2.BÖLÜM - CEM'İN KIZ VERSİYONU

17.1K 1.2K 142
                                    

ve söz verdiğim gibi 07/10/2018 de bölüm sizlerle =) keyifli okumalar.

-------------------
Cem adama bakıp, gülerken kapı açıldı ve kapıyı açan yardımcılarının ardında duran kızı görmesi ile kaşları çatıldı. Bu pasta atıcısının ne işi vardı lan bu evde? Seksi şey...

“Hay geldiğim dakikaya,” diye küfretti.
O sırada Ecrin henüz Cem’i fark etmemişti ve Yağmur’a Ateş’i övüp duruyordu.
"Oha! Bu mu embesil? Kızım bundan çocuğu yap yap mankenlik ajansına gönder ha. Hatta benim çocukları da bundan yapalım."
Yağmur da beğenmişti ama bunu belli etme niyetinde değildi, görücülük mü kalmıştı bu zamanda. Hayır adam çirkin de değildi.  "Of iyice abarttın ha. Bizim gibi Allah'ın bir kulu işte.”

Ecrin arkadaşının söylediği ile cıkladı. "Cık cık cık. Günah kızım günah. Deme öyle bak çarpılırsın yemin ederim. Bu 'bizim gibi' Allah'ın bir kuluysa, biz yaratığız ha valla."
"He Ecrin yaratıksın sen."

O sırada içeri girenler kendilerini tanıtmaya başlamışlardı.
Ecrin duyduğu isim ve sesle Yağmur’la tokalaşan adama baktı. Nereden tanıyordu bu adamı? Hiç yabancı gelmemişti.

"Ben de Cem. Ateş'in en yakın arkadaşıyım.”
Ecrin de adamın elini sıktı. Adamın çatık kaşları onu inanılmaz çekici yapmıştı. Ecrin anlaşılan sarışınlardan bayağı bir hoşlanıyordu. Zaten Kıvanç Tatlıtuğ da sarışındı... Ama onun şimdi bu konu ile alakası yoktu. ‘Şu seksi eli bırak Ecrin! Adama yapışma!’ Allah’tan beyni komutları hemen algılıyordu.

içeri geçerlerken Ecrin adamı hatırlamaya çalışırken, Cem de o sıcaklığı unutmaya çalışıyordu. Lanet olsun, kız çok güzeldi ve Cem güzel kızlara bayılırdı. Ne unutması?

Herkes içeri geçip oturduğunda, Ecrin ile Yağmur mutfağa kahve yapmaya gitmişlerdi. Ama Ateş’in de mutfağa gelmesi ile Ecrin kibarca mutfaktan kovuldu. Aman ne hoş bir durum.
Ecrin söylene söylene salona gerip döndü ve tam adamın karşısında oturdu. Bunu yaparken aklından ne geçiyordu bilmiyordu ama Cem’in aklından geçenler hiç de pembe, romantik masal anları değildi.

Cem kızı beğeni ile süzüyorken, aklına kızın +18 görüntüleri geliyor ve geldikçe de tüm damarları geriliyordu. Yatakta kendi sırtüstü uzanmışken, kızı üstünde hayal et-hayır hayır şimdi değil. Şimdi kurulacak hayal miydi bu?

“Ben bir lavaboya gideyim,” deyip, ayağa kalktı ve hızlı hareketlerle odadan çıktı. Koridorda yürürken önüne baktı, lanet olsun yine izinsiz kalkıştaydı, “On altılık ergen gibi davranıyorsun seni gerizekalı! Olur olmadık yerlerde sözümden çıkma, bana baş kaldırma demedim mi? Biz bu evreleri geçtik, de mi koçum? De mi aslanım? İkimiz ortak çalışmamız lazım, böyle başına buyrukluk olmuyor!”

Yağmur’un annesi Ecrin’e Yağmur’a bakmasını söyleyince, Ecrin de Cem’in arkasından kalkmıştı. Ama adamın kendi kendine sinirle bir şeyler söylendiğini duyunca, dayanamayıp araya girdi. “Bir sorun mu var?”

Cem sinirle arkasını döndü, ama sinirini gülüşüne saklamayı başarmıştı. En azından konuşmadan önce. “Hah, küçük Osmanlı isyanının baş kahramanı da geldi.” Yine kendi kendine konuştu, “Buyur bak bak dök içini,” derken elini boşlukta salladı.

“Ne? İyi misiniz?”
“Değilim, yardım edecek misiniz?” diye sordu hafifçe eğilip.
“Eğer edeceğim bir şeyse?”
“Emin ol çok işe yararsın.”

Ecrin elini beline koyup, kaşlarını çattı. Hayır Cem kaş çatan kızlardan pek etkilenmezdi, o güne kadar. “Ne saçmalıyorsunuz Allah aşkına?”
“Sen niye geldin peşimden?”
“Ben Yağmur’a bakacaktım. Geciktiler.”

EFSANE'NİN AŞKI - Y.S.S. IV - FİNAL ❤️ Bir CEM ERNEZ EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin