16. Bölüm : Gidiş

2.2K 177 8
                                    

MÖ 8999 Ares'in anlatımından :

Arkasını dönüp kumsalın bitişindeki kayalıklara doğru yürümeye başladı.Rüzgar saçlarını okşayıp güzel kokusunu bana getiriyordu . Onu merak ve tutkuyla takip ettim. Kayalıklara geldiğimizde son bir kez bana bakıp denize yöneldi. Suyun altında onu bulmakta zorlansamda yüzerek peşinden gittim. Nefesimin tükendiği yere kadar dibe dalıyorduk. Bilincim kapanırken son düşüncelerimi savurdum Dünya'ya.

   Bu güzel yaratığın beni yok etmesini istedim belki de. Çünkü yorulmuştum.  Onu gördüğüm an düşürdüm gardımı ve hiç savaşmadan teslim oldum. Eğer bir gün yok olacaksam aşk için yok olmak isterdim hep. Şimdi aklım ve yüreğim gibi bedenim de zapt edilmiş şehirlere dönmüştü. İlk defa ölümün tadını kendi ağzımda hissediyordum.  Sanki her gün yanında dans etmiyormuşum gibi. Ne hoştu.

•••
Günümüz Venüs :

                                        •••Günümüz Venüs :

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okuldaki ilk günüm bittiğinde çok yorgundum. Yaşadığım gereksiz mücadelenin yan etkisi olmalıydı. Sonuçta her gün toplu zorbalığa maruz kalmıyordum. Güneş'in dersi erken bitmişti ve beni beklemeden gitmesini söylemiştim. Var gücümle kalkıp, sabah papatya çayı yaptığım termosumu alıp ormana doğru yürüdüm. Bu küçük kaçamak beni vahşi insan hayatından belki bir nebze uzaklaştırırdı.

Zamanın nasıl geçtiğine dikkat etmeden amaçsızca yürüyordum. İçgüdülerim ormanda bir şeyin beni çağırdığını söylüyordu. Dev bir zeytin ağacının altında durdum. Çevresindeki ağaçlara göre oldukça büyük ve görkemli görünüyordu. Günlerdir ders çalışmaktan uykusuz kalmıştım. Huzurla ağacın gölgesine uzanıp gözlerimi kapattım. Burada beni kimsenin yargılamıyor oluşu huzur vericiydi.

Bedenimin havalandığını hissettim . Kirpiklerimi araladığımda endişeli gözlerle bakan Ares'i gördüm. Yine kucağındaydım ve beni taşıyordu.

- Beni nasıl buluyorsun?

- Ağaçların köklerinde uyumaktan daha iyi hobiler edinmelisin.

Sinirle kollarından kurtulup yere indim .

- Bu ormanda binlerce ağaç var . Yani beni nasıl buluyorsun.

- Zor değil bulunduğun yere en yakın olan kendi diktiğim ağaca bakıyorum.

Fazlasıyla şaşırmıştım. O yaşlı ağaç dev ve yıpranmış bir haldeyken Ares gençlik ve enerji doluydu. İçgüdüsel olarak neden onun diktiği ağaçlara gittiğimi sormayacaktım.

- Bir süre ormanda dolaşmaya ara versen iyi olacak.  Gizemli bir şey var ve ben onu henüz yakalayamadım . 

- Gölgedir o . Bizim sınıftan bir kızın evcil hayvanı.

ATLANTiS'İN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin