana gelene kadar. Ohoooy." kalkıp çalışma masamın üzerinde duran ayıcığı aldım. "Şerefsiz Yağız. Ben ayıcık falan sevmem ki zaten. O ne öyle ya. Vıcık vıcık." makası alıp kesecekken durdum. Mucize yoksa mucize yaratırdım bende. Odamdan hızla çıkıp salona girdiğimde annemle Merve abla derin bir sohbete dalmışlardı.

"Annem!"

"Hayır dışarı çıkamazsın." gülümsedim. Ayıcığı alıp yanlarına geldim. "Ama bugün Defne'nin kardeşinin doğum günü. Bak hediye de aldım ilk kez." Ayıcığı yüzüm hizasına getirip salladım. "Hadi annecik. Alara 'ya izin ver." diye ayıcığı konuşturduğumda "Peki peki." dedi. "Yah sen ne mükemmel bir annesin ya! Bal mısın nesin söyle?"