25. Bölüm: Kuyu

1.1K 120 19
                                    

Buraya bir sebepten ötürü gelmiştim ve sebebim galiba karşımdaydı. Ne Ares gibi sevgi dolu ne de Mars gibi korumacı görünüyordu. Kılıcını çekip beni ikiye ayırması saniyelerini almazdı. Onu tutan hiç bir şey yoktu. Bunca zaman Ares'in canımı yakmasından korkup ona şerit çekmiştim. Kimseye güvenemeyişimin bedelini fazlasıyla ödemişti. Uyandıramadığım o derin uykusunda tarif edilemez bir pişmanlık yaşamıştım.

  Hayat bana bir şekilde ikinci şans tanıyordu. Emin olmak için  gözlerime baktığında  içimden sordum.

-Sen o musun?

Yüz ifadesi hayranlık ve şaşkınlıkla değişti. Bakışı içimi titretti.

-Ruh eşim.

Beni duyuyordu. Konuşmaya devam ettim . Ayışığı yüzüne vurduğunda nefesim kesildi. Ürkütücü derecede yakışıklı ve ruhsuz görünüyordu. Gözlerini hiç ayırmadan ayağa kalktı. Boyu boyumu aştığında derin bir iç çekti . Hissediyordum. O da beni arzuluyordu.

- Hayallerden bile güzelsin.

Dedi erkeksi sesi. Bu dönemlerde böyle mi flört ediliyordu? Ya da flört ediliyor muydu?  Kızarmıştım. Gözlerimi kaçırdım. Acaba Einstein'ın blok uzay teorisine göre geleceği mi değiştiriyordum? Ya da onunla bu karşılaşma paralel evrenler mi oluşturuyordu. Her neye mal oluyorsa olsun artık kaybedecek bir şeyim yoktu. Onu sevmeye karşı koydukça daha büyük bir özlemle ona bağlandım. Bu kez farklı olsun istedim. Ares'e onu ne kadar çok sevdiğimi gösterecektim. Gözlerimi tekrar gözlerine çevirdim.

- Yıllardır ruh eşimi bekliyorum.

Dedim . Onun için bir şey ifade edip etmediğimi bilmem gerekiyordu.

- O kişinin ben olduğuna seni nasıl inandırabilirim?

Zihnimi okuyabiliyor musun?

Diye sordum içimden.

- Sadece gözlerine baktığımda.

Benim zihnimi ruh eşimden başkası okuyamaz.

Nefesini yüzümde hissettiğimde dayanamadım sıkıca sarıldım ona .Haddimi aştığımı düşünürken tanıdık kokusu darmadağın etti ruhumu. Ne kadar böyle kaldık bilmiyorum. Ellerini omuzlarımdan yüzüme doğru çıktı. İki eliyle yüzümü tutup gözlerime baktığında içindeki ateşle kavruluyordum.
Hiç tatmadığım bir sertlikle dudaklarıma gömüldü. Beni nasıl gördüğünü hakkımda ne düşündüğünü bilmiyordum. Onun için bir yabancıydım. Herkesten daha yakın olan bir yabancı. Biliyordum . İkimiz de derin acılar içindeydik. Hedeflerimiz bize çok uzaktı ve mücadele etmekten yorulmuştuk.

Keşke zaman tam da burada dursa ve sonsuza dek böyle kalsak. Yaşam enerjisi çok zayıflamıştı. Geceyi atlatamayabilirdi.

  Tüm yaralarını iyileştirmek istedim . Dünya yanarken biz birbirimiz seviyorduk . Bir an olsun ona acılarını unutturabilir miydim? Hayatım boyunca yarımken şimdi tamdım.

Sevgiyle ona baktım. Asla uyanmak istemediğim rüyam. Dövmesi yayıldı boynundan yukarıya. Belli etmese de canı yanıyordu.

ATLANTiS'İN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin