20. Bölüm: İçimizdeki Karanlık

2.1K 188 16
                                    

Mars :

Hayat bir kuyunun başında beklerken tüm iyi yanlarımı alıp yanında götürmüştü sanki. Gerçeğin dipsiz kuyunun dibinden çıkıp yanıma gelmesi yıllarımı almıştı. Kahin kuyunun oluşturduğu  paradoks bedenimi  ikiye bölmüştü. Birisi kuyuya atlayıp her şeye son verme arzusu içinde olan yanım. Diğeri Venüs'ün yüzünü bir kez olsun görmek için sonsuza dek beklemeyi kabul eden yanım. Ben beklemeyi seçtim hem de sonsuza dek. Onu en çok ben hakettim. Karşıma çıkacak tüm engellerle savaşmayı seçtim. Dünya o doğduğunda güzel bir yer olsun diye.

Ares:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ares:

Biraz bencilce ama yüreğim bu savaşı kaldıramaz olmuştu.
Venüs gibi bende gitmek istedim.
Onun peşinden her yere giderdim.
Bana muhtaç olan herkesten vazgeçtim.
İçine atladığım kuyu sonum olur zannettim. Düştüğüm yer sadece bir cehennemmiş.
Venüs'ün olmadığı her yer gibi.

Venüs Günümüz:

Hayat tüm karmaşasıyla beni darmaduman etmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayat tüm karmaşasıyla beni darmaduman etmişti. Aşık olduğum beden başka bir karakterle ve karanlık bir ruhla karşımdaydı. Yaşadığım şeyler artık bana başka bir gezegendeymişim gibi hissettiriyordu. Ares bana geçmişten bahsettiğinde sanki hep başkasını anlatır gibiydi. Şimdi nedenini tahmin edebiliyordum.

Herkesin aynaya baktığında görmek istemediği tarafları vardır. Bu yüzden değil midir uzun uzun bakıp kendimizi tanımaya çalışmamız? Seçimler bizi gelecekte başka başka insanlar yapabilir. Ama ya o yapmadığımız seçim bir gün çıkıp gelirse?

    Karşımdaki yüzün savaşın kanlı alevini donduracak keskinlikte soğuk bakışları vardı. Ancak böyle bakışları olan biri böylesine bir savaşla mücadele edebilirdi. Ondan istemsiz olarak etkilenmiştim.

Ares ve Mars'ın auraları bir kediyle kaplanınki kadar farklıydı. Merakımı dindiremedim.

- Sen nasıl Ares'e bu kadar benzeyebiliyorsun?

- Biz eskiden aynı kişiydik . Bebeğim sen böyle her şeyi soracak mısın?

- Peki nasıl bölündünüz?

Büyük bir gürültüyle Ares sislerin arasından çıkıp Mars'ın üzerine atladı. Kavgaları o kadar hızlıydı ki aksiyon filmi izler gibi keyif almaya başladım . Kesinlikle bu dünyadan değillerdi. Tiz bir sesle bağırdım.

- Durun!

Ares Mars'a sağlam bir yumruk savurup üzerindeki tozları çırptı. Konuşmaya başladı.

- Karanlık tarafımla tanışmışsın bakıyorum.

- Bana bundan ne zaman bahsetmeyi düşünüyordun?

- Onu daha sen görmeden yok edecektim. İz üstündeydim.

- Benden bunca şeyi saklamanı kaldıramıyorum.

Mars:

- Ben hala yanınızdayım farkında mısınız? Bu arada Venüs ben senden asla bir şey saklamazdım. Hadi seni evine bırakayım.

Normalde asla kabul etmeyeceğim bu teklifi Ares'i kızdırmak için kabul ettim. Mars hiç güven vermiyordu. Ama o da aşık olduğum adamın bir parçasıydı. Belki ondan geçmişle ilgili daha net bilgiler alabilirdim.

Ares:

- Biliyorum bana kızgın olduğun için onunla gidiyorsun . O çok tehlikeli lütfen Venüs en azından kendin ışınlanabilirsin.

- Bana ne yapacağımı söylemenden hiç hoşlanmıyorum. Bunu karanlık tarafını benden gizlemeden önce düşünecektin...

Marsla birlikte yürümeye başladığımızda bu sandığımdan daha da tuhaf hissettiriyordu. Ares'in üzgün bakışları içimi dağlasa da öfkeme yenik düşmüştüm.  Mars sessizliği bozdu.

- Beni ilk gördüğün anı hatırlıyor musun Venüs?

- Evet yaklaşık yarım saat önceydi.

- Hayır rüyanda sana kimseye güvenmemen gerektiğini söylemiştim ben dahil .

- Sana zaten güvenmiyorum ayrıca rüyamda gördüğüm kişi sen değildin Ares'ti. Bunu nereden biliyorsun?

-Bundan sonra daha sık görüşmeyi umuyorum. Ares ve ben birlikte senin ruh eşiniz. Bir gün Ares kendisinden vazgeçer ve benim emrim altında yaşamayı kabul ederse eskisi gibi tek beden olacağız.

- Ruhsal sıkıntılarını atlatamamış bir sevgilim var desene. Size iyi şanslar diliyorum. Ares'in karanlık yüzü.

- Sana karşı asla karanlık olmayacağım . Bunu içten içe sende biliyorsun.

- Ares  pek öyle düşünmüyor .

- O korkuyor çünkü benim ne kadar tehlikeli olabileceğimi iyi biliyor.

Ares gibi  kültürlü  bilinçli ,nazik ve kusursuz  bir erkeğin içinde taşımadığı bu yabancı tarafı görmek aslında beni rahatlarmıştı. Bazen dizginleyemediğim vahşi yanımı görmüştüm artık onda. Onun aşırı kontrollü olduğunu zannederken kendimi, kontrol edemediğim öfke nöbetleri için suçluluk duyuyordum. Oysa ki onun öfkesi ete kemiğe bürünmüş.

- Senden korkmuyorum.

- Çünkü sen tehlikede değilsin . Sen de en az benim kadar tehlikelisin.

ATLANTiS'İN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin