Ya ruh eşiniz sizden başka bir yüzyılda doğmuşsa? Kader sizi nasıl bir araya getirirdi?
Aşk onların kaderinden çok daha fazlası.
•••
- Söyle artık kimsin sen?
Yüzünü yüzüme yaklaştırırken sıcak soluğ...
Amentes'in Afrikadaki ordularını büyük yenilgiye uğratarak güneye indik. Masa Dağının zirvesinden uçsuz bucaksız topraklara ve denize baktım. Okyanus miğferlerle kaplı kızıl buz kütlesiydi. Sert rüzgar donmuş kanın kokusunu burnuma taşıyordu. Bu katliam benim eserimdi. Kendime cehennem azabı çektirerek eserimi izlerken ayak sesleri duydum. Deniz kumandanım ve eski dostum Minos huzursuz şekilde yaklaştı.
-Minos! Gemiler hazır mı ? Şafakta yola çıkmamız gerekiyor.
- Henüz hazır değil. Geldiğimizin iki katı bir orduyla dönüyoruz . Yerliler çocuklarını birbirlerine emanet edip kadın erkek bize katılıyorlar. Senin yarı tanrı olduğun söylentileri dolaşıyor.
Perseus cevap verdi:
- İnsanlar zor anlarında umut etmek için olmayacak şeylere inanır. Amentes bu kadar güçlüyken onu sadece bir tanrısal lütfun yenebileceğine inanıyorlar.
Tanrısal lütuf mu? Nasıl bir yarı tanrı ki bu , yarattıklarını acı içinde katletsin. Diye geçirdim içimden.
-Bildiğim tek bir şey varsa onun paralı askerleri ordumun ölümüne cesareti karşısında donup kalacaktır. Cesaret özgürlüğün anahtarıdır.
Perseus gözlerini devirdi.
- Umarım haklısındır Ares.
•••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayatım boyunca hiç kendimi kaybedecek kadar içmemiştim. Bedenimin kontrolünü kaybetmekten nefret ederdim . Bu da ortamda dağıtan arkadaşlarını toplayan kişi olmama sebep olurdu. Gecenin ortasında sahilde sadece biz kalmıştık.
- Bu boğaz ne aşklar görmüştür be !
Dedi toros efkarlanarak . Bu söz bana Ares'i hatırlattı .
