Gözlerimi araladığım da etrafta kimsenin olmadığını gördüm. Shawn nerede diye düsündüm. Bugun burada ücüncü günümüzdü ve Kanada'ya gitme vakti gelmisti. Sonra banyodan gelen su seslerini duydum. Duş alıyor olmalıydı. 2 gün boyunca o kadar cok eglenmistik ki. Shawn ile artık daha cok 'arkadaş' gibiydik. Yani birlikteyken eglenebiliyor, gülebiliyor ve birbirimiz ile şakalaşabiliyorduk. En önemlisi birbirimizi tanıdıgımız icin birbirimize kırılmıyorduk. Gerci Shawn hala birbirimizi tanıma aşamasındayız desene ona aldırmıyordum. Ben sevgilimi tanıyordum.
Banyonun kapısı acildiginda Shawn altına sardığı havlu ile cikti. Bir elinde saclarını kuruladigi kucuk bir havli vardi.
"Sakin ol Carly!" dedim kendi kendime. Derin bir nefes aldım ve o beni görmeden uyuma taklidi yapmaya başladım. Gözlerimi görmesin diye kolumla kapattım. O ise odanın icinde sağa sola gidiyordu. Bir kac dakika sonra yataga oturdugunu farkettim. Sonra yanağımdan öptü. Tekrar öpmesini istedigim için uyanmamış gibi yaptım. O ise bir daha öpmedi. Eli ile beni dürtmeye başladı. Hadi ama Shawn ! Nerede romantik cocuk ?
"Shawn insan uyandırıyosun burda dimi?" diyip onun yatagindan kalkıp kendi yatagima yattim. Carsafı kafama kadar çekip beni görmemesini sağladım.
"Hey gel buraya." dedi. İkimizden de hareket çıkmadı.
"Pekala bir o zaman 0-50 arası bir sayı tut." dedi. Yanıma gelmişti ve çarşafımı açtı. Gözlerimi hala kapalı tutuyordum.
"Nedenmis o?" dedim.
"Soru sormada bir sayı tut." diye tekrar etti. Yüksek bir sayı tutmak aklıma tehlikeli şeyler çağrıştırıyordu.
"Pekala." dedim.ve duraksadım. Düşünmüs gibi yaptim ve "13" dedim. Bana baktı ve gülümseyip
"Seni 13 kere öpecegim." diyip hemen yanagıma uzandı. Deli gibi gülüyordum. Bir kac kez dudağımdan da öpmüştü.
"Veeee 13." diyip son öpücüğü burnuma kondurdu. Bense hala gülüyordum. Shawn öpmeyi bitirdigi anda ayaga kalktı ve
"Gitme vakti. Uçağı kaçıracağız." dedi. Onu onaylayıp yatağımdan kalktım. Tam banyoya girecekken "Carly." dedi. Ona döndüm. "Eger seni öpeceğimi bilseydi hangi sayıyı tutardın ?" Bu çocuk benim sevgimden şüphe mi ediyordu ; yoksa beni çok sevdiği icin benden de aynı sevgiyi mi bekliyordu. İkinci şıkkın olmasını istedigim icin
"Galiba 50 derdim." diyip banyoya girdim.
***
Telefonumu elime aldığım da Johnson'dan ve Caroline'da cevapsız arama olduğunu gördüm. Johnson 2 gündür aramıyordu. Caroline ile ise o gunden sonra görüsmemiştik. Ve dogrusu neler olduğunu merak ediyordum. Bu nedenle Caroline'a geri dönmeyi karar verdim. Bir kac calista açtı ve o neseli sesiyle
"Hey Carly!" dedi.
"Beni aramışsın." dedim. Neseli olmaya çalışıyorudum ancak aklıma Jack ile olan komuşmaları gelince bu pek kolay olmuyordu.
"Ne yaptın öylesime aradım." desede ben ona inanmamıştım. Kesinlikle ağzımı arıyordu.
"Beni boşver asıl haberler sende Jack falan."
"Ah şu mesele."
"Ne yaptınız ?" dedim. Acaba 'şey' yapmışlar mıydı ?
"Muhteşem bir gece geçirdik." dedi.
'MUHTEŞEM BİR GECE? '
Her tarafa çekilebilecek bir cümleydi.
"Yani siz--" dememe izin vermeden
ŞİMDİ OKUDUĞUN
life of the party // shawn mendes
Fanfiction"Messi mi Ronaldo mu?" dedi. Kahkaha atmıştım. "Ah hadi ama bi çok kız Ronaldo hayranı. Sadece merak ettim." "Pekala. Kesinlikle Messi." dedim. Hala gülüyorduk. "Neden?" "Çünkü Messi ve Ronaldo futbolcu değilde aynı okula giden arkadaş olsalar, Rona...