MÖ 8999 Ares'in anlatımından :
Hayatım gözlerimin önünden akarken yaşarken önemsemediğim bir anıya tutundum.
Sevgili babam beni karşısına almış boş hayatımın anlamını bulmam için beni cesaretlendiriyordu. O zamanlar aşk benim için efsanelerden ibaretti.
- Aşk zor bir sınavdır. Hele de bir savaşın ortasında yeşeriyorsa.
- Neyse ki önümüzdeki bir kaç yüzyıl bir savaş olmayacak kadar iyi durumdayız .
- Aşk hakkındaki fikirlerin nedir evladım?
- Neden insan mutlu hayatını zorlaştırmak için birisine karşı konulamaz şekilde tutunur? Sana biraz ters gelebilir ama ben , bu denli bir yola asla girmem ve hayatımı mahvetmem.
- Yanılıyorsun evlat. Bu evren, bu hayat ,bu ruh sonsuz bir ahenk içinde aşk için varolmuştur. Bir gün bunu hissedecek ve bana hak vereceksin .
Şimdi hissediyordum Baba ve sana hak vererek can veriyordum. Bir fısıltı vardı derinlerde. Sürekli tekrar eden . Bu onun sesiydi. Aşk.
- Uyan.
Derin bir nefes alıp doğrularak gözlerimi açtım. Beni öldürebildiği gibi yaşatabilirdi de . Tanrılar ona kalbimi elinde tutma gücünü bahşetmişti. Teslimiyetin böylesini hiç deneyimlememiştim.
İçinde iki nehrin aktığı bir göl olan güzel bir mağaranın içindeydik. Duvarlar doğal taşlarla süslüydü. Yansımalar ortadaki pınarın suyunu çevreliyordu. Yemyeşil bitkiler ve hiç görmediğim hayvanlar vardı.
- Cennette miyim? Ama bunu hak etmemiştim ki.
- Daha değil. Cennet için seni bekleyen uzun bir ömür var.
- Neredeyim?
- İki denizin buluştuğu yerdesin. Burası Ölümsüzlük suyunun korunduğu yer. Senden önce binlerce kişi bu sınavda can verdi. Bütün dünyevi duygularından arınıp Ruh Eşi'ne Aşkla güvenen teslim olan tek kişi sendin . Ancak böylesine yüksek bir ruh ölümsüzlüğü hak eder. Sonsuz yaşamında umarım beni güzel hatırlarsın.
Kendimi hayat dolu hissediyordum. Sırtımdaki kara büyü dövmeleri derimi yakarak beni terk ediyorlardı. Yaşadığım acıyı onun yanında nefes almak dindiriyordu. Buradan ayrılmadan önce yanıma dostlarım için hayat suyu aldım .
- Seni hatırlamak için önce seni unutmam gerek. Bir ömür seni bırakmayacağım düşünülürse bu imkansız.
Dedim. Hüzün vardı gözlerinde. Güçsüz görünüyordu.
- Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
Dedim.
- Bu bedende ömrüm sınırlı , insanlığın doğuşundan beri yaşıyorum. Şimdi çok mutluyum çünkü uğruna ölebileceğim birisi var artık. Uzun ömrüm ilk kez anlamını buldu.
Gözyaşlarıma hakim olamıyordum.
- Neden ölmek zorundasın?
- Çünkü beni kendinden bile çok sevdin. Kara büyüler en sevdiğin şeyi almak için yapıldılar ve zarar gören hep büyünün teshiri altındaki kişiler oldu . Şimdiye dek.Kahin kuyu seni kurtarmamın tek yolunun bu olduğunu söyledi. Sen yaşamak zorundasın. Daha kazanacağın büyük bir savaş var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATLANTiS'İN KIZI
FantasyYa ruh eşiniz sizden başka bir yüzyılda doğmuşsa? Kader sizi nasıl bir araya getirirdi? Aşk onların kaderinden çok daha fazlası. ••• - Söyle artık kimsin sen? Yüzünü yüzüme yaklaştırırken sıcak soluğ...