İyi okumalar ve yorum istiyorum ya:dNeden böyle sessiz okurlarım var nedeeeen¿
Yazım yanlışları affola. ;)
*
Çalan telefonu bilmem kaçıncı kez reddedip öylece boş boş yanımda kumlarla oynayan Mila'ya bakmaya devam ettim. Elindeki kumu bana gösterip gülümsediğinde eline kürek verdim. Sıkıntılı bir şekilde iç çektim. Bir hafta oluyordu. Bir haftadır kimseyle konuşmuyordum. Işıl'a ne söylersem söyleyeyim ikna olmamıştı. Yağız'ı mesaj çekip polise gitmekten vazgeçtiğimi bu olaydan kimseye bahsetmemesini söyleyip engellemiştim. Beni defalarca arayanlardan biri de oydu. Okyanus aramıştı ama ona da dönmemiştim. Defne ile kavga etmiştik onu sürekli ektiğim için. Eray'ı bu işlerin hiçbirine bulaştırmak istemediğim için onunla Zehra'ya randevu ayarlamıştım.
Şimdi ise Mila ile birlikte sahildeydik. Sarı kıvır kıvır saçlarını savurarak gülmeye başladığında neye güldüğüne bakmak için kafamı kaldırdım. Güldüğü şeyin daha doğrusu kişinin Okyanus olduğunu ve yanında Büşra olduğunu gördüğümde Mila'ya gülümsedim.
"Okyanus meşgul galiba." Diyerek eşyalarımızı toplamaya başladım.
"Lara?" Okyanus'un sesiyle elimde tuttuğum kovayı bıraktım. "Sonunda." Diyerek bana yaklaştı. Büşra kaşları çatık bize bakarken diğerlerini de gördüm. Mete, Barış, Doğukan ve hatta Can'da buradaydı. Galiba tanımadığım birkaç kız daha vardı. Okyanus Mila'yı kucaklayıp omzuna aldığında elini yanağıma getirip gözlerimin altını okşadı. "Uyuyor musun?" Diye sorduğunda elini yanağımdan çektim.
"Vampir değilim Edward." Dediğimde "Olabilirsin Bella." Dedi göz kırparak. "Diğerleri beni fark etmeden gitmek istiyorum. Mila'yı verir misin?" Dediğimde Mila'yı kendine daha çok çekti. "Yüzünü bir daha ne zaman göreceğime bağlı." Dediğinde omzuna vurdum. "Dalga geçme hadi."
"Kim varmış burada?" Mete'nin sesini duyduğumda onun Okyanus'ların evinde bana yaptığı aklıma geldi. Daha sonra da Yağız. Belli etmesem bile korkmuştum ya Işıl? O nasıl berbat hissetmişti kim bilir? Okyanus yüzüme baktıktan sonra Mete'ye döndü. "İşine bak." Dedi ciddi bir tavırla. Mete sırıtarak Okyanus'un koluna dokundu. " Hadi ama kuzen. Alara ile iyi anlaşabiliriz."
Okyanus alayla gülüp Mete'ye yaklaştı. "Ona bir daha yaklaştığını duyarsam senin için hoş şeyler olmaz. Neler yapacağımı biliyorum değil mi?" Okyanus'u ikinci kez böyle soğuk görüyordum. Diğerinde de gazeteciler vardı. Şimdiyse kuzene karşı. Mete boğazını temizledi. "Ben bizimkilere bakayım." O giderken Okyanus bana döndü. "İyisin değil mi?" Dediğinde kafa salladım.
Kafamı çevirdiğimde Can'la göz göze geldiğimde bana hafifçe gülümseyip yanında duran kıza baktı. Doğukan ve Barış'ı bize doğru gelirken gördüğümde elimle yüzümü kapattım. "Bela geliyorum demezmiş sahiden." Doğukan elindeki su balonunu sallayarak bana baktı. "Lara görmeyeli uzun zaman oldu." Dediğinde Okyanus'a baktım. "Kahraman mı olmak istiyorsun? Al şu veletleri!" Doğukan bana doğru geldiğinde kaçmaya başladım.
"Kaçma kız, gel buraya!"
*
Nefes nefese soluklanarak şezlonga oturduğumda üzerimde pembe, mavi ve yeşil renk boyalar vardı. Doğukan'a kötü kötü bakarken Barış temizlemem için denize girmemi teklif edip duruyordu.
"Mila ve Okyanus nerede?" Diye sorduğumda "Sana ne?" Diyerek başımıza dikildi Büşra. Gözlerimi devirerek geriye doğru yaslandım. "Sen yemiyor içmiyor bana çatacak şey mi arıyorsun?" Diye sorduğumda gözlerini devirerek karşıma oturdu. "Sana bir şey soracağım." Dedi ciddi bir tavırla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Sen?!
ЮморBen Alara Yücegönül. Bir tane sevgili yapacağım demiştim. Onun bile gidip en karaktersizini bulmuştum. Burnumu çektim. "Ne ağlıyorum ben ya." dedim kendime kızarak. "O onun bunun evladı hiç üzgün değildi. Ben niye salak salak ağlıyorum!" etrafa ba...