"Bana öyle bakarsan herkes anlayacak." Gözlerini yemekhanedeki toplulukta gezdirdi. "Seokjin bana bakmayı kes."
Seokjin derin bir nefes bıraktı. Bu durumdan sıkıldığı epey belliydi, fakat tek kelime etmeden önüne döndü. Taehyung bakışlarını yanındaki gence getirdiğinde asık bir suratla karşılaşacağını düşünmemişti. Fakat bu durum uzadıkça Seokjin'in kırıldığını hissediyordu.
"Hadi bugün bir şeyler yapalım." dedi Taehyung, Seokjin'in bakışları yeniden ona dönünce gülümsedi. "Antrenmandan sonra takılalım, daha önce gezdiğimiz sokakları tanıt bana, aniden şarkı söylediğim o yere getir beni, dolaşalım yorulana kadar. Bu sefer parasız da değiliz hem, geri dönebiliriz."
Az önce kırılan o değilmiş gibi gülümsedi Seokjin, yüzündeki tebessüm öyle güzeldi ki, Taehyung o tebessümü soldurduğu için bile affedemezdi kendini.
"Bu güzel olur," Gülümsemesi büyüdü yüzünde, aklına dolan her hatıra kalbini hafifletmişti birden bire. "Nereye gideceğimizi biliyorum, eminim ki oraya gittiğimizde birçok şey hatırlayacaksın."
Taehyung karşısındaki heyecanlı tavırlara gülümsemeden edemedi. Onu böyle görmek ne de güzeldi, tam bu halindeyken sarıp sarmalayısı gelirdi. Gözlerini etrafta bir müddet gezdirdi, ardından ellerini masanın altından uzatıp Seokjin'in ellerine getirdi.
"Hatıralarım geri dönmese bile, yeni anılar biriktireceğimizi söylemiştin." Ellerini sımsıkı tuttu. "Bugün anılarımıza birini daha ekleyelim."
"Kaptan," Jimin'in sesi kulaklarına dolduğunda, tuttuğu elleri bir hışımla bıraktı Taehyung. Seokjin ise sıkıntıyla geriye doğru yaslandı.
"Naber?" diyerek gülümsedi Taehyung, gözleri Jimin'in arkasındaki Hoseok'u görünce gülümsemesi iyice büyüdü. "Aranızdaki sorunu hallettiniz mi?"
"Tam değil." Jimin omzunu silkip konuştuğunda, Hoseok boş sandalyelerden birine oturuyordu.
"Hallettik dedin ya," diye çıkıştı Hoseok, "Affettim seni dedin ya bana."
Taehyung kaşlarını çatıp ikisi arasında gezdirdi gözlerini. Jimin gülümseyince, aynı şekilde o da gülümsedi.
"Verdiğin sözü gerçekleştirene kadar, tam değil." dedi Jimin, tek kaşı ise istemsizce havaya kalkmıştı.
Hoseok sıkıntıyla nefes verdi, ellerini başına getirip ovaladığında, Taehyung onun bu haline gülümsedi.
"Ne sözü?" diye sordu merakla, Seokjin ise tek kelime etmeden onları izliyordu.
"Bugün işten izin almasını istedim, karaokeye gitmek için." Gülümsedi. "Ve tabi, biraz içmek için."
Taehyung gözlerini büyütüp Hoseok'a baktığında, başını elleri arasına alıp sıkıntıyla ovalayan birini bulmayı beklemiyordu. Bunu Jimin'e her şeyin yolunda olduğunu göstermek adına kabul etmiş olduğunu anladı, daha patronundan izin almadığı yüzündeki ifadeden anlaşılıyordu.
"Siz de gelin," dedi Jimin büyük bir heyecanla, gözlerini karşısındaki ikilide gezdirdi. "Çok eğleniriz!"
"Yok," dedi Seokjin zaman kaybetmeden, yaslandığı sandalyede doğruldu hemen. "Benim bugün işim var."
Jimin başını sallayıp Taehyung'a baktığında, aynı şekilde Seokjin'in bakışları da dönmüştü ona.
"Benim de işim var," diyerek gülümsedi Taehyung gergince. Kaçamak bakışları Hoseok'la buluşunca, yutkundu istemsizce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tigers | taejin
Fanfic[Tamamlandı] Zihninin ve kalbinin oynadığı oyunlar mıydı kendine sorduğu soruların cevabı? Yoksa kilitli kapıların arkasına gizlenmiş gerçekler mi vardı?