Kahvaltı masasında sessizlik hakimdi. Sabah sabah iştahım kalmamıştı. Catalım ile tabağımdakilerle oynuyordum. Arada sırada Shawn'a bakıyordum. O da hiçbir sey yemiyordu. Sabah cok fena bir şekilde tartışmıştık. Cameron'ın neden Shawn'ı aradığını bilmiyordum ancak Shawn buna cok fazla kızmıştı. Uyku sersemliği ile ne olduğunu anlayamamıştım. Yeni yeni idrak ediyordum. Ben sadece tavsiye alabileceğim bir arkadaşa sahip olmak istemiştim. Konunun burada kapanacağını zannetmiyordum. Shawn'ı tanıyorsam mutlaka bu konuyu daha sonrada açacaktı.
"Ellerinize sağlık." dedim. Tam masadan kalkacakken Bayan Mendes beni durdurdu ve
"Daha hiçbir sey yemedin." dedi.
"Biraz rahatsızım. Dinlensem iyi olacak. Önemli bir sey değil, endise etmeyin." dedim ve masadan kalkıp odamın yolunu tuttum. İlk yapacagım şey Cameron'ı aramak olacaktı. Neden böyle birşey yaptığını gercekten merak ediyordum.
"Hey Carly?!" dedi. Sesi neşeli geliyordu.
"Cameron neden Shawn'a herseyi anlattin ?" Direkt konuya girmek her zaman tercihimdir.
"İnanamıyorum ! Bunu sana söyledi mi ?" Kafam karışmıştı.
"Neler oluyor ? "
"Senin üzülmene dayanamadım ve Shawn'ı aradım. Ona bazı seylerin farkına varmasını söyledim." dedi. Sesi güvenilir geliyordu.
"Shawn cok kızdı." diyebildim.
"Ben senin aradığını söylememesi için onu defalarca uyardım. " dedi. Duraksadı. "Üzgünüm." Tam ağzımı açıp bir sey söyleyecekken odanın kapısı açıldı. Shawn gelmişti. Telaş yapmamaya çalışarak
"Seni sonra ararım." diyip telefonu kapattım. Shawn odanın için bir sağa bir sola dönüyordu. Sırtım yatağım başlığına yaslıydi ve ayaklarımı uzatmıstım.
"Başımı döndürüyorsun." dedim nihayetinde. Döndü ve ters bir bakış attıktan sonra tekrar aynı şeyi yapmaya devam etti.
"Pekala sen bilirsin." dedim ve yatar pozisyon aldım. Onu göremeyecegim bir tarafa dönmüştüm. Böyle yapmam ise yaradı ve Shawn
"Neden Cam'i aradın ?" dedi. İlk önce cevap vermedim. Ama sonrada ortalığın kızışabileceğini düsünerek
"Bir tek onu arayabilirdim cünkü." dedim.
"Senin başka arkadasın yok mu ? Sen ne yapıyordun Amerika'da söylesene ? "
"Anlamıyorsun." dedim.ve odadan cıkmak icin ayaklandım. Tam kapıyı açacakken sertce kolumdan çevirdi.
"Neyi anlamıyorum Carly? Eski hoşlandığın adamı arayıp problemlerimizi ona anlatmayı mı ?" Sesi git gide yükseliyordu.
"Shawn sakinles öyle konuşalım." dedim. Kapıya bir atak daha yapmıstım ancak tekrar kolumdan tuttu. Ancak bu defa katlarca gücü daha fazlaydı. Acı refleksi verdigim an hızlıca elini gevsetti. Ancak canım öyle cok yanıyordu ki.
"Neden bana güvenmiyorsun anlamıyorum. Cameron'ı artık sev-mi-yor-um. Zaten bu ask falan degildi. Ama sen hep anlamak istedigin seyleri anlıyorsun." Sözlerim bittiginde elimle bilegimi ovusturdum. Kızardığına emindim.
"Öyle mi ? Onu sevmediğini söylüyorsun peki neden Jack'leri degil de onu arıyorsun?" Hala aynı konudaydık.
"Biliyor musun ? Umut etmistim, sorunun Cam'i arayıp ona özelimizi anlatmak olduğunu söylemen icin, ama sen hala neden Jack degil de Cam diyorsun. Bana güvenmediğini direkt söyeleyebilirsin Shawn, inan hic sorun olmaz." dedim. Bilegimin acısı, kalbimin acısıyla artık ortak çalışıyordu. Birazda gözyaşlarımda onları ziyarete gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
life of the party // shawn mendes
Fanfiction"Messi mi Ronaldo mu?" dedi. Kahkaha atmıştım. "Ah hadi ama bi çok kız Ronaldo hayranı. Sadece merak ettim." "Pekala. Kesinlikle Messi." dedim. Hala gülüyorduk. "Neden?" "Çünkü Messi ve Ronaldo futbolcu değilde aynı okula giden arkadaş olsalar, Rona...