35.BÖLÜM - HER SON MUTLUDUR

8.3K 831 266
                                    


Adım adım gelir mutluluk
Ve bir çırpıda biter hayatın...
Aşk bana cömert davrandı ama,
Yetmedi seni yaşamaya baş belası...

YİNE YİNE SENELER SONRA...

CEM SOYLU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

CEM SOYLU


Cem sıkıntı ile indi arabadan. Eva ile Çınar gülümseyerek Mert Ali ve Meltem’le selamlaşırken. Cem kız kardeşi Ecem’e anlam veremeden bakıyordu. Etrafa hep sırıtmak zorunda mıydı?

“Kapa ağzını kapa! Sinek kaçacak. Dağlık yer burası.”
“Tam senin mekanın.” Diye tersledi onu Ecem. Eva ile Çınar, ikinci çocukları kız olunca. Ecrin ile Cem’in adlarının birleşimi olan Ecem ismini koymuşlardı. Hem de oğullarının ismi ile de uyumlu olmuştu.

Cem herkesle selamlaşırken, Yaz bıkkınlıkla dışarı çıktı. “Boran!” diye cırladı. Boran gözlerini yumdu ve ‘sabır’ diyerek  kadına döndü.
“Ne var hayatımın bitmeyen yazı.” Asık yüzü anında gülümsemişti.
“Yine yok!” diye elini bacaklarının yanlarına vurdu.
“Tamam, çok uzaklaşmamıştır. Birazdan döner.”

Cem annesine yaklaştı ve “Ben yürüyeceğim.” Dedi.
Annesi de “Uzaklaşma kaybolursun.” Diye uyardı.
“Kaçıncı yüzyıldayız anne ya. Navigasyon diye bir şey icat edildi.”
“Ama hiç bir icat benim merak etmemi engellemiyor Cem, lütfen uzaklaşma.”

Cem oflayarak yürüdü. Karahan ve ailesi akşam uçağı ile geleceklerdi. Çok sıkıcıydı. Neden geldiyse buraya.
Yürüyeli bir saat olmuştu. Hafif bir inleme sesi duydu.
“Kim var orada?” diye bağırdı. Tekrar biri inler gibi oldu. Cem kaşlarını çattı. “Kim var dedim.”

“Benim. Düştüm, dizim ağrıyor. Çıkamıyorum. Yardım eder misiniz? Yürüyüş yapıyordum ben, birden ayağım kaydı. Yağmur yağmış her halde. Kaygandı-“
“Sen Yaz teyzenin kayıp kızı mısın acaba?” diye espri yaptı. Kendi kendine güldü. Bir yandan da dal gibi bir şey arıyordu. Kız gözükmüyordu. Ama dal uzatırsa onu çekebilirdi.

“Nereden bildin? Tanıyor musun sen annemi? Kayıp derken? Beni mi arıyorlar? Hii, ay merak etmişlerdir tabi-“
“Ben şaka yapmıştım ya.” Diye homurdandı.
“Ne şakası? Şakanın sırası mı canım? Ben düşmüşüm burada canım acıyor. Komik mi bu şimdi? Gülünesi bir durum mu?”

“Yok, çok acınası bir haldeyim.” Bir dal buldu. “Bak sana bir dal uzatacağım. Ona tutun, seni çekeceğim.”
“Zeytin dalı mı? Iğğ, berbattı, tamam.”
Cem başını sağa sola salladı. “Çattık.” Diye mırıldandı.
“Hey, dizim acıyor. Kulaklarım sağlam.”

“Hey maşallah. Allah zeval vermesin bi yerine.”
“Amin.”
Telefonunu çıkardı. “Lanet olsun, telefon da çekmiyor.”
“Asıl sana hey maşallah, çünkü benim aklıma gelmedi telefonla annemleri aramak. Salağım ya ben-“

EFSANE'NİN AŞKI - Y.S.S. IV - FİNAL ❤️ Bir CEM ERNEZ EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin