EFSANELERE DOYAMADIYSAK =) BUGÜN SON AMA =)
Yalnızlıktan sıkılır ya insan,
Kalabalık arar etrafında.
Ben istemem kimseyi,
Karanlığıma gözlerin,
Yalnızlığıma varlığın yeter.Cem odada dört dönüyordu. "Bir tane normali yok. Bir tane!" diye bağırdı. "Biri kızımı bardan kaldırır, biri kundaktayken kandırır."
Çınar Burak'a eğildi, "Ya yine konu bize geldi. Bu adam bizden vazgeçemiyor. Anlamadım sanki şeker verip kandırmışız kızlarını."Burak "Haklısın yemin ederim, vazgeçilmez derdiyiz adamın," deyip, öksürünce, Cem ona baktı.
"Ne oldu damatçığım geçmiş mi takıldı boğazına?"
"Yok da babacığım, konu oğlunuzun kaçıklı-yani kaçaklığı iken neden, nasıl bize döndü anlamadık."Cem damadına eğildi, "Dinmeyen yaramsınız Burak, ondan."
Çınar "Allah başka dert vermesin babacım," diyerek araya girdi.
Oysa çoktan o dert ana rahmine düşmüştü.***
Can kaşlarını çattı. "Kim kim evleniyorsunuz benimle, anlamadım?"
Angela'nın suratı düştü. "Bebeğimiz," dedi yutkunarak.
"İkimizin, yani senin ve benim mi?"Kız üzgünce başını aşağı yukarı salladı. "Evet. İstemiyor musun? Can bende bilmiyordum. Bugün öğrendim. Seni aramak istiyordum, ama cesaret edemiyordum. Yanına gelmeyi bile düşünüyordum sabahtan beri. Ama ne yapacağımı nasıl yapacağımı-" adamın dudakları ile sustu Angela.
Öpücükleri öyle duygu, öyle aşk doluydu ki, kadın gözyaşlarını tutamıyordu. Can onu öyle bir sarmıştı ki, yüreğindeki her şey kıza aktı, bedenindeki tüm sevgi kadını sarmaladı.
"Seni seviyorum Angela, sizi çok seviyorum," dedi karnını okşayarak."Sen bana kızmadın mı?" dedi kızın gözbebekleri titrerken.
"Deli misin sen? Sevinçten delirebilirim şuan. Hemen evleniyoruz. Bugün dönelim," sonra bir an düşündü, "Yok bugün sevişelim, yarın dönelim. Annemlerle konuşuruz. Sonra babandan isteriz seni."
"Babam sorun yapmadı."Can bir an tedirginlikle uzaklaştı, "Baban biliyor mu hamile olduğunu?"
"Elbette biliyor. Aynı evdeyiz. O fark etti ilk."
"Kızmadı mı?"
"Yok. Çok mutlu oldu," dedi kız sevinçle."Vay be. İyiymiş. Gerçi benim de babamın dilinde sadece, o da çok sevinmişti (!)" derken gülüyordu. Sonra kızı kendine çekti, "Angela, bu serada bir odan var mı?" dudakları yaramaz öpücüklere başlamıştı.
"Serada yok ama evde var," dedi elini tutup onu çekerken. Arka taraftaki kapıdan çıkıp, eve doğru yürüdüler. "Bak burası evimiz."
"Baban evde mi?"
"Hadi Can!" dedi sabırsız bir sesle.Birlikte odalarına geçtikleri an soyunmaya başladılar. "Çocuğa bir şey olmaz değil mi?" diye sordu Can kızın üstünü çıkarırken.
"Olmaz!" dedi Angela o da onun gömleğini çıkarıyordu.
"Angela, çok özledim."
"Ben de özledim Can.""Kimseye dokunmadım, yemin ederim iki aydır sadece aklımda sen vardın."
Angela gülümsedi, "Benim de. Benim de aklımda sadece sen vardın."
Can kaşlarını çattı, "Yok bir de başkası olsun," dedi ve kızı taşıyıp, yatağa götürdü.***
Can serada onu karşılayan güleryüzlü adamın Angela'nın babası olmasına şaşırmıştı. Ama adam şeker gibi biriydi ve Can'ı çok sevmişti. Düğün haftası o da gelecekti Türkiye'ye. Ertesi sabah erkenden uçağa binmişlerdi Angela ile. Direkt uçak olmadığı için aktarmalı gelmişlerdi.
"İstanbul'u hep merak ediyordum," dedi kız heyecanla pencereden bakarken.
Can da Boğaz'ı gösterdi ona, "Bak bu Boğaz köprüsü."
"Ah muhteşem. Ne zaman gezdireceksin beni?"
"Yarın başlarız gezmeye. İstersen balayını Türkiye'de bir yerde yaparız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSANE'NİN AŞKI - Y.S.S. IV - FİNAL ❤️ Bir CEM ERNEZ Efsanesi
RomanceEfsane kendi hikayesi 'EFSANE'NİN AŞKI' ile dönüyor. En çok istenilen, en çok eleştirilen, ama en çok sevilen Cem Ernez kendi hikayesi ile tekrardan okurları ile buluşacak. En berbat sevgili, en sadık koca, en kusursuz dost, en mükemmel baba, en kıs...