6.BÖLÜM - BİR ÖPÜCÜK?

14.7K 1.1K 62
                                    

Cem sinirle kadını eve bıraktı ve iki saate gelip alacağını söyledi. Kendi de eve giderken söylene söylene gidiyordu. Hayır derdi neydi ki? O ne olduğu, kim olduğu belli olmayan adamın ufaklığına kaptıracak göz var mıydı acaba Cem’de?

"Poyraz beyefendi ile buluşacakmış. O kimmiş acaba da seninle buluşuyor? Sevgilinse de sikime kadar. O dudakları öpecek adam daha anasının karnından doğmadı. Doğduysa da oraya geri sokmasını bilirim ben!"
Telefon sesi ile yüzünü buruşturdu. Arayan Ateş'ti. “Bir sen eksiktin, hoşgeldin,” diye homurdanarak açtı telefonu. "Efendim Ateş?"
"Ne haber dostum?"

"Ne istiyorsun Ateş? İşim var."
"Ya şimdi Ecrin'e bir şey sormak için aradım. Burnundan soluyordu. İş yemeği diye kızın programını bozmuşsun. İstersen benle Yağmur katılırız. Kızı programından etme. Ne yemeği onu da anlamadım."
Cem öfkeyle nefes verdi. Bir de buna mı hesap verecekti? Kime neydi Allah aşkına da bu program herkese dert oldu.

"Ne yemeği ise ne yemeği abicim, benle Ecrin katılacağız. Başka bir derdin varsa çözeyim, yoksa hoşça kal."
Ateş adam görmese de kaşlarını çattı, "Cem, kardeş ne bu sinir?"
"Çünkü siktiğimin o herifi ile o kız hiçbir yere gitmeyecek! Duydun mu beni? Gitmeyecek!" diye gürleyip telefonu kapattı. "Sakin melek gibiyken, zorla zıvanadan çıkarırlar adamı ya." Gaza daha da yüklendi ve evine hazırlanmak üzere gitti.

***

Ecrin de eve girdiğinden beri söylene söylene hazırlanıyordu. "Kölesiyim sanki Şehzademizin. Maşallah. Elinin altındaki kızlardan sanıyor beni. Poyraz beyefendiye de ulaşabilene aşk olsun. Tüm erkeklere ölüm! Yani tamam ölüm olmasa da cezaları kesilsin yani."

Duşta bilerek onu bekletmek için gereğinden fazla oyalanmıştı. Dolabının önüne geldiğinde siyahı tercih etti ve en iddialı elbiselerinden birini giydi. Hazırlanması iki buçuk saati bulmuştu.

"İki saate hazır olaymışım da, yemeğe gidilecekmiş de... zıkkım ye Cem!"
Telefona gelen mesaj sesiyle kendine geldi.
"İyice kafayı yedin Ecrin hanım. Kendi kendine konuşuyorsun şu hödük yüzünden."

C: "Aşağıdayım."

"Ay havalara bak. Aşağıdaymış. İnmesem ne yapabilirsin acaba?" diye söylendi. Çantasını alıp, aşağı indiğinde arabanın içinde bekliyordu onu.
Cem kapıda Ecrin'i görünce bir an nefesi kesildi. O herifle buluşmaya yollamadığı için de kendini tebrik etti.

“Yemin ederim adamın dibiyim ha, kıyafete bak!” dedi homurdanarak.
Tekrardan süzdü onu, siyah dizlerinin hemen üstünde olan elbise, fazla kısa olmamasına rağmen çok dikkat çekiciydi. Göğüs kısmında derin dekoltesi ve o derinlere kadar inen kolyesi mükemmel görünüyordu.

"İyi akşamlar," Ecrin'in sesi huysuz çıkmıştı.
Cem ise çok keyifliydi, "Size de leydim. Muhteşem görünüyorsunuz."
"Teşekkür ederim her zamanki halim, size özel değil. Ama siz de fena değilsiniz. "
"A bunu hakaret sayarım işte. Benim de her zamanki halim güzelim. "
"Ukala hödük. Baş belası!"

"Mersi güzelim ama benim halim, size özel.” arabayı çalıştırdı, “Eee nereye gidelim? Benim seçtiğim yere mi yoksa özellikle istediğin bir yer var mı?" diye sordu bulunduğu yerden U dönüşü yaparak.
"Ne demek nereye gidelim? Zaten iş yemeği olduğu için, yerin belli olması gerekmiyor mu?"

Cem çapkınca sırıttı, "İş yemeği de baş başa olacağımız bir iş yemeği. Sonuçta bizde iş yapıyoruz öyle değil mi? O yüzden istediğimiz yere gidebiliriz. Sıkıntı yok." Ecrin yola baksa da adamın sırıttığını görebiliyordu ve şok olmuştu. Kocaman açtığı gözler ve ağızla adama çevirdi bakışlarını.
"Cem bey bu ne demek oluyor? Resmen işçisini kandıran sapık patronlar gibisiniz."

EFSANE'NİN AŞKI - Y.S.S. IV - FİNAL ❤️ Bir CEM ERNEZ EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin