Hey Sen?!

14 \ :)

2018'in son bölümüdür.

*

"Bir sorun mu var?" Eray elinde tuttuğu sandviçi uzatıp yanıma oturdu. Cayır cayır yanan ateşe bakıyordum. "Hayır." Dedim uzattığı sandviçi alıp. "Büşra sevgilisimiymiş?" Diye sorduğunda baktığı yere baktım. Büşra Okyanus'a gitar çalması için dil dökmüştü. O da şimdi gitar akoru yapıyordu. Büşra'da hevesle onu izliyordu. "Bilmiyorum. Değillerdi sanırım." Dedim sandiviçten bir ısırık alıp. Ağzıma gelen güzel tadla "Mmmm" Diye memnun bir ses çıkardım. "Harika bir tadı var." Dedim Eray'ın omzuna başımı yaslayarak.
Beril ve Hakan karşımızı oturduklarında Eray boğazını temizledi.

"Beril?" Dediğinde Beril gülümsedi. Şirin görünmeye çalışıyordu. "Eray'cım?" Dedi otuz iki diş sırıtarak. "Söylemek istediğin bir şey var mı?" Dediğinde baba gibi gelmişti gözüme. Beril'de çocuğu. "Ne gibi?" Dedi Beril bana kısa bir bakış atarak. "Lara ile ilgili bir şeyler mesela." Beril bir an da esneyip Hakan'ın elini tutup kaldırdı. "Aşkım sen erken uyuyalım dememiş miydin?" Dedi çekiştirerek. "Hadi uykum geldi." Yalan bir  esneme hareketi yaptı. Hakan memnun bir şekilde ayağa kalktı.

"Ses çıkarmayın lan." Dedi Semih pis pis sırıtarak. Beril kıpkırmızı olduğunda karnımı tutarak gülmeye başladım. "Erkenden uyuyacaksınız öyle mi?" Diye sordu Doğukan. "Uzatmayın lan. Yorgana sıkı sarılın siz. Üşümeyin." Dedi Hakan göz kırparak. "Hadi bir gidin artık." Dediğimde Hakan Beril'e kolunu sarıp onu güvenceye aldı. Onlar çadırlarına giderken Can yanıma oturdu. Doğukan ve Barış karşımızdaydı. Defne'nin yanında Barış oturuyordu. Diğer kızlarda Eray'ın yanına doğru oturmuşlardı.

"Eray sen baya kaslısın. Sporcu falan mısın?" Diye sordu Zehra. Eray'la ilgileniyordu. Baya baya. "Ya bırak şişirme hep onlar." Diyerek araya girdi Esra. Kumsalda kavga ettiği kızdı Eray'ın. Eray "Ağzımı açtırmayın." Dediğinde Esra kahkaha attı. Eray iç çekip "Sütyenin destekli olmasına mı yanayım yoksa gidip içine pamuk koymana mı?" Dedikten sonra göğüslerine baktı. Yanağına vurup "Salak." Diye homurdandım. Esra duymamıştı. "Kızım ne yapayım kaslarıma laf ediyor gidip kendi me—"

"Sus ya!" Dedim başımı ondan çekerek. "Gel tamam gel." Diyerek bana sarılmaya çalıştığında kaçmaya çalıştım. "Siz sevgili misiniz?" Zehra kaşları çatık bakarken sormuştu. "Niye soruyorsun?" Dedi Eray beni zorla dibine sokup. Sanırım kızdan hoşlanmamıştı. "Her neyse." Dedi Zehra önüne dönerek.

"Abi bir yapamadın mı şu akoru?" Diye sordu Can. "Yaptı merak etme Can." Dedi Büşra. Semih kamerasını açıp bize tuttuğunda biten sandviçle ayağa kalktım. "Nerede getirdiğiniz yiyecekler? Açım ben!"

"Ben seninle geleyim.  Buluruz." Bunu diyen Can'dı. Birlikte yanan ateşten uzaklaşıp hangisinin olduğunu bilmediğim bir arabanın bagajını açtığımızda bir kabın içinde kek bulmuştum. "Gelsene buraya. Çok güzel." Dedim dönüp bir adım atarak. Can'a çarptığımda bagajın içine düşmüştüm. Sırtım acıyordu. "Sen bir adım atınca çekiçlemedim bir an." Dedi elini uzatırken. "Sırtım acıyor." Dedim ovarak. Elini tutup kalktığımda yere düşen keklere baktım. "Ah, içim yandı şu an." Dediğimde "Başka şeyler vardır belki." Dedi. Ben yere eğilip dökülen kekleri toplarken o bagaja bakıyordu. "Kekleri şu çalılıklara götüreceğim." Dediğimde "Kaybolma." Dedi.

Çalılıkların içine girip ağacın dibine kekleri dökerken bir çatırtı duydum. Dizlerim üzerine çökmüş öylece kalmıştım. Bir ses daha geldiğinde kuşlar hızla uçmuştu. Hızla ayağa kalkıp arkamı döndüm. Ağaçların arasında bir karartı vardı. Dikkatle bakmaya çalıştım.

"Alara?"

Korkuyla Can'ın sesinin geldiği yöne baktım. Hızla koşarak yanına gittiğimde kalbim küt küt atıyordu. Yanına geldiğimde bir köpeği seviyordu. "İyi misin?" Dedi yüzüme bakarak. "O köpek nereden çıktı?" Diye sorduğunda "Çalılıklardan." Dedi.